Türkiye, modern eğitimin kurumsal yapısıyla Tanzimat sonrasında karşılaşmış olsa da, ilk defa Gökalp ile ideolojik, felsefî ve kavramsal tanımlar ve tasnifler yapılmaya başlanmıştır. Dolayısıyla modern Türkiye’nin eğitim felsefesine -her ne kadar inişli çıkışlı bir seyri olsa da- Gökalp’in katkısının sanıldığından daha fazla olduğu söylenebilir.