
Kürt Meselesine ‘Dönüş’
Bir ay kadar kısa bir zamanda Kürt meselesi etrafında çokça gelişmenin yaşanması şunu gösteriyor: Erdoğan ya da iktidar Kürt meselesinde yaratıcılık göstererek 2023 seçimlerini kazanmaya,
Bir ay kadar kısa bir zamanda Kürt meselesi etrafında çokça gelişmenin yaşanması şunu gösteriyor: Erdoğan ya da iktidar Kürt meselesinde yaratıcılık göstererek 2023 seçimlerini kazanmaya,
Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de yaşlanma oranının arttığı göz önüne alındığında hem bireysel hem de toplumsal olarak diğer temel hak alanlarında olduğu gibi bütüncül
Siyasal ve toplumsal kutuplaşmanın tüm sosyal katmanlara yayıldığı, medyada taraflılık, sansür, otosansür gibi sorunların sürekli arttığı bir ortamda medya ombudsmanlığının yaygınlaşması, aslında sadece medya açısından
Türkiye’de sosyolojinin ciddiye alınabilir bir gelenek oluşturabilmesinin koşulu ideolojilerin hangisinin Türkiye için daha uygun olduğuna karar vermek değil, belki de mevcut ideolojilerin ilişkisel tarihini çözümleyebilmektir.
50 yılda enflasyonla mücadele diye yola çıkan siyasetçiler çoğu zaman bu sözlerinin altında kaldılar. Kimi ilk karşılaştığı krizde popülizmi tercih etti, kimi ekonominin gerçekleri yerine
Her ne kadar seçim kazanma ve “%50+1”e ulaşma amacı ve isteği ittifak siyasetinin alanını seçim aritmetiğine indirgeme riski taşısa da, farklı siyasi ideolojilere, siyasi kimliklere
İktidarın ve gücün bu kadar şahsileştiği bir vasatta, ülkenin direksiyonunda kimin olduğu Türkiye’nin dış politika rotasına da Rusya’yla ilişkilerine de ciddi manada etkide bulunacaktır. Fakat
Sus Barbatus! kekiği, balı, insan terini, rüzgârı, karı, belki karın altından yeniden yeşerecek çiçekleri, balığı, kurdu, köpeği, geyiği, domuzu, kartalı, polisi, savcıyı, öğretmeni, anarşisti, devleti
Türkiye, eğer ekonomik ve politik istikrarsızlığı bir kader olarak yaşamak istemiyorsa, Kürt meselesini siyasi ve demokratik bir yolla çözüme kavuşturmanın yollarını aramalıdır. Hâlihazırda Türkiye, dönmesi
Topyekûn kabuller. Topyekûn reddiyeler. Belki de Türkiye’de sosyoloji diye bir alanın yeterince mevcut olmamasının sebebi bunlardır. İkisinin arası pek yoktur. Akımların, ekollerin, yöntemlerin ideolojikleşmesinin, politikleşmesinin
İktidar çok uzun zamandır, muhalefetin bir blok olarak seçime girmesini engellemeyi ana stratejisi haline getirdi. Muhalefeti kendi içinde parçalara ayırabilmek için çok sayıda girişimde bulundu.
Halkın, vatandaşın farklı korkuların etkisinde olması anlaşılabilir. Sorunlu ve yanlış olan, yönetici kadroların, siyaset kurumunun korku üretmesi veya üretilen korkulara teslim olması. Bu, ülkenin geleceği
Enes’i geri getirmek mümkün değil ama onun isyanıyla işaret ettiği çözümsüzlüğü, sıkışmışlığı ortadan kaldırmak; sorunları tüm yönleriyle değerlendirip çözümleri de yeni sorunlar oluşturmadan uygulamak önümüzdeki
Muhalefetin bir programda, bir adayda ortaklaşmaya ihtiyacı olduğu kadar, dünyanın zor zamanlarıyla nasıl baş edileceğine dair bir hikâyeye, bir ‘fazlalığa’ ihtiyacı var görünüyor. Seçmenin iktidar
Kasıtlı cehalet, olgulara, bilgiye veya rasyonel mantığa karşı kaba bir kayıtsızlıktan ileri gelir. Böyle kişiler, bilgiye ve akla aykırı kanaatlere inatçı bir adanmışlıkla bağlanırlar, karşıt
Bir ay kadar kısa bir zamanda Kürt meselesi etrafında çokça gelişmenin yaşanması şunu gösteriyor: Erdoğan ya da iktidar Kürt meselesinde yaratıcılık göstererek 2023 seçimlerini kazanmaya,
Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de yaşlanma oranının arttığı göz önüne alındığında hem bireysel hem de toplumsal olarak diğer temel hak alanlarında olduğu gibi bütüncül
Siyasal ve toplumsal kutuplaşmanın tüm sosyal katmanlara yayıldığı, medyada taraflılık, sansür, otosansür gibi sorunların sürekli arttığı bir ortamda medya ombudsmanlığının yaygınlaşması, aslında sadece medya açısından
Türkiye’de sosyolojinin ciddiye alınabilir bir gelenek oluşturabilmesinin koşulu ideolojilerin hangisinin Türkiye için daha uygun olduğuna karar vermek değil, belki de mevcut ideolojilerin ilişkisel tarihini çözümleyebilmektir.
50 yılda enflasyonla mücadele diye yola çıkan siyasetçiler çoğu zaman bu sözlerinin altında kaldılar. Kimi ilk karşılaştığı krizde popülizmi tercih etti, kimi ekonominin gerçekleri yerine
Her ne kadar seçim kazanma ve “%50+1”e ulaşma amacı ve isteği ittifak siyasetinin alanını seçim aritmetiğine indirgeme riski taşısa da, farklı siyasi ideolojilere, siyasi kimliklere
İktidarın ve gücün bu kadar şahsileştiği bir vasatta, ülkenin direksiyonunda kimin olduğu Türkiye’nin dış politika rotasına da Rusya’yla ilişkilerine de ciddi manada etkide bulunacaktır. Fakat
Sus Barbatus! kekiği, balı, insan terini, rüzgârı, karı, belki karın altından yeniden yeşerecek çiçekleri, balığı, kurdu, köpeği, geyiği, domuzu, kartalı, polisi, savcıyı, öğretmeni, anarşisti, devleti
Türkiye, eğer ekonomik ve politik istikrarsızlığı bir kader olarak yaşamak istemiyorsa, Kürt meselesini siyasi ve demokratik bir yolla çözüme kavuşturmanın yollarını aramalıdır. Hâlihazırda Türkiye, dönmesi
Topyekûn kabuller. Topyekûn reddiyeler. Belki de Türkiye’de sosyoloji diye bir alanın yeterince mevcut olmamasının sebebi bunlardır. İkisinin arası pek yoktur. Akımların, ekollerin, yöntemlerin ideolojikleşmesinin, politikleşmesinin
İktidar çok uzun zamandır, muhalefetin bir blok olarak seçime girmesini engellemeyi ana stratejisi haline getirdi. Muhalefeti kendi içinde parçalara ayırabilmek için çok sayıda girişimde bulundu.
Halkın, vatandaşın farklı korkuların etkisinde olması anlaşılabilir. Sorunlu ve yanlış olan, yönetici kadroların, siyaset kurumunun korku üretmesi veya üretilen korkulara teslim olması. Bu, ülkenin geleceği
Enes’i geri getirmek mümkün değil ama onun isyanıyla işaret ettiği çözümsüzlüğü, sıkışmışlığı ortadan kaldırmak; sorunları tüm yönleriyle değerlendirip çözümleri de yeni sorunlar oluşturmadan uygulamak önümüzdeki
Muhalefetin bir programda, bir adayda ortaklaşmaya ihtiyacı olduğu kadar, dünyanın zor zamanlarıyla nasıl baş edileceğine dair bir hikâyeye, bir ‘fazlalığa’ ihtiyacı var görünüyor. Seçmenin iktidar
Kasıtlı cehalet, olgulara, bilgiye veya rasyonel mantığa karşı kaba bir kayıtsızlıktan ileri gelir. Böyle kişiler, bilgiye ve akla aykırı kanaatlere inatçı bir adanmışlıkla bağlanırlar, karşıt
© 2023 – Sitede yer alan fikirler yazara aittir ve Perspektif’in editoryal tercihlerini yansıtmayabilir. Kaynak gösterilmesi ve link verilmesi kaydıyla kısmen alıntı yapılabilir.