HATEM ETE

Lisans, yüksek lisans ve doktora öğrenimini ODTÜ Sosyoloji Bölümü'nde yapan Hatem Ete, 2007-2008'de doktora araştırma bursuyla Columbia Üniversitesi'nde bulundu. 2008-2014 arasında SETA’da Siyaset Araştırmaları Direktörlüğü, 2014-2017 arasında da Başbakan Başmüşavirliği yaptı. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde Öğretim Üyesi ve Ankara Enstitüsü’nde Araştırma Direktörü olarak görev yapmaktadır.

HATEM ETE

Lisans, yüksek lisans ve doktora öğrenimini ODTÜ Sosyoloji Bölümü'nde yapan Hatem Ete, 2007-2008'de doktora araştırma bursuyla Columbia Üniversitesi'nde bulundu. 2008-2014 arasında SETA’da Siyaset Araştırmaları Direktörlüğü, 2014-2017 arasında da Başbakan Başmüşavirliği yaptı. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde Öğretim Üyesi ve Ankara Enstitüsü’nde Araştırma Direktörü olarak görev yapmaktadır.

TÜM YAZILARI

PANORAMATR’nin Nisan-Temmuz arasında gerçekleştirdiği araştırmalar, seçmenin 31 Mart seçimlerindeki oy tercihini büyük oranda koruduğunu gösteriyor. Bu dört aylık trend, seçmen tercihi, seçmen-siyaset ve iktidar-muhalefet ilişkisi açısından yeni bir döneme girdiğimiz anlamına geliyor. Yeni dönemin en önemli yansıması, siyasetin son 22 yılda olduğu gibi artık sadece Erdoğan ve öncülük ettiği parti ve/ya ittifak tarafından değil, Erdoğan (ve ittifakı) ile CHP tarafından, bu iki aktörün karşılıklı etkileşimiyle şekilleneceği gerçeğidir.

Seçmen 31 Mart’ta iktidara ciddi bir ders verirken, muhalefete/CHP’ye de geniş bir kredi açtı ve böylece Mayıs seçimlerinde bozulan siyasal dengeyi yeniden kurdu. Önümüzdeki dört yılda iktidarın kendisine verilen dersi alıp almayacağı, CHP’nin kendisine açılan krediyi doğru kullanıp kullanmayacağı ve dengeleyici yan aktörler olarak MHP ve DEM Parti’nin siyasal denklemde nasıl bir rol oynayacakları belli olacak. Dolayısıyla 2028’in akıbetini, iktidarın ve muhalefetin siyasal performansı belirleyecek. 

Türkiye tarihi ve kritik bir seçim olan 14 Mayıs seçimlerinin ilk etabını geride bıraktı. Seçimlerin parlamento ayağında Cumhur İttifakı çoğunluğu sağlarken, muhalefet beklenen başarıyı yakalayamadı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise Erdoğan yüzde 50 eşiğini aşarak seçimi ilk turda kazanamasa da Kılıçdaroğlu’na üstünlük sağlamayı başardı.    14 Mayıs seçimlerini farklı disiplin ve meslek gruplarından, siyasi elitler ve stratejistlere […]

Türkiye tarihi ve kritik bir seçim olan 14 Mayıs seçimlerinin ilk etabını geride bıraktı. Seçimlerin parlamento ayağında Cumhur İttifakı çoğunluğu sağlarken, muhalefet beklenen başarıyı yakalayamadı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise Erdoğan yüzde 50 eşiğini aşarak seçimi ilk turda kazanamasa da Kılıçdaroğlu’na üstünlük sağlamayı başardı.    14 Mayıs seçimlerini farklı disiplin ve meslek gruplarından, siyasi elitler ve stratejistlere […]

Aralık ve Ocak ayındaki gelişmeler, yaşanan siyasi tartışmalar ve uzunca bir süredir muhalefet lehine işleyen seçmen hareketliliğinin iktidar lehine yön değiştirmesi, 2022 yılının muhtemel siyasi seyri ve seçimlerin muhtemel sonucu hakkında önemli ipuçları sağlıyor. Önümüzdeki dönemde iktidar, konjonktürel siyasal gelişmelerin seyri üzerinde muhalefete kıyasla daha etkili olsa bile seçimlerin kaderi büyük oranda muhalefetin performansı üzerinden […]

Aralık ve Ocak ayındaki gelişmeler, yaşanan siyasi tartışmalar ve uzunca bir süredir muhalefet lehine işleyen seçmen hareketliliğinin iktidar lehine yön değiştirmesi, 2022 yılının muhtemel siyasi seyri ve seçimlerin muhtemel sonucu hakkında önemli ipuçları sağlıyor. Önümüzdeki dönemde iktidar, konjonktürel siyasal gelişmelerin seyri üzerinde muhalefete kıyasla daha etkili olsa bile seçimlerin kaderi büyük oranda muhalefetin performansı üzerinden […]

Erdoğan’ın 2022’deki önceliği, toplumun ekonomik şikâyetlerini azaltmak ve muhalefetin siyasal alanını daraltmak olacaktır. Muhalefet ise ülkeyi yönetme güveni oluşturma, ittifakı koruma ve genişletme ve doğru bir aday üzerinde birleşme sınavlarıyla karşı karşıya. Siyasi takvim açısından Türkiye’de 2021 yılı, Kasım 2020’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi yönetimindeki değişime paralel olarak gündemine aldığı “reform” arayışı ile başlamıştı. 2022 ise […]

Günün sonunda, seçmen gerçekçi bir muhasebeyle siyasi ve ekonomik açıdan ne kazandığına ve ne kazanacağına bakarak karar verecektir. Ancak nihai kertede sonuç üretip üretmediğinden bağımsız olarak iktidarın yeni tercihi; siyaseti güvenlikleştirecek, toplumu kutuplaştıracak, Türkiye’nin seçimlere kadarki süreyi gergin bir atmosferde geçirmesine yol açacaktır.   Türkiye bu yılın ikinci yarısından beri, yeni bir siyasi momentuma sahip. […]

Siyaset-üstü bir dil ve çerçevede sunulmasına karşın oldukça gerçekçi bir siyasi bağlama yaslanan helalleşme çağrısı -şimdiki haliyle- birçok imkân ve risk barındırıyor. Mevcut riskler giderildiğinde Kılıçdaroğlu’nun ve muhalefetin lehine pozitif sonuçlar üretebileceği gibi riskler giderilmediğinde zamanla vasatlaşarak anlamsızlaşabilir. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Eylül ayından beri ivme değiştiren siyasi performansının son etkili hamlesi “helalleşme” çağrısı […]

Türkiye, siyasetin geleceği ve iktidar-muhalefet dengesi açısından kritik bir eşikte duruyor. Bu eşiğin en önemli yansımaları; iktidarın siyasal iradesinde görülen zafiyet, seçmenin iktidar aleyhine-muhalefet lehine hareketlenmeye başlaması, muhalefetin -nihayet- siyaset yapmaya başlaması ve bütün bu dinamikler sonucunda iktidarın önümüzdeki seçimleri kaybedeceği algısının gün geçtikçe güçleniyor olmasıdır.  24 Haziran 2018 seçimlerinden yakın zamana kadar siyasal gündem, […]

  • 1
  • 2
Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.