Afrika Boynuzu’nda Jeopolitik Hesaplaşmalar

Türkiye’nin Afrika Boynuzu’na yönelik ilgisini enerji alanıyla sınırlandırmak mümkün değil. Son aylarda anlaşmazlık yaşayan Etiyopya ve Somali arasında yeni bir inisiyatif başlatan Ankara, komşu iki ülkeyi çatışmadan uzaklaştırmak için arabuluculuk yapıyor.

afrika boynuzu

Türkiye’nin son günlerde Afrika Boynuzu’na yönelik stratejik bazı hamleleri dikkat çekmekte. Etiyopya ve Somali arasında yaşanan anlaşmazlıkta arabulucu rol üstlenen Ankara, aynı zamanda enerji sahasına yönelik olarak da Oruç Reis sismik arama gemisini kısa bir süre önce Somali sahillerine gönderdi. Afrika kıtasının en uzun sahil şeridine sahip olan ülke son yıllarda yeni keşfedilen doğalgaz ve petrol rezervleriyle de gündemde.

 

Somali, iç istikrar sorunu nedeniyle bugüne kadar sadece korsanlık ve terör gibi olgularla anıldı, ancak ülke yeraltı ve yerüstü kaynakları bakımından zengin bir çeşitliliğe sahip. Somali sahillerinde son yıllarda yapılan sismik aramalar büyük doğalgaz ve petrol rezervlerinin varlığına işaret ediyor, ancak istikrar sorunu nedeniyle bu rezervlerin çıkartılması ve işlenmesi bugüne kadar gerçekleşemedi. Eğer Somali istikrar bulursa enerji ve balıkçılık gibi alanlarda yatırım çekebilecek potansiyele sahip. Türkiye bu alandaki boşluğu doldurmaya niyetlenmiş görünüyor ancak Afrika Boynuzu’nda sular hiç durulmuyor.

 

Türkiye’nin Afrika Boynuzu’na olan ilgisi Afrika politikası içinde özel bir yere oturuyor, zira Cibuti, Somali ve Etiyopya ile özel ilişkilere sahip Türkiye’nin kıta içinde Kuzey Afrika’dan sonra en fazla yatırım yaptığı bölge denebilir. 2011 yılı sonrası Somali ile kalkınma, ticaret, enerji ve savunma alanlarında işbirliğine gidildi. Etiyopya da Türkiye’nin yoğunlaştığı ülkelerden biri. Etnik meseleler yüzünden sıkıntılı bir süreç yaşayan federal yapıdaki Etiyopya, son zamanlarda Türk Savunma Sanayii ürünlerinin daimî müşterisi haline geldi. Afrika kıtasındaki en büyük yabancı askeri üslere ev sahipliği yapan Cibuti ile Türkiye arasında da son zamanlarda ilişkiler sıcak seyrediyor. 

 

Türkiye’nin Afrika Boynuzu’na yönelik ilgisini enerji alanıyla sınırlandırmak mümkün değil. Son aylarda anlaşmazlık yaşayan Etiyopya ve Somali arasında yeni bir inisiyatif başlatan Ankara, komşu iki ülkeyi çatışmadan uzaklaştırmak için arabuluculuk yapıyor. Etiyopya ve Somali dışişleri yetkilileri iki kez Ankara’ya gelerek dolaylı yoldan görüştürüldü. Zira bu iki ülkenin arası Somali’den bağımsızlık iddiasındaki Somaliland ile Etiyopya arasında bu yılın başında imzalanan ve sır gibi saklanan anlaşma nedeniyle gergin. Anlaşma uyarınca Somaliland Etiyopya’ya Aden Körfezi’nde bir limanını 50 yıllığına kiralayabilecek, karşılığında ise siyasi tanınma alacak.

 

Türkiye tarafından üstlenilen arabuluculuk son derece zor bir zeminde yürütülüyor. Somaliland ile Etiyopya arasında yapılan “limana karşılık siyasi tanınma” temelli anlaşma nedeniyle Somali tarafı son derece tepkili. Etiyopya’nın Somali’den ayrılıp tanınma peşinde hamleler yapan Somaliland ile bizzat masaya oturup anlaşma yapması toprak bütünlüğüne yönelik bir ihlal olarak yorumlandığından hassas bir mesele. Bir de meselenin askeri boyutu bulunuyor ki Etiyopya, Somaliland üzerinden Husileri bastırmak için İsrail ve müttefiklerinin cirit attığı Aden Körfezi’ne çıkarak burada donanma inşa etmek istiyor.

 

1993 yılında Eritre’yi kaybederek deniz bağlantısını yitiren Etiyopya, artan nüfusu ve ihtiyaçlarını bahane ederek Aden Körfezi’ne çıkış arayışında. 1993 sonrasında Cibuti koridorunu kullanan Addis Ababa şimdilerde Somaliland üzerinden alternatif bir koridor açarak bağımlılığını azaltmak istiyor, ancak bu istek jeopolitik gerginliklere hazır olan Afrika Boynuzu açısından kritik bir hamle. Cibuti ve Eritre’nin yanında Mısır da Etiyopya’nın Aden Körfezi’ne yönelen hamlelerini benimsemiyor. Peki Türkiye bu iki komşuyu uyuşturup aralarında uzlaşı sağlayabilir mi? Ve neden bu konuda istekli?

 

Stratejik ve Ekonomik İlişkiler

 

Türkiye’nin Somali ile olan ilişkileri son derece stratejik bir seviyeye gelmiş halde. Ülkenin el-Şebab ile mücadelesinde Türk üssü (TÜRKSOM) askeri eğitimler sağlıyor ve hatta Somali komandoları Isparta’da eğitim alıyor. Yukarıda zikrettiğimiz gibi Türkiye ve Somali arasında enerji ve savunma alanlarını da kapsayan bir dizi anlaşma söz konusu. Somali Türkiye için vazgeçilmez olduğu kadar tersi de geçerli. Yıllarca dış müdahale ve iç istikrarsızlık yaşayan ülke son yıllarda bir toparlanma içerisinde ve bunda Türkiye’nin payı oldukça yüksek.

 

Etiyopya, Tigray sorunu nedeniyle zorda olduğu günlerde SİHA alımı yaptı ve bu ciddi sorunu bertaraf edebildi. Şimdi ise Amhara ve Oromo bölgelerinde etnik sorunlarla karşı karşıya. Federal yapısı dolayısıyla kırılgan bir görünümde olan ülke ayrıca Mısır ve Somali ile ciddi sorunlar yaşıyor. Türkiye Etiyopya’ya ciddi yatırım yapan ülkelerden biri; 200 kadar Türk şirketi burada faal. Görüleceği üzere Türkiye her iki ülkeyi barıştırmak için masaya oturtabilecek kapasiteye ve avantaja sahip. Elbette iki ülkenin çatışmasından Türkiye’nin çıkarlarının zarar görme riski de bulunuyor. Etiyopya ve Somali tarihlerinde birbirleriyle savaşmış ülkeler. Son olarak Soğuk Savaş etkisinde gerçekleşen Ogaden Savaşı (1977-78) Somali için büyük bir yıkım getirmişti. İki ülkenin uzlaştırılması Afrika Boynuzu’na istikrar getireceği gibi arabulucu rol üstlenmek, aynı zamanda barış-inşası faaliyetlerine katkısı dolayısıyla Türkiye’nin imajını olumlu yönde etkileyebilecek bir girişim. 

 

Ne var ki süreç o kadar da kolay değil! Sorunların köklü olması ve dış aktörlere bağlı jeopolitik dengelerin işin içine girmesi denklemi belirsizleştiriyor. Afrika Boynuzu jeostratejik önemi nedeniyle başta ABD olmak üzere AB ülkeleri, Çin ve Rusya gibi aktörlerin askeri tesiri altında. Bir de bu denklemde İran, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan gibi liman kapma yarışındaki bölgesel aktörler yer alıyor. Bu yüzden Afrika Boynuzu’ndaki süreç dış etki ve yönlendirmelere de oldukça açık.     

 

İki ülkenin uzlaştırılması Afrika Boynuzu’na istikrar getirebileceği gibi gerilimin artarak devam etmesi daha fazla dış müdahale getirebilir. Dünya konjonktürü de bölgesel jeopolitik hesaplaşmalar da buna oldukça müsait. Ankara’da iki kez dolaylı olarak görüşen taraflar Eylül ayında üçüncü tur görüşler için bir araya gelecek. Gerek iki ülke dışişlerinin gerekse de Hakan Fidan’ın açıklamaları görüşmelerin şu ana kadar olumlu bir havada geçtiği yönünde. Ancak bu meselenin çözümü için Etiyopya, Somali ve Somaliland’in beklenti ve yaklaşımlarının makul bir zeminde uyuşması gerekiyor. Bu da Etiyopya’nın ticari ve askeri beklentilerini törpülemesi, Somali’nin toprak bütünlüğünü sağlaması ve Somaliland’in bağımsızlık iddiasını belli oranda uzlaştırmak anlamına geliyor. Sonuç olarak uzlaşı sağlanamasa bile Afrika Boynuzu’nda huzur ve istikrar için Türkiye elinden geleni yapmış olacak.

İLGİLİ YAZILAR

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.