ESAT ARSLAN

Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde lisans, Sabancı Üniversitesi Tarih Bölümü’nde yüksek lisans yaptı. Yazarın 2006-2017 yılları arasında tamamlamış olduğu altı ciltlik Tamamlanmamış İslam Yazıları adlı ‘ırmak kitabı’ İslam düşüncesinin temel sorunlarına 21. yüzyıl için bir yanıt çabasıdır. Son kitabı, Romaya Karşı Galyalılar’dır.

ESAT ARSLAN

Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde lisans, Sabancı Üniversitesi Tarih Bölümü’nde yüksek lisans yaptı. Yazarın 2006-2017 yılları arasında tamamlamış olduğu altı ciltlik Tamamlanmamış İslam Yazıları adlı ‘ırmak kitabı’ İslam düşüncesinin temel sorunlarına 21. yüzyıl için bir yanıt çabasıdır. Son kitabı, Romaya Karşı Galyalılar’dır.

TÜM YAZILARI

İslamcıların ütopyalarını yitirdiğinin kesin olarak anlaşılması, yaşadıkları zorlu hayatta onları ayakta tutan ve onları onurlu kişiliklerine, kimliklerine, birbirlerine ve kutsallarına bağlayan tüm manevi bağların krize girmesi anlamına geldi. Ve bu durum, İslamcıların eskiden pek de kafaya takmadıkları pek çok sorunu ciddi bir biçimde masaya yatırması ve keskin ve acımasız bir özeleştiri sürecine girmesi anlamına geldi. […]

Bugünün sekülerleşmesi, geçmiştekinin aksine kendi halinde ve apolitik, muhafazakâr insanların sekülerleşmesi değildir. Aksine bugünkü sekülerleşme, İslam’ı bir ideolojik kimlik olarak gören, İslam’ı siyasal bir dava olarak görüp toplumu, kültürü ve ekonomiyi bu ideoloji doğrultusunda dönüştürmeyi hedef edinmiş kesimlerin ve onların çocuklarının sekülerleşme tecrübesidir. Yani İslam bayrağını elinde tutan militan bir grubun kendi dünya görüşüne yabancılaşması […]

Türkiye’de bir mahkemenin İhsan Eliaçık’ın meal-tefsirine “Doğru İslam’a aykırıdır” gerekçesiyle imha kararı verebilmiş olması Türkiye’de hukuk düşüncesinin ne kadar ilkel olduğunun sadece bir göstergesi. Fakat aslında ülkemizin hukuk bilincinin ne kadar vahim durumda olduğunu, bugünkü anayasayı kendine hiç ama hiç dert etmeyen ortalama Türk insanının duruşunda gözleyebiliriz. Türk hukukunun “Doğru İslam’a aykırıdır” gerekçesiyle İhsan Eliaçık’ın […]

Faizler enflasyonu dizginlemek üzere yükseltilmeye devam edildiği sürece sadece Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde değil, ABD ve Avrupa gibi iktisaden gelişkin ülkelerde de 2008 ekonomik krizinden daha ciddi bir ekonomik kriz ve bu ekonomik krizin yaratacağı toplumsal tahribatın müesses nizamı daha da sarsmasını beklemek durumundayız. ABD Merkez Bankası FED, yükselen enflasyonla baş etmek için faizleri […]

Bugün büyük bir ekonomik krizin içinde yaşıyoruz. Gündelik siyaseti meşgul eden insanlar da ciddi bir kutuplaşma ikliminde siyaset yapıyor. Fakat sosyolojik ve demografik olarak en başta gençler olmak üzere Türkiye insanında muazzam bir vicdan ve muhakeme berraklaşması gözlemliyoruz. Önümüze çıkan zorluklarla mücadele etmeyi seçersek ve etkisini gündelik olaylarda değil de uzun vadede gösteren derin akıntıları […]

Olayları ele alırken asırlık ulus devlet paradigmasıyla değil de, artık küresel bir çağda yaşadığımız bilinciyle, küresel bir boyutta ele almak ve siyasi tedbirlerimizi geçmişten gelen sabiteler yerine, küresel çağın gelecek senaryolarını merkeze alarak yeni paradigmalarla tasarlamak zorundayız. Bir siyasetçi genellikle olayları karşısındaki insanların iyi niyetleri, kötü niyetleri, muhakemeleri ve kararlarını merkeze alarak değerlendirir. Bir bilim […]

Türkiye’nin bir şekilde sahip olduğu tecrübeler, içinde bulunduğumuz iç karartıcı iktisadi krize rağmen geleceğe ümitle bakma ve sadece Türkiye’nin değil dünyanın geleceğini de barışçı bir biçimde tesis edebilme noktasında Türkiye’ye inisiyatif ve söz sahibi olma yeteneği kazandırıyor. Fakat bu ümidin gerçeğe dönüşebilmesi, kolektif olarak belli zihniyet dönüşümlerini gerçekleştirebilmemiz sayesinde mümkün olacaktır. I. Türkiye’de ekonominin yaşadığı […]

Kendi geçmişiyle barışamamış bir toplumun ortak bir gelecek yaratması pek o kadar da kolay değildir. Ve bizim ülkemizin cemaatleri kendi tarihleriyle kısmen patolojik bir aidiyet kurabiliyor olsalar da, bu toplumu var eden diğer cemaatlerle zerre kadar bir hiss-i müşterek geliştirebilme yeteneğine sahip değiller. I. Demokratik siyaseti kavgadan ve çatışmadan hali düşünebilmek pek mümkün değil. Her […]

Küresel ısınma tehdidi, büyüme ideolojisinin sonuna geldiğimizi ve tarım devrimi ve sanayi devrimi gibi dünya-tarihsel bir dönüşümü hayata geçirmemiz gerektiğini söylüyor. Zira bu tehdit aynı sanayi devrimi gibi tüm yaşam biçimlerimizi baştan aşağı düşünmemizi zorlayan ve yerküre ölçekli planlamayı dayatan bir toplumsal kırılma olmakla birlikte, önümüzdeki on yıllarda da yepyeni ideolojiler ve yaşam felsefeleri yaratması […]

Küresel ısınma tehdidi, büyüme ideolojisinin sonuna geldiğimizi ve tarım devrimi ve sanayi devrimi gibi dünya-tarihsel bir dönüşümü hayata geçirmemiz gerektiğini söylüyor. Zira bu tehdit aynı sanayi devrimi gibi tüm yaşam biçimlerimizi baştan aşağı düşünmemizi zorlayan ve yerküre ölçekli planlamayı dayatan bir toplumsal kırılma olmakla birlikte, önümüzdeki on yıllarda da yepyeni ideolojiler ve yaşam felsefeleri yaratması […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.