ÖMER ASLAN

2008 yılında Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünü bitirdi. Uluslararası ilişkiler alanında yüksek lisansını London School of Economics’te bitirdi. Doktora derecesini Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünden 2016 yılında alan Aslan, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da ordu ve siyaset ilişkileri, dış aktörler ve askeri darbeler, Pakistan dış politikası ve terör ve radikalleşme alanlarında çalışmalar yapmaktadır. Halihazırda Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde öğretim üyesidir.

ÖMER ASLAN

2008 yılında Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünü bitirdi. Uluslararası ilişkiler alanında yüksek lisansını London School of Economics’te bitirdi. Doktora derecesini Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünden 2016 yılında alan Aslan, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da ordu ve siyaset ilişkileri, dış aktörler ve askeri darbeler, Pakistan dış politikası ve terör ve radikalleşme alanlarında çalışmalar yapmaktadır. Halihazırda Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde öğretim üyesidir.

TÜM YAZILARI

İktidarın, içinden gelmediği için orduya ‘doğal’ bir yakınlık hissetmemesi; aksine, geçmişte yaşananlar, ordunun emniyet de dahil diğer birçok kurumdan çok farklı bir yapıda olması, nihayetinde bir NATO ordusu da olması, dolayısıyla iktidarın orduyu tam anlamıyla nüfuz sağlayabildiği, kendinden saydığı ve emin olabildiği bir kurum olarak görmemesi, depreme müdahale için TSK’yı kullanmakta gönülsüz kalmasına neden olmuş […]

İmran Han, iktidarda kaldığı 3,5 senede güç vehmine aşırı kapıldı; bir anda ordunun da desteğiyle mevcut siyasi liderlerin tamamını yargılayarak tarihten silebileceğini, sil baştan bir Pakistan yaratacağını düşündü. Bu uğurda muhalif gazetecilerin sindirildiği bir siyasal ortama izin verdi. Bu nedenle, güven oylaması senaryosuna maruz kalmak ve iktidardan bu şekilde hızla düşmek; kendini kurtarıcı, seçilmiş gören […]

İktidar veya muhalefet kanadından mevcut dengeleri değiştirecek çok radikal bir adım atılmazsa Pakistan’da hükümetin güven oylamasında düşmesinden sonra 90 gün içerisinde genel seçimlere gidilmesi en büyük olasılık. Seçim durumunda ise mevcut ittifakların hızla bozulup, yeni ittifakların kurulması neredeyse kesin gibi. Daha da kesin olan ise Pakistan’ın devasa ölçekteki yapısal sorunlarının daha uzun müddet devam edecek […]

Türkiye’nin bu dönemde yapacağı en büyük yanlış Afganistan’da kendisine ancak büyük bir rolün yakışacağı inancından hareketle büyük bir söylem edinmek ve gereksiz riskler almak olur. Türkiye Afganistan’a ve bölgeye dair mevcut bilgi ve değerlendirme kapasitesiyle riskli adımları zaten atmamalı. Taliban’ın, beklendiği gibi Peştun ağırlıklı bir kabine kurduktan sonra, orduyu da benzer bir yaklaşımla şekillendirmesi beklenmeli. […]

Türkiye; Afganistan’da sahadaki gelişmeleri hala etkileyemediği, bu gelişmelere hazır da gözükmediği ve Pakistan’a delege ederek de çözemeyeceği başta Afganistan’dan beklenen büyük göç dalgası olmak üzere yeni bir sorunlar yumağıyla karşı karşıya. ABD ile Pakistan arasında devam eden müzakereler sona ermeden, uzunca bir süre dillendirildiğinin aksine yeni bir Anayasa üzerinde anlaşılmadan, güç paylaşımına karar verilmeden, Taliban […]

Türkiye; Afganistan’da sahadaki gelişmeleri hala etkileyemediği, bu gelişmelere hazır da gözükmediği ve Pakistan’a delege ederek de çözemeyeceği başta Afganistan’dan beklenen büyük göç dalgası olmak üzere yeni bir sorunlar yumağıyla karşı karşıya. ABD ile Pakistan arasında devam eden müzakereler sona ermeden, uzunca bir süre dillendirildiğinin aksine yeni bir Anayasa üzerinde anlaşılmadan, güç paylaşımına karar verilmeden, Taliban […]

Türkiye’de bundan sonra siyasetle silahlı kuvvetler arasındaki ilişkiyi düşünürken Türkiye’nin post-emperyal devlet egosunun, post-emperyal ordu egosu ortaya çıkarıp çıkarmadığını ve bunun hükümetlerle olan ilişkilerde bugünkü cari ve gelecekteki olası etkilerini değerlendirmek gerekecek. 104 emekli amiralin 4 Nisan gecesi marjinal bir mecrada yayınlanan açıklaması sivil asker ilişkilerini yeniden gündeme taşıdı. Türkiye’de sivil-asker ilişkileri, 15 Temmuz’un ardından […]

Darbelerin başarısızlığı için orduda ayrışma yaşanmasının önemini ne kadar vurgulasak azdır. 15 Temmuz’da ordu bölünmeseydi, sivil direnişin ve polis mukavemetinin ordunun ateş gücüne karşılık vermesine imkân yoktu. 15 Temmuz 2016 başarısız darbe teşebbüsü Cumhuriyet’in kurulmasından bu yana meydana gelen darbe girişimleri içerisinde en kanlısı oldu. 15 Temmuz darbelerin başarısı/başarısızlığında haberleşme araçlarının önemini, günümüzde medya kanallarının […]

Darbelerin başarısızlığı için orduda ayrışma yaşanmasının önemini ne kadar vurgulasak azdır. 15 Temmuz’da ordu bölünmeseydi, sivil direnişin ve polis mukavemetinin ordunun ateş gücüne karşılık vermesine imkân yoktu. 15 Temmuz 2016 başarısız darbe teşebbüsü Cumhuriyet’in kurulmasından bu yana meydana gelen darbe girişimleri içerisinde en kanlısı oldu. 15 Temmuz darbelerin başarısı/başarısızlığında haberleşme araçlarının önemini, günümüzde medya kanallarının […]

Ordular çoğu zaman milli çıkar tanımının kendi uhdelerinde olduğuna inanır. Ancak ordular herhangi bir siyasi partinin sempatizanı, kolu veya uzantısı gösterilmek konusunda da rahat değildirler. Dolayısıyla, silahlı kuvvetlerin, popülist siyasetin devlet kurumlarını siyasallaştırma, otonom yapılarını yok etme çabasına direnç gösterme ve dahi bunu tersine manipüle etme kapasitesi de fazladır. Avrupa’da ve ABD’de sağ ve sol […]

  • 1
  • 2
Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.