ADNAN BOYNUKARA

1987-2009 yılları arasında farklı kurumlarda mühendis ve yönetici olarak çalıştı. 2009-2015 yılları arasında ise Adalet Bakanlığı'nda Yüksek Müşavir olarak görev yaptı. 25 ve 26. dönemlerde Adıyaman milletvekili olarak TBMM’de bulundu.

ADNAN BOYNUKARA

1987-2009 yılları arasında farklı kurumlarda mühendis ve yönetici olarak çalıştı. 2009-2015 yılları arasında ise Adalet Bakanlığı'nda Yüksek Müşavir olarak görev yaptı. 25 ve 26. dönemlerde Adıyaman milletvekili olarak TBMM’de bulundu.

TÜM YAZILARI

Türkiye’nin yeni yüzyılını başarılı kılabilmesinin yolu, ulusal ve bölgesel düzeyde birbirine paralel olarak gerçekleştireceği demokrasi, adalet/hukuk ve barış hamleleridir. İç/dış güvenliğin temini, ekonomik refahın sağlanması, toplumsal barışın hayata geçirilmesi ve geleceği tayin edecek bir iradenin ortaya konulması, bu hamlelerin ürünü olacaktır. Türkiye, 2003 ile 2013 yılları arasında kapsamlı bir dönüşüm yaşadı. Dönüşümün kurumlara yansıması, uygulama […]

IŞİD’e ilişkin değerlendirmeleri; örgütün ortaya çıkış süreci, organizasyonu oluşturan unsurların yapısı, bu unsurlara hareket kabiliyeti sağlayan istihbarat örgütlerinin amaçları ve örgüte yükledikleri fonksiyonlar gibi temel noktalar üzerinden okumak lazım. Bu temel noktaları yok sayan ve kara propaganda amacı taşıyan yazılar, ilgili kişinin siyasi kimliğinin yansıması olarak kalır. IŞİD, Türkiye’yi suçlamak için kullanılan aparat olma özelliğini […]

Ülkenin geleceği için somut hakikatin, sahici hedeflerin yüceltildiği ve eleştiri geleneğinin muhafaza edildiği yeni bir siyasi iklimin oluşturulması şart. Bu yapılamazsa, yeni yüzyıl da ıskalanır ve coğrafyanın ortaya çıkardığı bütün pozitif imkânlar sahte çatışmalara kurban edilir. AK Parti iktidarının son yıllarda ortaya çıkan değişimi nedeniyle gündeme gelen konulardan birisi de muhafazakâr/dindar kesimin yaşadığı dönüşüm ve […]

Ülkenin geleceği için somut hakikatin, sahici hedeflerin yüceltildiği ve eleştiri geleneğinin muhafaza edildiği yeni bir siyasi iklimin oluşturulması şart. Bu yapılamazsa, yeni yüzyıl da ıskalanır ve coğrafyanın ortaya çıkardığı bütün pozitif imkânlar sahte çatışmalara kurban edilir. Osmanlı’nın ve Cumhuriyet’in geçirdiği son iki yüzyıl dikkate alındığında, sarsıntılı/türbülanslı bir sürecin yaşandığı ve mevcut hal dikkate alındığında bu […]

Ülkenin geleceği için somut hakikatin, sahici hedeflerin yüceltildiği ve eleştiri geleneğinin muhafaza edildiği yeni bir siyasi iklimin oluşturulması şart. Bu yapılamazsa, yeni yüzyıl da ıskalanır ve coğrafyanın ortaya çıkardığı bütün pozitif imkânlar sahte çatışmalara kurban edilir. Osmanlı’nın ve Cumhuriyet’in geçirdiği son iki yüzyıl dikkate alındığında, sarsıntılı/türbülanslı bir sürecin yaşandığı ve mevcut hal dikkate alındığında bu […]

Yabancı düşmanlığı, yabancıların ne yaptığından ziyade, bizim neye dönüştüğümüze dair bir ipucu sunar. Bu ise iyi bir sonuca tekabül etmiyor. Türkiye’nin mevcut olanakları, içe kapanarak, tek tipleşerek, ötekini yok sayarak ilerlemesine imkân tanımaktan yoksun. Tam tersi, toplumsal farklılıkları imkân/fırsat olarak görerek, bunlara alan açarak ve kendi mecralarında mobilize olmalarına fırsat tanıyarak ilerleyebilir. “İnsan tözüyle (mayasıyla) […]

Sağlıklı bir siyasi tartışma yok. Herkes kendi pozisyonunu karşıtlık üzerinden tanımlıyor. Bu ise demokrasi ve demokratik değerler anlamında olumlu bir değişimi ifade etmiyor. Var olan durum, karşıtlık üzerine bina edilen pozisyonu ve buna ilişkin ‘tahkimatı’ korumaya, bozmamaya yönelik bir tercih. Birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de çok kullanılan ama uygulaması konusunda sorunlar yaşanan kavramlardan birisi […]

Kürt meselesi bireysel ve toplumsal haklar meselesidir. Çözümü anayasa/yasalarda yapılacak değişikliklerle ilgilidir ve TBMM tarafından çözülebilecek bir konudur. PKK’nın yürüttüğü terör faaliyetleri konusu ise terörle mücadele ve farklı çözüm modellemeleri üzerinden yapılacak çalışmaları içermektedir. Türkiye bu iki konuyu birbirinden ayırt edebildiği ve birini ötekisine rehin kılmadığı zaman, doğru bir hatta ilerleyebilir ve toplumsal barışını inşa […]

Devlet aygıtına egemen olan aktörler hem siyaseti, medyayı ve toplumsal kesimleri etkiliyor hem de güvenlik-yargı bürokrasisi aracılığıyla hedef kitlelere yönelik projelerin hayata geçirilmesini sağlıyor. Sağlıklı bir çıkış yolu geliştirilemeyince ve toplumsal irade sergilenemeyince ötekileştirme dönüşümlü bir hal alıyor. Neredeyse toplumun tüm kesimleri, düzenli aralıklarla bu cendereden geçiyor. “Kendini izah etmek zorunda olmadığın yer yurdundur…”   […]

Şu an toplumun bir kesimi, kıymeti kendinden menkul her türlü kurtarıcılık düşüncesine karşı çıkıyor ve bunlardan kurtulma arayışı içinde. Bu arayışın nasıl sonuçlanacağı belli değil. Ama toplumsal talebin varlığı başlı başlına anlamlı ve önemli. Özellikle, din simsarları ve ellerindeki silah üzerinden toplumu dizayn etmeye çalışan örgütlerden kurtulmak arayışı çok kıymetli. Yaşadığımız dönemin temel sorun alanlarından […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.