31 Mart 2019’un Mirasıyla 2024 Yerel Seçimlerine Doğru
31 Mart 2019 yerel seçiminde 11 büyük kentte Millet İttifakı adaylarının büyükşehir belediye başkanlıklarını kazanması, 2004 yerel seçiminden sonra muhalefet açısından ilk önemli başarıydı. Yeni seçime birkaç gün kala temel soru; muhalefetin 2019 kazanımlarını sürdürüp sürdüremeyeceği, iktidarın ise aynı seçimdeki kayıplarını telafi edip edemeyeceğidir.
Türkiye 31 Mart 2024’te yeni bir yerel seçime gidiyor. Tüm seçimler dar anlamda parti sisteminin, geniş anlamda ülke siyasetinin geleceği açısından kendine has özellikleri ve önemi olan siyasi rekabet araçlarıdır. Bu seçim çok partili siyasal yaşamımızda gidilecek 15’inci yerel seçim. Seçim sürecinde yaşanan gelişmeler, partilerin seçime atfettikleri anlam ve önem dikkati alındığında, sonuçları aktörler ve kurumlar bakımından parti sistemimizin geleceğinin nasıl şekilleneceğine ilişkin ipuçları verecek gibi görünüyor.
Özellikle CHP’deki lider değişiminin, Yeniden Refah Partisi’nin iddia edildiği gibiyse yükselişinin etkileri, İYİ Parti’nin merkez sağda kimlik arayışının dondurulmasının ardından milliyetçi sağdaki potansiyelinin oy performansına yansıyıp yansımayacağı, AK Parti’nin tabanındaki sınırlı erimenin sürüp sürmeyeceği 31 Mart gecesi görülecek. Yerel seçim olsa da, rekabetin ulusal politik meseleler üzerinden de yürüdüğü bir ortamda, kaybedeceklerin “Bu bir yerel seçimdi” deme lüksü olmayacağı gibi, kazananların da seçim sonuçlarını ulusal seçim başarısı olarak yorumlayacakları malum. Seçime birkaç gün kala, 5 yıl önce yapılan yerel seçime geri dönüp, o seçimin sonuçlarını çeşitli boyutlarıyla hatırlamak, seçim tarihimize not düşmek ve seçim sonrası karşılaştırma yapmak açısından önemli. Bu nedenle, bu yazıda 31 Mart 2019 yerel seçiminin sonuçlarını¹ çeşitli boyutlarıyla yansıtmak yararlı olacaktır.
31 Mart 2019 seçimi sonrası yaşanan gelişmeler de seçimin etkisinin ulusal boyutlu olmasına yol açmıştır denilebilir. Seçim öncesinde 24 Haziran 2018 genel seçimlerine kadar uzanan partilerarası rekabet, ittifak biçimleri, ittifaklar arasındaki şiddetli rekabet özellikle iktidarın tetikleyiciliğinde keskin bir siyasal kutuplaşma şeklinde tezahür etti. 31 Mart seçiminin ardından YSK kararıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptal edilip yenilenmesine karar verilmesi, bu sürece dair en tartışmalı konulardan biriydi.
31 Mart 2019 Seçiminin İzleri
2019 yerel seçimleri 30 büyükşehir, 51 il, 922 ilçe belediyesi, 32.105 mahalle ve 18.306 köy yönetiminin belirlenmesi için yapılmıştır. Yerel yönetim seçimlerinde genel seçimlerde olduğu gibi mevcut yasal düzenlemeler, seçime katılan partilerin ittifak yaparak belediye başkanlığı ya da belediye meclis üyeliklerinde ortak aday göstermesine imkân tanımamakla birlikte, seçime yönelik aday belirleme sürecinde partiler aralarında yaptıkları pazarlıklarla belli il ve ilçelerde ortak belediye başkanı, meclis üyesi adayı çıkarmışlardır.
Seçimde 51 ilde il genel meclisi üyelikleri için oy kullanılmıştır. Bunun nedeni; il genel meclislerinin büyükşehir statüsüne sahip olmayan 51 ilde bulunmasıdır. Bu illerde kayıtlı seçmen sayısı 12.837.077 idi. Seçime katılım yüzde 85,5 olarak gerçekleşmiştir. Seçimde en fazla üyelik kazanan partiler AK Parti (757 üyelik, yüzde 41,6), MHP (188 üyelik, yüzde 18,8) CHP (184 üyelik, yüzde 17,4), HDP (101 üyelik, yüzde 17,9), İYİ Parti (23 üyelik, yüzde 8,1). 1.272 üyelik için yapılan seçimde, bağımsız aday sayısı 62’ olup, altı aday seçilmiştir.
Büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerinde AK Parti 15, CHP 11, HDP 3, MHP 1 büyükşehir belediye başkanlığı kazanmış, 1.355 belediye başkanlığı için seçim yapılmıştır. Bu seçimlerde kayıtlı olan seçmen sayısı 53.169.212, seçime katılım ise yüzde 84,3’tür. Seçimde 368 bağımsız aday da yarışmıştır.
Tablo: İttifaklara Göre 31 Mart 2019 Yerel Seçim Sonuçları
Kaynak: KONDA, 31 Mart Yerel Seçimlerinin Karşılaştırmalı Analizi, http://konda.com.tr/tr/raporlar/
AK Parti yüzde 42,5 oy ortalamasıyla 742 belediye başkanlığı kazanırken, CHP yüzde 29,8 ile 240, MHP yüzde 7,4 ile 233, İYİ Parti yüzde 7,7 ile 24, HDP yüzde 4,5 ile 57 belediye başkanlığı elde etmiştir. 13 bağımsız aday da belediye başkanı seçilmiştir. Belediye başkanlıkları ile belediye meclis üyelikleri için verilen oylar arasında bir miktar farklılık dikkat çekmektedir. Meclis üyeliği seçimlerinde seçmenin yüzde 15,5’i sandığa gitmemiş̧, yüzde 3,5 oranındaki oy ise geçersiz sayılmıştır. Partilerin ittifak yapmadıkları illerde ittifak partilerinin oyları toplanarak elde edilen sayılara göre, Cumhur İttifakı yüzde 41,2, Millet İttifakı yüzde 29,1 oranında oy elde etmiştir.² Tablodaki verilere göre, Cumhur İttifakı ve HDP’nin belediye meclis üyeliği oy ortalaması belediye başkanlığı ortalamasına göre 1-2 puan daha fazla iken, Millet İttifakı’nda bu durum tersine olup, belediye başkanlığı oyları meclis üyeliği oylarına kıyasla 3 puan daha düşüktür.
Üç Büyük Kentte 31 Mart 2019’da Ne Olmuştu?
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde adaylara yönelik tercihlerde ilk dikkati çeken; CHP’ye verilen büyükşehir oylarının Ankara’nın 25 ilçesinden sadece 5’inde (Çankaya, Elmadağ, Etimesgut, Mamak ve Yenimahalle’de) Cumhur İttifakı adaylarının oylarından daha fazla olmasıydı. Bu ilçelerde kayıtlı seçmen sayısının Ankara’daki toplam seçmeninin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturduğu dikkate alınırsa, Millet İttifakı adayının büyükşehir belediye başkanlığını kazanmasında bu ilçelerin etkili olduğu söylenebilir.
İlçe belediye başkanlığı seçiminde CHP 3 (Çankaya, Elmadağ, Yenimahalle), MHP 3 (Etimesgut, Gölbaşı, Polatlı) AK Parti 19 ilçede rakiplerine göre daha fazla oy alarak, belediye başkanlığını kazanmıştır. Burada belirtilmesi gereken husus; CHP’nin belediye başkanlığını kazandığı ilçelerde ittifak ortağı İYİ Parti, MHP’nin seçim kazandığı ilçelerde rakip ittifak ortağı AK Parti’nin aday göstermemesidir. Dolayısıyla belediye başkanlıklarını kazanmada ittifak stratejileri sonuç üretmiştir.
Ankara’da ilçe belediye meclis üyeliği oylarında da ilçe belediye başkanlığına benzer bir dağılım dikkat çekmektedir. CHP 3 (Çankaya, Elmadağ, Yenimahalle), MHP 3 (Etimesgut, Gölbaşı, Polatlı) AK Parti 19 ilçede rakiplerine göre daha fazla oy almıştır. Bu tablonun ortaya çıkmasında da CHP’nin belediye başkanlığını kazandığı ilçelerde ittifak ortağı İYİ Parti, MHP’nin seçim kazandığı ilçelerde ortağı AK Parti’nin aday göstermemesi belirleyici olmuştur denilebilir. Bunun ardında seçmenin belediye başkan adayları ve meclis üyeliği adayları tercihinde çok fazla bölünmüş oy kullanmamaları yatmaktadır.
Üç seçim türünde AK Parti ve CHP oy toplamları karşılaştırmalı olarak incelendiğinde, CHP toplam oyu büyükşehirde 1.662.209, ilçe belediye başkanlıklarında 1.042.535, ilçe belediye meclis üyeliklerinde 1.230.272’dir. AK Parti’nin toplam oyu büyükşehirde 1.538.410, ilçe belediye başkanlıklarında 1.374.402, ilçe belediye meclis üyeliklerinde 1.332.695’tir. Görüldüğü gibi, CHP’nin toplam oy miktarı AK Parti’ye göre sadece büyükşehir belediye başkanlığı seçiminde daha fazladır.
İzmir’de ise büyükşehir belediye başkanlığında Cumhur İttifakı 3 ilçede (Bergama, Kemalpaşa, Kiraz’da) Millet İttifakı’ndan daha fazla oy almayı başarırken, 27 ilçede Millet İttifakı adayına büyükşehir belediye başkanlığı seçiminde daha fazla destek gelmiştir. Özellikle Karşıyaka (yüzde 75,9), Narlıdere (yüzde 78,6), Urla’da (yüzde 70,7) gelen destek yüzde 70’lerin üzerinde olması itibarıyla dikkat çekicidir.
İzmir ilçelerinde belediye başkanlığı seçiminde AK Parti 4 (Bayındır, Bergama, Kınık, Kiraz), MHP 1 (Aliağa), İYİ Parti 1 ilçede (Tire) rakiplerine göre daha fazla oy alarak belediye başkanlıklarını kazanmıştır. CHP’nin ise kazandığı belediye başkanlığı sayısı 24’tür. Dikkati çeken önemli bir nokta; AK Parti, MHP ve İYİ Parti’nin belediye başkanlığını kazandığı ilçelerde her iki ittifak ortaklarının da başkan adayı göstermemesidir.
Belediye meclis üyeliği seçiminde partilere/ittifaklara verilen destekte ise ilk dikkati çeken; ilçe belediye başkanlığı sonuçlarına paralel oy dağılımı olup, bunun tek istisnası Kemalpaşa ilçesi olmuştur. İlçe belediye meclis üyelikleri oylarına göre AK Parti belediye başkanlığında birinci parti olduğu ilçelere ek olarak, Kemalpaşa’da da meclis üyeliği oylarına göre de birinci partidir. CHP 23 ilçede, MHP 1 (Aliağa), İYİ Parti 1 (Tire) ilçede seçmenden en fazla destek alan partilerdir. Bu tablonun ortaya çıkmasında da büyük ölçüde partilerin yapmış olduğu ittifaklar belirleyici olmuştur denilebilir.
AK Parti ve CHP oyları karşılaştırmalı olarak ele alındığında, CHP oyu büyükşehirde 1.550.192, ilçe belediye başkanlıklarında 1.462.472, ilçe belediye meclis üyeliklerinde 1.395.464’tür. AK Parti’nin oyu büyükşehirde 1.032.359, ilçe belediye başkanlıklarında 967.972, ilçe belediye meclis üyeliklerinde 952.049’dur. Görüldüğü gibi, CHP üç seçim türünde de toplam oy bakımından AK Parti’den daha yüksek oy alan partidir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde adayların partilerine verilen oylar bağlamında ilçeler örneğinde bir değerlendirme yapıldığında, Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu’na verilen oylar 39 ilçenin 16’sında Cumhur İttifakı adayı Binali Yıldırım’dan daha fazladır. İmamoğlu lehine olan fark özellikle Beşiktaş (yüzde 79,1), Kadıköy (yüzde 77,6), Bakırköy (yüzde 72,9) gibi ilçelerde çok belirgin iken, Yıldırım’a yönelik destek en fazla Sultanbeyli (yüzde 66,5), Esenler (yüzde 63,7), Arnavutköy’den (yüzde 62,2) gelmiştir. Sayı olarak Yıldırım’a gelen destek daha fazla ilçeden olmakla birlikte (23 ilçe), İmamoğlu’nun en fazla oy aldığı ilçelerin İstanbul’da kayıtlı seçmenlerin nispeten daha yoğun olduğu ilçeler oluşu ve buralarda İmamoğlu-Yıldırım arasındaki oy farkının İmamoğlu lehine açık olması, seçimde İmamoğlu’nun başarısında etkilidir.
25 ilçede AK Parti, 13 ilçede CHP ve 1 ilçede (Silivri) MHP belediye başkanlığını kazanmıştır. Büyükşehir belediye başkanlığında ise CHP 16 ilçede daha fazla oy almıştır. AK Parti büyükşehirde 23 ilçede birinci parti iken, ilçe belediye başkanlıklarında bu sayı 25’e yükselmiştir.
Parti/ittifak oylarının dağılımı ilçe belediye meclis üyeliği oyları temelinde incelendiğinde; CHP 13, AK Parti 25, MHP 1 ilçede birinci partidir. Üç seçimin sonuçları dikkate alarak bir karşılaştırma yaptığımızda, CHP büyükşehir belediye başkanlığında 4.169.765, ilçe belediye başkanlıkları toplamında 3.445.093, ilçe belediye meclis üyeliğinde 3.286.381 oy alırken; AK Parti büyükşehir belediye başkanlığında 4.156.036, ilçe belediye başkanlıkları toplamında 3.924.638, ilçe belediye meclis üyeliğinde 3.889.999 oy elde etmiştir. Görüldüğü gibi, CHP sadece büyükşehir belediye başkanlığı oylarında AK Parti’ye üstünlük sağlamıştır. Bu, 20 yıl sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın el değiştirerek sosyal demokrat bir partiye geçmesi anlamında önemliydi.
İnformal İttifakların Partilerin Belediye Başkanlığı Seçim Performanslarına Etkisi
Seçimde partilerin oy performanslarını yaptıkları informel ittifaklar bağlamında ve büyükşehir ile il belediye başkanlıkları örneğinde incelemek, 31 Mart 2019’da hangi işbirliği ya da informal ittifak türünün parti/ittifak bloklarına maksimum faydayı sağladığını görmek açısından dikkate değer.
AK Parti, belediye başkanı adayı gösterdiği 74 ilin 39’unda (yüzde 52,7) belediye başkanlığı kazanmıştır. MHP 9, CHP 19, HDP 6, TKP ise 1 ilde belediye başkanlığı elde etmiştir. MHP, belediye başkanı adayı gösterdiği 37 ilin 11’inde (yüzde 29,7) belediye başkanlığı seçimini kazanmıştır. AKP bu seçenekte 18, CHP 3, HDP 3, TKP 1 ve bağımsızlar da 1 ilde belediye başkanlığı elde etmiştir. Cumhur İttifakı’nın belediye başkan adayı gösterdiği 51 ilin 21’inde AK Parti, 2’sinde MHP, 20’sinde CHP, 7’sinde HDP, 1’inde bağımsız adaylar belediye başkanlığını kazanmıştır. AK Parti’nin tek başına belediye başkan adayı gösterdiği 30 ilin 18’inde, MHP ise 9’unda belediye başkanlığını kazanırken; CHP, HDP ve TKP bu seçenekte 1 ilde belediye başkanlığı elde etmişlerdir.
Büyükşehir ve il belediye başkanlığı düzeyinde değerlendirildiğinde, Millet İttifakı’nı oluşturan partilerden İYİ Parti hiçbir ilde belediye başkanlığı kazanamamıştır. CHP miktar ve oran olarak maksimum belediye başkanlığına İYİ Parti’nin aday gösterip göstermemesine bağlı olmaksızın, belediye başkan adayı gösterdiği illerde ulaşmıştır. CHP belediye başkan adayı gösterdiği 57 ilin 21’inde belediye başkanlığı kazanmıştır. AK Parti bu seçenekte 18, MHP 8, HDP 8, TKP ve Bağımsızlar 1 ilde belediye başkanlığına ulaşmışlardır. İYİ Parti 42 ilde belediye başkanlığı yarışına katılmasına rağmen, hiçbirinde başarı elde edememiştir. Bu illerin 28’inde AK Parti, 7’sinde MHP, 1’inde CHP, 6’sında ise HDP başkanlık kazanmıştır. Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin ortak adayla seçime katıldığı 62 ilin 31’inde AK Parti, 7’sinde MHP, 20’sinde CHP, 2’sinde HDP, 1’inde TKP ve Bağımsız adaylar başkanlık yarışını önde tamamlamışlardır. CHP kendi adayı ile seçime girdiği 19 ilin 1’inde başkanlığı kazanırken, bu illerden 8’inde AK Parti, 4’ünde MHP, 6’sında HDP başkanlık yarışından galip çıkmıştır. HDP 31 Mart seçiminde 31 ilde belediye başkanlığı seçimine katılıp, ancak 8 ilde belediye başkanlığı kazanmıştır.
2019’un Mirası 2024’te Tüketilebilir mi, Tüketilirse Neler Olabilir?
31 Mart 2019 yerel seçiminde 11 büyük kentte Millet İttifakı adaylarının büyükşehir belediye başkanlıklarını kazanması 2004 yerel seçiminden sonra muhalefet açısından ilk önemli başarıydı. Yeni seçime birkaç gün kala temel soru; muhalefetin 2019 kazanımlarını sürdürüp sürdüremeyeceği, iktidarın ise aynı seçimdeki kayıplarını telafi edip edemeyeceğidir. Bu anlamda muhalefetin özellikle büyük kentlerde belediye başkanlığı sayısı azalır, ülke genelinde belediye başkanlığı sayısı düşer, iktidar partileri bağlamında ise büyük kentlerdeki sonuçlarından bağımsız olarak, seçim haritasında baskın olduğu illerde belediye başkanlığı sayısında azalma yaşanırsa, iki taraf için de 2019 mirasını tüketmekte oldukları söylenebilir.
Yakın dönem Türkiye seçim tarihi şiddetli ekonomik, politik krizler yaşanmadığı takdirde seçmenlerin parti tercihlerini köklü biçimde değiştirmediğine işaret ediyor. Krizlerin yaşanması durumunda ise yeni seçmen mevzilenmelerinin oluşabilmesi için seçmenlerin oy vermeyi düşündükleri partilerin oy vermeye değer, alternatif partiler olduklarına kanaat getirmeleri gerekiyor. Son kamuoyu araştırmaları, şiddetli ekonomik krize rağmen yerel seçim olsa da seçmenin parti sisteminde sarsıntı yaratacak bir tercih değişikliğine gideceğine işaret etmemekte. Diğer yandan, iktidarın çoğu seçim çevresinde informal ittifaklarla seçime girmesi karşısında, muhalefet partilerinin tek başına katılması iktidarın olası kayıplarının görünür olmasını sınırlayacaktır. Bu konuda sağlıklı değerlendirme yapabilmek için yine de elimizde temel gösterge büyükşehirlerde belediye, diğer illerde il genel meclisi üyeliği seçim sonuçları olacak.
Muhalefet açısından olası bir miras tüketimi, önümüzdeki 4 yıl seçim olmayacağı düşünüldüğünde, muhalefet partilerinin yönetsel anlamda önce şiddetli bir kırılma yaşamalarına, ardından lider değişiklikleri dahil bir yeniden yapılanma sürecine girmelerine neden olabilir. İktidar partilerinin olası bir miras tüketimi ise, özellikle AK Parti açısından muhafazakâr sağda karşısında yeni bir aktörle -ki bunun Yeniden Refah Partisi olma olasılığı yüksektir- zorlu bir rekabet sürecine girmesine yol açabilir. AK Parti’nin bu rekabetten ne ölçüde başarılı çıkacağı önce seçimdeki kayıpları, muhafazakâr sağda rakibinin kazançları, sonra da ekonomik krizi kısa sürede yönetmede başarılı olup olamayacağıyla ilgilidir. Krizin yönetilememesi, AK Parti’nin önümüzdeki süreçte toplumsal tabanında kademeli olarak ayrışmalara yol açabilir; tabanındaki pragmatik, Türkiye tipi liberal-muhafazakâr seçmeninin merkez ve sağda yeni parti arayışlarına yönelmesiyle sonuçlanabilir. Son tahlilde Erdoğan’ın ve ekonomi yönetiminin performansı seçim sonrası kısa ve orta vadede Türkiye parti siyasetinin nasıl şekilleneceğine dair önemli ipuçları verecek gibi görünüyor. Muhalefet kanadının nereye doğru evrilebileceği konusunda en önemli ipucu ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini İmamoğlu’nun kazanıp kazanmayacağıdır. Kazandığı takdirde gerek Türkiye, gerekse CHP için bir başka siyasetin mümkünatı konuşulmaya başlanır, siyasette kartlar yeniden karılır. AK Parti’nin İstanbul’u kazanması ise partinin yeniden hâkim partiye doğru evrilmesine zemin hazırlayabilir.
__
¹31 Mart 2019 yerel seçim sonuçlarına ilişkin sayısal veriler şu çalışmadan derlenmiştir; Tanju Tosun, Gülgün Erdoğan Tosun; 31 Mart’tan 23 Haziran’a Türkiye ve İstanbul’da Yerel Seçimler, Özgürlük Araştırmaları, Liberal Perspektif Rapor, s:11, Eylül 2019.
²KONDA, 31 Mart Yerel Seçimlerinin Karşılaştırmalı Analizi, s.10, http://konda.com.tr/tr/raporlar/.