AHMET OKUMUŞ

Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisansını Fatih Üniversitesi Uluslararası İlişkiler programında, doktorasını Sabancı Üniversitesi Siyaset Bilimi programında tamamladı. 2005-2006 yıllarında Notre Dame Üniversitesi Erasmus Enstitüsü’nde misafir araştırmacı olarak bulundu. İstanbul Şehir Üniversitesi’nin kuruluş sürecinde bulundu ve aynı üniversitenin siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümünde öğretim üyesi olarak görev yaptı. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmakta ve Bilim ve Sanat Vakfı başkanlığını yürütmektedir.

AHMET OKUMUŞ

Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisansını Fatih Üniversitesi Uluslararası İlişkiler programında, doktorasını Sabancı Üniversitesi Siyaset Bilimi programında tamamladı. 2005-2006 yıllarında Notre Dame Üniversitesi Erasmus Enstitüsü’nde misafir araştırmacı olarak bulundu. İstanbul Şehir Üniversitesi’nin kuruluş sürecinde bulundu ve aynı üniversitenin siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümünde öğretim üyesi olarak görev yaptı. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmakta ve Bilim ve Sanat Vakfı başkanlığını yürütmektedir.

TÜM YAZILARI

Cumhuriyetin talepkâr ve iddialı siyasi etiği, onu zaman zaman hatta belki sıklıkla toplumu homojenleştirici, insanları tek tipleşmeye zorlayan siyasetlere sürüklemiştir. Böyle olunca da farklılıkların aynı siyasi bütünde var olabilmesi bir sorun haline gelmiştir. Bugün cumhuriyetin etrafını çetrefil bir sorunlar yumağı sarmalıyor. Cumhuriyet demokrasiyle bağdaşabilecek mi? Popülizmi soğurabilecek mi? Milliyetçilikle hesabını kapatabilecek mi? Çokkültürlü karmaşık toplumlara […]

Dini ilimler üzerine ihtisas yapmış birinin, toplumsal meselelere kendi malumatı ışığında yaklaşmasının kendi başına tenkit edilecek bir tarafı yok. Kaynağa, kitaba, bu arada nassa müracaat ederek olan biteni anlayıp yorumlamak, tartışmalara fikri girdiler ilave etmek isteyebilir. Lakin bütün bir değerlendirme sürecini iktidarperest bir tevil cihazına dönüştürmek, ilmin de o ilmi tahsil edenin de izzetine halel […]

Bir ülkenin birkaç on yılda bir başka bir yer olma endişesiyle yaşaması… Nedir burada açığa çıkan? Bir şey olmak isteyen ama kalıbını bulamayan bir halkın çaresizliği mi? Bir yere varmak isteyen ama pusulası olmayan bir devletin savrukluğu mu? Bizleri en çok düşündürmesi gereken belki de bu. On yılların tekrar eden kalıbıdır bu: Türkiye … olur […]

Başkancılık, popülizm ve teknokrasi. Hepsi de demokrasinin girift işleyişlerini kısa yoldan atlama denemeleridir. Türkiye şimdilik başkancı popülizm içinde yalpalamasını sürdürüyor. Ama teknokratik eğilim de Türkiye dediğimiz bu sarkacın yeni bir salınımıyla öne çıkabilir ileriki yıllarda. Lakin hiçbiri siyasetin, doğru siyasetin yerini alamayacaktır. Türkiye’nin yüzleştiği sorunlar Türkiye’ye mahsus sorunlar değil. Ama Türkiye bunları kendine mahsus biçimlerde, […]

İstilaya uğramış bir toplumun düştüğü haller, insanların tavır almada sergileyebildiği tutukluk, türlü beşer düşkünlükleri ama bunların arasında yine de düzgün davranabilen bir küme insan… Salgınlar bize yalnızca bir hastalığa karşı sıhhi mukavemet derecemizi değil, bir siyasi veba karşısında da mukavemet imkânımızı düşündürmelidir. Her çağın bir çehresi vardır. Tarihçilerin ‘kısa yüzyıl’ diye andıkları yirminci asır için […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.