ADNAN BOYNUKARA

1987-2009 yılları arasında farklı kurumlarda mühendis ve yönetici olarak çalıştı. 2009-2015 yılları arasında ise Adalet Bakanlığı'nda Yüksek Müşavir olarak görev yaptı. 25 ve 26. dönemlerde Adıyaman milletvekili olarak TBMM’de bulundu.

ADNAN BOYNUKARA

1987-2009 yılları arasında farklı kurumlarda mühendis ve yönetici olarak çalıştı. 2009-2015 yılları arasında ise Adalet Bakanlığı'nda Yüksek Müşavir olarak görev yaptı. 25 ve 26. dönemlerde Adıyaman milletvekili olarak TBMM’de bulundu.

TÜM YAZILARI

Sağlıklı bir siyasi tartışma yok. Herkes kendi pozisyonunu karşıtlık üzerinden tanımlıyor. Bu ise demokrasi ve demokratik değerler anlamında olumlu bir değişimi ifade etmiyor. Var olan durum, karşıtlık üzerine bina edilen pozisyonu ve buna ilişkin ‘tahkimatı’ korumaya, bozmamaya yönelik bir tercih. Birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de çok kullanılan ama uygulaması konusunda sorunlar yaşanan kavramlardan birisi […]

Kürt meselesi bireysel ve toplumsal haklar meselesidir. Çözümü anayasa/yasalarda yapılacak değişikliklerle ilgilidir ve TBMM tarafından çözülebilecek bir konudur. PKK’nın yürüttüğü terör faaliyetleri konusu ise terörle mücadele ve farklı çözüm modellemeleri üzerinden yapılacak çalışmaları içermektedir. Türkiye bu iki konuyu birbirinden ayırt edebildiği ve birini ötekisine rehin kılmadığı zaman, doğru bir hatta ilerleyebilir ve toplumsal barışını inşa […]

Devlet aygıtına egemen olan aktörler hem siyaseti, medyayı ve toplumsal kesimleri etkiliyor hem de güvenlik-yargı bürokrasisi aracılığıyla hedef kitlelere yönelik projelerin hayata geçirilmesini sağlıyor. Sağlıklı bir çıkış yolu geliştirilemeyince ve toplumsal irade sergilenemeyince ötekileştirme dönüşümlü bir hal alıyor. Neredeyse toplumun tüm kesimleri, düzenli aralıklarla bu cendereden geçiyor. “Kendini izah etmek zorunda olmadığın yer yurdundur…” Siyaset […]

Şu an toplumun bir kesimi, kıymeti kendinden menkul her türlü kurtarıcılık düşüncesine karşı çıkıyor ve bunlardan kurtulma arayışı içinde. Bu arayışın nasıl sonuçlanacağı belli değil. Ama toplumsal talebin varlığı başlı başlına anlamlı ve önemli. Özellikle, din simsarları ve ellerindeki silah üzerinden toplumu dizayn etmeye çalışan örgütlerden kurtulmak arayışı çok kıymetli. Yaşadığımız dönemin temel sorun alanlarından […]

Suriye sorunu, bir ‘terörizm’ meselesi değildir. Suriyelilere zulmeden, katleden, göçe zorlayan rejim ve destekçilerinin uyguladığı kirli işbirliğinin ortaya çıkardığı bir soykırım meselesidir. Uygulanan katliamcı politikaları, mezhepçi ve etnik temizliği ve Suriyelileri terörist gösteren tüm kirli politikaları gündeme almadan ve bu politikaların sonuçlarını ortadan kaldırmadan siyasi çözüme ulaşmak mümkün değil. Son günlerde sığınmacılar konusunda gelişen ve […]

Ukrayna işgali ile ortaya çıkan yeni jeopolitik, Türkiye’yi özellikle Rusya ve İran ile çakışan sorun noktaları üzerinden etkileyebilir. Türkiye, kendisi için risk üretme kapasitesi olan her başlığı kendi koşulları içinde değerlendirip, ona göre tutum alırsa sorun yaşamayabilir. Türkiye’nin uluslararası birikimi, dış politika deneyimi ve ilişkileri yönetme tarzı bunu yapabilecek kapasitededir. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali üzerine ortaya […]

Türkiye hem ciddi meydan okumalar hem de imkânlarla karışılacağı bir dönemin şafağında. Yeni dönemde daha iddialı bir jeopolitik aktöre dönüşmenin yolu, toplumun taraf olduğu sorunları çözmek ve iç siyaseti demokratikleştirmektir. Bu, hem jeopolitik kapasiteyi hem de öykümüzü daha güçlü kılacaktır. Küresel sistem farklı çalkantılar içinde ve gelecekte yeni dizaynların ortaya çıkma olasılığı yüksek. Var olan […]

Bir ülkenin demokratikleşmesi, toplumsal barışını elde etmesi ve uluslararası sistemde iddialı bir rol oynaması siyasal iktidar, devlet ve toplum ekosisteminin karşılıklı etkileşiminin sonucudur. Burada hem geleceğe endeksli, bilinçli hem de geçmişin yükünün geleceği esir almaması için ona karşı dirençli bir yapının inşa edilmesi şart. Bunun yolu ise kimliklere karşı ‘kör’ ve kimlik dayatmayan bir devlet […]

Suriye ve Ukrayna savaşlarının bize gösterdiği en acı gerçek; menfaatçi yaklaşımın, ideolojik ve dini/mezhebi yobazlığın vicdanı körelttiği, hatta ortadan kaldırdığıdır. Bu, insanlığın geleceği açısından en tehlikeli anlayışlardan birisidir. Tehlikeli olmasının ana nedeni, aklın yok edilmesi, yani aklın kundaklanmasıdır. “Kaybetmeyi ahlaksız bir teklife tercih et. İlkinin acısı bir an, diğerinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer…” […]

Gerçek veya sahici bir devlet, ‘otoritesini’ hukuk ve hukukun üzerine inşa edildiği konsensüsten alır. Bu özelliği nedeniyle, ‘derin devlet’ türü yapıları reddeder ve toleranslı davranmaz. Çünkü bu durum kendi meşruiyetini zedeler, otoritesini tartışmaya açar. Devleti anlamsızlaştıran, kurumları yok sayan ve yasa dışı işlere imza atan yapılar ile mücadele tüm siyasi partilerin kırmızı çizgisi olmalıdır. 2021 […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.