ABDULKERİM EROĞLU

Akademik çalışma hayatına 2013 yılında Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde (RTEÜ) başlayan Abdulkerim Eroğlu, lisansüstü eğitimini Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tamamlamıştır. Eğitimi sırasında ağırlıklı olarak vergi ve bütçe konularında çalışmalar yapan Eroğlu, daha sonra dış denetim ve hesap verebilirlik konularına yönelmiştir. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde doçent olarak çalışmaya devam eden Eroğlu’nun ulusal ve uluslararası nitelikte çok sayıda yayımlanmış çalışması bulunmaktadır.

ABDULKERİM EROĞLU

Akademik çalışma hayatına 2013 yılında Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde (RTEÜ) başlayan Abdulkerim Eroğlu, lisansüstü eğitimini Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tamamlamıştır. Eğitimi sırasında ağırlıklı olarak vergi ve bütçe konularında çalışmalar yapan Eroğlu, daha sonra dış denetim ve hesap verebilirlik konularına yönelmiştir. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde doçent olarak çalışmaya devam eden Eroğlu’nun ulusal ve uluslararası nitelikte çok sayıda yayımlanmış çalışması bulunmaktadır.

TÜM YAZILARI

Özellikle 1980’li yıllardan sonra neoliberal politikaların da etkisiyle vergi yükü ağırlıklı olarak dolaylı vergiler üzerine kaydırıldı. Adaletsiz bir yapı meydana getiren bu husus varlığını korumaktadır. Hükümetin yürürlüğe sokmak istediği düzenlemelerin ağırlıklı olarak dolaysız vergilere yönelik olması, önemli bir anlayış değişimine işaret etmektedir.

Tedbirlerin ciddiyetle belirlenmesi, tavizsiz uygulamaya sokulması ve reformlarla bunların mali anlayış haline getirilmesi hayati önem taşımaktadır. Aksi durumda, siyaseten günü kurtarmak veya topluma tedbir alınıyor izlenimi vermekten öteye giden sonuçlar elde edilemeyecektir.

Yerel seçim sürecinde adayların daha somut projelerle propaganda yapmaları ve bu projelerin gelecek dönemlerde yöre halkı tarafından izlenmesi, seçmen tercihlerinin daha rasyonel olmasına yol açmaktadır. Yerel idarenin gerçek performansının değerlendirilebilmesi içinse hangi düzeyde mali özerkliğe sahip olduğu, yani projelerini hayata geçirmek için ihtiyaç duyduğu mali kaynağın ne kadarının kendi inisiyatifinde olduğu bilinmek durumundadır.

Demokratik toplumların neredeyse tamamında bütçe hakkı olarak tanımlanan hak parlamentolara aittir. Hatta devlet başkanına, cumhurbaşkanına sınırsız olarak kanunları veto etme hakkı verilmiş demokrasilerde dahi bütçe kanununun reddi yetkisi bu makamlara verilmemiştir. Demokrasi en yalın haliyle halkın halk tarafından halk için yönetilmesidir. Böylece politikaların oluşturulmasında ve kararların alınmasında her vatandaşın eşit bir etkileme gücü olur. Bu […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.