BÜLENT ŞAHİN ERDEĞER

Ortadoğu ve Dinler Tarihi uzmanı. Gazeteci-Yazar.

BÜLENT ŞAHİN ERDEĞER

Ortadoğu ve Dinler Tarihi uzmanı. Gazeteci-Yazar.

TÜM YAZILARI

Türkiye sermayesinin ve iktidarının ortaklaşa biçimde İsrail’le özel ve resmî ticaret devam etmesi, Türkiye’de yaşayan Filistin dostları tarafından protesto edilmesi gereken bir gündemdir. Ancak bu protestoların barışçıl karakterinin bozulmaması, yöntem ve söylemlerin popülizm uğruna asıl amacın önüne geçmemesi gerekir.

Bütün kıtanın yardıma muhtaç olmadığını özellikle göz önünde bulundurmalıyız. Kıtanın farklı ülkelerinde farklı krizler yaşanıyor. Bazı bölgelerinde ise insani yardım gönderilecek çapta bir sorun bulunmuyor. İyi niyetle yola çıkan hayırseverlerin de bu yolda emek sarf eden STK’ların da ortaya koydukları olumluluklara gölge düşmemesi için ehliyet, liyakat ve denetimin sıkı tutulması şart.

İsrail işgal güçlerine karşı direnmek meşru bir hak olmanın ötesinde bir gereklilik/sorumluluk iken bu direnişin yöntemlerinin ilkesel, ahlaki ve sağduyulu olması da bir o kadar gereklilik arz ediyor. Bu zor imtihanı aşmak için çaba sarfetmek yerine “İsrail’de yaşayan herkes zaten işgalcidir” gibi klişelerle mevzuyu geçiştirmek direnişe gölge düşürüyor.

İran’da yaşanan insan hakları ihlallerini belgeleyen sivil toplum kuruluşu İnsan Hakları Aktivistleri (HRA), İran’ın sığınmacılar, göçmenler de dahil olmak üzere toplumun ekonomik açıdan dezavantajlı kesimlerini silah altına alma ve silahlı çatışmalarda çocuk askerler kullanma yönünde uzun süredir devam eden uygulamasını detaylandıran kapsamlı bir rapor yayınladı. Rapor, İran rejiminin sadece Afganistan’dan 10 bin militanı İran Devrim Muhafızları’na kattığını belirtiyor.

IŞİD’lilerin ailelerinin kamplar ve cezaevi koğuşlarındaki IŞİD yapılanmasının elinden kurtarılması sadece bu insanların geleceği için değil potansiyel tehdit teşkil etmeleri sebebiyle Türkiye’nin milli güvenliği için de elzem.

Son 150 yıldır Kur’an ve arkeoloji arasında bağ kurma çabaları mevcut olmakla birlikte sistematik bir disiplin inşa edilememiştir. Kur’an Arkeolojisi bu açıdan merkezinde Kur’an metninin belirleyici olduğu yeni bir metodoloji; arkeolojik bulguların Kur’an ölçüleriyle “yorumlanması” demektir.

Husiler 7 Ekim’de başlayan Gazze savaşı sonrası İran’ın Kızıldeniz’deki öncü kuvveti olarak hareket ediyor. Uluslararası sivil gemi trafiğini sekteye uğratmanın adı korsanlık ve terör. Ancak bu eylemler Filistin sorununun çözümüne bir katkı sağlamıyor. Filistin sorununu bölgesel bir çatışmaya dönüştürme çabalarının Netanyahu yönetiminin stratejisi olduğunu da hatırlatmakta fayda var.

Hamas’ın Aksa Tufanı Operasyonu adını verdiği saldırılar örgütün kısa vadede hedeflediği sonuçların bir kısmına ulaştı. Ancak Hamas’ın planladığı ölçekte bölgesel destek bulamadığı ve Filistin ölçeğinde yalnız bırakıldığı söylenebilir. Yakın vadede vahşet ve soykırım uygulayarak intikam almış olsa da orta ve uzun vadede en büyük kaybeden elbette İsrail. Tüm bu soykırım vahşeti ayrıca tüm dünyada Yahudilere yönelik nefreti de besliyor. Yani dünya Yahudilerine en büyük zararı İsrail devleti veriyor.

  • 1
  • 2
Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.