ÖMER BAYKAL

2009 yılında Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisansını kamu hukuku, doktorasını siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler alanında tamamladı. 2022 yılında Siyasal Hayat ve Kurumlar alanında doçent oldu. Halen Bartın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Siyasal hayat, Türk siyasi düşünce tarihi ile toplumsal hareketler üzerine çalışmaktadır.

ÖMER BAYKAL

2009 yılında Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisansını kamu hukuku, doktorasını siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler alanında tamamladı. 2022 yılında Siyasal Hayat ve Kurumlar alanında doçent oldu. Halen Bartın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Siyasal hayat, Türk siyasi düşünce tarihi ile toplumsal hareketler üzerine çalışmaktadır.

TÜM YAZILARI

Kürt meselesi, Türk modernleşmesinin tetiklediği birden fazla yapısal krizin ete kemiğe bürünmüş halidir. Burada alınacak doğru bir karar, gösterilecek yararlılık Türkiye’nin sürdürmek zorunda kaldığı birçok yapısal sorunu müspet bir yöne çevirecektir. Bu bağlamda terörün ve Kürt meselesinin çözümünün, pozitif bir çarpan etkisine sahip olduğu açıktır. 

Kürt sorununu çözme noktasında önemli girişimlerde bulunan, ağır bedel ödeyen Türkiye Cumhuriyeti, Devlet Bahçeli’nin girişimi, iktidarın desteği ve Öcalan’ın çağrısı ile yeni bir eşiğe adım atmış bulunuyor. Süreç; bölge, ülke ve her bir aktör için değişime gebedir ve yakından takip edilmeyi zorunlu kılmaktadır.

2024 gündeminin en esaslı iki başlığı Filistin ve Suriye olmuştur. Kürt meselesi, mahalli idareler seçimi, iktidar-muhalefet arasındaki normalleşme tartışmaları ile FETÖ liderinin ölümü, yılın ön plana çıkan diğer önemli olaylarıdır. Uzunca süredir hüküm süren ekonomik kriz, devam eden yüksek enflasyon ve alım gücü kaybı da 2024 yılına dair altı çizilmesi gereken önemli meselelerdendir.

Kürt meselesi ülke gündemini yoran, ağır iktisadi ve siyasi maliyetler üreten bir konu olduğu gibi Türkiye’nin stratejik konumu itibarıyla bölgesel ve küresel bir risk de barındırmaktadır. Önceki tecrübelerinden hareketle konunun psikolojik blokajını kıran Türkiye, meseleyi demokratikleşme çerçevesinde ele alarak hitama erdirmelidir. Birçok aktörün benzer dili konuştuğu bugünlerde Türk siyaseti önüne gelen fırsatı ıskalamamalıdır.

CHP’deki dönüşümün zor yanının toplumsal dönüşüm aşaması olduğu açıktır. Toplumun dönüşüme ikna edilmesi, yukarıda üretilen eşitlik-adalet-özgürlük söyleminin bir bütün olarak içselleştirilmesi gerekir. Bu süreç içerisinde elit dolaşımın güçlendirilmesi, siyasete yeni yüzlerin katılması bir zarurettir.

Tabiatları gereği birbirlerine benzemeyen aktörlerin kurdukları ‘zoraki’ ittifaklar ya da çıpa siyaseti yerine, geliştirdikleri müzakereci/açık dil üzerinden Türkiye’nin sorunlarını çözmeye yönelmelerinin daha işlevsel, hakkaniyetli ve demokratik bir yöntem olacağı söylenebilir.

Meclis’in açılışının birinci yıldönümü olan 23 Nisan 1921 tarihinde verilen önerge ile 23 Nisan “Millî Bayram” ilan edildi. Kanun tasarısında, egemenlik bayramı ifadesi geçmediği gibi çocuklara dair bir gönderme de yoktu. Kutlamalar ancak bir yıl sonra Ankara merkezli olarak gerçekleştirilecekti.

Yeniden Refah Partisi’nin kuruluş aşamasını hasarsız atlattığı söylenebilir, fakat bu tarihten itibaren salt popülist bir dil üzerinden güç ilişkilerini sürdürmesi çok mümkün değildir. Ancak hukuk devleti, özgürlükler, demokratik temsil, liyakat, siyasetin finansmanı ve refahın adil dağılımı konularında geliştireceği söylem ile siyasette uzun erimli ve gerçek bir adres olabilir. 

Geriye dönüp bakıldığında Cumhuriyet rejimi, sürdürdüğü otoriter modernleşme bağlamında çözülmesi güç ve zaman alan, siyasi enerjiyi tüketici üç temel mesele ile hemhal olmuştur. Bunlardan ilki, milliyetçilik siyaseti çerçevesinde gelişen Kürt meselesi, ikincisi laiklik siyaseti bağlamında neşvünema bulan dini kimlik sorunu, üçüncüsü ise ordunun oynadığı ideolojik rol çerçevesinde yaptığı müdahaleler ve gerilen asker-sivil ilişkisidir. 2023 yılı […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.