Brezilya’da Tanıdık Operasyon: “Paralel İstihbarat” Çetesi
Ordudan polise ve istihbarata kadar Brezilya devletinin güvenlik bürokrasisi yasa dışı casusluk nedeniyle birbirlerini suçlarken; Bolsonaro’nun muhalifleri gözetleme, istihbarat toplama, şantaj yapma ve kendi ailesini koruma çabası ve geliştirdiği “paralel istihbarat” ağına dair kanıtlar Brezilya demokrasisinin çürümüşlüğünü de ortaya çıkarıyor.
Güney Amerika ülkesi Brezilya’nın güvenlik bürokrasisinde adeta bir savaş yaşanıyor. Brezilya kamuoyu yaklaşık bir aydır ordu ve istihbarat teşkilatı içeresinde ortak hareket eden bir kadronun, ülkenin demokratik düzenini ve hukuk sistemini ortadan kaldırmaya yönelik yasa dışı dinleme ile istihbarat elde ettiği gerekçesiyle yaşanan soruşturmayla çalkalanıyor. Özetle yeni kadrolar, eski ekipleri tasfiye ediyor; ancak bu çatışma son haftalarda eski bakan ve generalleri hedef almaya başladı.
Brezilya Federal Polisi (PF), 25 ve 30 Ocak’ta “Paralel ABIN” adlı bir operasyonla Jair Bolsonaro hükümetinde görev yapmış bakan, general ve devlet görevlilerinin ev ve ofislerine baskın düzenledi. Polis baskınlarından birisi de Rio de Jenerio’da Belediye Meclis üyesi olan Bolsonaro’nun oğlu Carlos’un evine yapıldı. Baskının gerekçesi, Brezilya İstihbarat Teşkilatı (ABIN) içinde, aşırı sağcı eski başkan Bolsonaro hükümeti tarafından 2020’den beri faaliyet gösteren resmî olmayan ‘gizli’ bir istihbarat ağı/teşkilat/kadronun kurulması olarak gösteriliyor.
PF ve Brezilya Yüksek Mahkemesi yargıçları, yürütülen soruşturma kapsamında eski başkan Bolsonaro’ya karşı çıkan ya da onunla ittifak halinde olan en az 1.500 kişinin yasa dışı olarak dinlenmesi/gözetlenmesi ve haklarında istihbari bilgi elde edilmesi için istihbarat teşkilatı ABIN içinde gizli bir birimin kurulduğunu belirtiyor.
Yaşanan skandalda eski başkanlar, bakanlar, generaller, kongre üyeleri, iş insanları, siyasi parti yöneticileri ve eyalet valileri de dahil olmak üzere Brezilya’da karar alıcı konumundaki önemli kişilere yönelik bilgi toplandığı ifade ediliyor. Bu bağlamda istihbari bilgilerin sağlandığı ana kaynak olan İsrail yapımı “First Mile” yazılımı, hedeflenen kişilerin konumlarını uzaktan takip etmek için yasa dışı olarak kullanıldı. Hedefi takip etmek ve izlemek için casuslar bile görevlendirildi.
PF, “paralel örgütün başı” olarak eski başkan Bolsonaro’nun Rio’daki oğlu Carlos Bolsonaro’yu görüyor. Carlos Bolsonaro, Folha de Sao Paulo gazetesine yaptığı açıklamada “Benimle dalga geçmek, beni utandırmak istiyorlar” dedi. Ancak bu “olmayacak” diye de ekledi. Öte yandan örgütün kabinedeki generaller ve başkan ile ilişkisi de kaçınılmaz görünüyor.
25 Ocak’taki ilk ana hedef, Bolsonaro’nun Liberal Partisi’nden (PL) Rio de Janeiro Temsilciler Meclisi Milletvekili Alexandre Ramagem’di. Ramagem, Bolsonaro tarafından 2020’de ABIN’in başına atanan polis kökenli bir istihbaratçı. Temsilciler Meclisi koltuğunu, eski başkana siyasi bağlılığa dayalı bir kampanyanın ardından 2022 genel seçimlerinde kazandı. Nitekim Bolsonaro ailesine yakın olduğu için istihbarat teşkilatının başına getirmişti; keza polis baskında da resmî olarak istihbarat teşkilatının envanterinde bulunan ABIN cihazları Ramagem’in çalışma odasında bulundu.
Polisin yaptığı ikinci baskın 30 Ocak gerçekleşti. Carlos Bolsonaro’ya bağlı çeşitli adresler hedef alındı; bunlar arasında Rio Belediye Meclisi binasındaki ofisleri ve eski başkan dahil tüm Bolsonaro ailesinin tatil yaptığı Angra dos Reis’in evi de vardı. Bolsonarolar baskından kısa bir süre önce evi üç adet jet ski ile terk etti. Polis, baskının önceden haber verildiği ve hatta istihbarat teşkilatında kendilerine yakın ajanlar tarafından Carlos Bolsonaro’ya ihbar edildiğinden şüpheleniyor. Bu rağmen polis, çok sayıda cep telefonu ve dizüstü bilgisayara el koydu.
“Paralel istihbarat” İsrail Cihazları ile Yapılmış
Brezilya basınında yer alan soruşturmanın Bolsonaro hükümeti döneminde ABIN bünyesinde kurulduğu iddia edilen Ulusal İstihbarat Merkezi adı verilen gizli bir birime odaklandığı, merkezin Temmuz 2020’de kurulduğu ve görevinin “devletin güvenliği ve istikrarına yönelik tehditler” konusunda istihbarat toplamak olduğu söyleniyor.
PF, müfettişlerin ABIN’in “izleme çetesi” adını verdiği grubun, muhaliflerini yasa dışı bir şekilde gözetlemek/dinlemek için İsrailli Cognyte firması tarafından üretilen First Mile adlı casusluk yazılımını kullandığından şüpheleniyor. Tel Aviv merkezli şirketin internet sitesi, “tehdit istihbaratı analitiği” konusunda uzmanlaştığını ve “tehditleri etkili bir şekilde tespit etmek ve azaltmak için soruşturmak ve SOC -güvenlik operasyon merkezi- ekiplerini eyleme geçirilebilir içgörülerle güçlendirmek için tasarlanmış analitik çözümler” sunduğunu söylüyor. First Mile’ın, iletişim numaralarını bir sisteme girerek hedeflerin cep telefonlarını ve tabletlerini takip etmek için kullanılabileceği anlatılıyor.
ABIN krizi aynı zamanda devletin baskı aygıtının inşasında ulusal/uluslararası şirketlerle yapılan kritik işbirliğini de açığa çıkarıyor. Bu bağlamda Bolsonaro hükümetinin askerlerden oluşması bir baskının oluşmasını zaten kaçınılmaz kılıyor. Nitekim 31 Ocak’ta Folha de Sao Paulo gazetesi, Brezilya’daki en büyük üç telefon/internet ağ sağlayıcısı Tim, Vivo ve Claro telekomünikasyon şirketlerinin verilerinin İsrail First Mile yazılımı tarafından saldırıya uğradığını, ancak şirketlerin saldırının farkında olduklarını; daha da ilginci yaşanan bu saldırıyı iletişim düzenleyici kamu kurumlarına bildirmekten kasıtlı olarak kaçındıklarını açıkladı. Yani ülkenin stratejik öneme sahip şirketleri, bilgi hırsızlığına maruz kaldıkları halde istihbarat içindeki bu gizli çete tarafından bilgi elde edileceğinden çekindikleri için hadiseyi kimseye açıklamamış.
Nitekim skandalın ortaya çıktığı 20 Ekim 2023’ten bu yana polis baskınları çoğunlukla ülkenin telefon ve internet ağlarına girerek birinin hareketlerini takip edebilen İsrail yazılımı First Mile’ı kullanan ABIN ajanlarını da hedef alıyordu. Çünkü Brezilyalı istihbaratçıların İsrail yazılımını engelleme kapasitesi yoktu ve ABIN’in bunu yapması kanunen yasaklanmış durumdaydı. Hareket takibi resmî adli izin gerektiriyordu ancak hedeflenen 1.500 kişi, bırakın mahkeme iznini, ABIN’i denetlemekle görevli diğer istihbaratçılar ve müfettişler de dahil teşkilat içinde herhangi bir resmî prosedür olmadan izlenmişti.
Bununla birlikte, eski başkan Bolsonaro ABIN aracılığıyla hem muhalifleri hedef almak hem de karşı suçlamaları savuşturmak için gücünü kötüye kullandı. Üstelik Bolsonaro gücünden o kadar emindi ki kameralara açık bir bakanlar kurulu toplantısında “kendisine ait istihbaratı” en az 22 Nisan 2020’den beri olağan kabul ettiğini söylüyordu. Bu yüzden dava kamuoyunda “Paralel ABIN” olarak biliniyor.
Globo News televizyonuna konuşan Brezilya Federal Polis Şefi Andrei Rodrigues, 30 bin civarında kişinin adli izin olmadan dinlendiğini açıkladı. Daha marazi olan ise; bu hedeflerin nerede olduğuna ilişkin bilgilerin “İsrail’deki veri merkezlerinde saklandığını” söyledi. Paralel istihbaratın çoğu hedefi henüz belirlemediğini ancak bunların arasında bürokratlar, gazeteciler, hâkimler, avukatlar, politikacılar ve polis memurlarının da olduğunu açıkladı.
Dinleme yapılan isimler arasında Yüksek Mahkeme yargıçları Alexandre de Moraes ve Gilmar Mendes’ ile Lula’nın İşçi Partisi’nden eski eyalet valisi Camilo Santana da yer alıyor. Santana, Lula’nın 2022 başkanlık seçimlerinde Bolsonaro’yu mağlup etmesinden sonra geçen Ocak ayında eğitim bakanı olmuştu. Moraes, Mendes ve Santana, Bolsonaro’yu ve onun aşırı sağ yönetimini açık sözlü eleştiren kişilerdi. Bir diğer hedefin Brezilya’nın alt meclisinin eski başkanı Rodrigo Maia olduğu açıklandı. Maia, “Şaşırmadım” dedi. Bolsonaro’nun ayrıca kendisine yakın olan adalet bakanı ve güvenlik işlerinden sorumlu bakanları da dinlediği düşünülüyor.
Bu tarz yazılımlar Latin Amerika’da başka ülkelerde de kullanıldı. Mesela Meksika’da aktivistler, akademisyenler, gazeteciler, diplomatlar ve politikacıların da aralarında bulunduğu binlerce kişi, Pegasus yazılımını geliştiren İsrailli casus yazılım şirketi NSO Group’un olası hedefi olmuştu. Hatta aynı yazılım, El Salvador’da insan hakları savunucularını ve gazetecileri hedef almak için de kullanılmıştı.
Ordu ve İstihbaratta Tasfiyeler
Bolsonaro, başkan olduğu süre boyunca darbe tehdidinde bulundu. Bugün polisin topladığı deliller, olayın sadece konuşmaktan çok daha fazlası olduğunu gösteriyor. Görevden ayrıldığından beri de kendini çeşitli soruşturmaların ortasında buldu. Bu soruşturmalar, sahte aşı kayıtları üretmek ve hükümet mallarını zimmete geçirmekten başkanlık döneminde (2019-2023) “paralel istihbarat teşkilatı” oluşturmak ve başarısız bir darbe ayaklanmasını kışkırtmaya kadar uzanıyor.
Polis, Bolsonaro’nun “özel istihbarat sistemine” yavaş yavaş yaklaşıyor. Nitekim Nisan 2020’de kaydedilen ve daha sonra kamuoyuna açıklanan bir bakanlar kurulu toplantısında yardımcılarına Brezilya’nın istihbarat servislerine güvenmediğini itiraf ediyordu.
2024’ün başında yapılan polis baskınları, Ekim 2023’te gerçekleştirilen ve First Mile’ın kötüye kullanımını araştıran “Son Mil Operasyonu”nun devamı niteliğindeydi. Çünkü PF’ye göre soruşturma sırasında elde edilen delillerin, “bir suç örgütünün ABIN’de paralel bir yapı oluşturduğunu ve araçlarını ve hizmetlerini yasa dışı kullandığını, siyaset ve medya için bilgi ürettiğini, kişisel çıkar elde ettiğini ve hatta kamu düzenine müdahale ettiğini” gösterdiği söylendi. Bu arada operasyonun adının, First Mile yazılımına bir gönderme olduğu da anlaşılıyor.
Brezilya’da polis operasyonları gerçekleştirdiği sırada Devlet Başkanı Lula da Silva, ulusal istihbarat teşkilatı müdür yardımcısı Alessandro Moretti ve dört daire başkanını görevden aldı. Yerine daha önce ABIN İstihbarat Okulu’nun başkanlığını yapmış olan profesör ve yazar Marco Aurelio Cepik ve daire başkanlıkların yerine de dördü kadın yedi direktör atadı. Bu arada ABIN’in Bolsonaro hakkında da rakipleri/muhaliflerine yönelik yasa dışı bir şekilde casusluk yaptığı iddialarına ilişkin soruşturmalar devam ediyor.
Yüksek Mahkeme yargıcı Alexandre de Moraes’in talebiyle Brezilya polisi, Bolsonaro’nun askeri darbe girişiminde bulunduğu iddiaları hakkında açtığı soruşturma kapsamında Bolsonaro’nun pasaportuna el koydu ve yakın yardımcılarını tutukladı. Yargıç, Bolsonaro’yu seçim sonuçlarını tersine çevirecek bir kararname taslağı düzenlemek, kuvvet komutanlarına darbe girişimine katılmaları için baskı yapmak ve Yüksek Mahkeme yargıcını hapse atmak için komplo kurmakla suçladı.
Bu kapsamdaki soruşturmalarda Bolsonaro’ya en yakın isimler hedef alındı. Bolsonaro’nun eski yardımcısı Walter Braga Netto ile bağlantılı adresler için aramalar emirleri çıkarıldı; eski ulusal güvenlik danışmanı Augusto Heleno; eski savunma bakanı Paulo Nogueira Batista ve eski adalet bakanı Anderson Torres de şimdilik bu isimlerden bazıları. Yargı ve PF, şüphelilerin “o zamanki cumhurbaşkanını iktidarda tutmak için darbe girişiminde bulunan bir suç örgütünde” yer almakla suçlandığını söyledi.
Lula, hükümetin stratejik alanlarını silahsızlandırmak amacıyla ABIN’i ordunun yönettiği Kurumsal Güvenlik Ofisi’nden (GSI) sivil ağırlıklı Hükümet İşleri Başkanlığı’na taşıdı. ABIN 1999 yılında kuruldu ve 2015 yılına kadar GSI şemsiyesi altında kaldı. Başkan Michel Temer onu GSI’ın kontrolüne geri vermeden önce, teşkilat kısa süreliğine Hükümet Sekreterliği’ne bağlıydı. İstihbarat teşkilatının askeriyenin liderliğindeki GSI’ın yetki alanından çıkarılması, ABIN personelinin uzun süredir devam eden talebiydi. Bu bağlamda Bolsonaro tarafından yaklaşık 10 bin emekli ve muvazzaf askerin sivil kadrolara yerleştirilmesinden, devletin hareket kabiliyetinde ciddi problemler yarattığı için rahatsızlık duyuluyordu. İstihbaratın askerlerin etki alanından çıkmak istemesi sivil bürokrasideki tasfiyeleri de kolaylaştıracaktı.
Bu gelişmelerden önce Başkan Lula’nın İşçi Partisi hükümeti ve Yüksek Mahkeme, ülke içi casusluk operasyonları ve sivillerin kovuşturulması için polisin yetkilerini büyük ölçüde artıracak bir dizi yeni yasayı karara bağladı. Bunlardan birisi de 13 Aralık 2023’te Lula tarafından imzalanarak yürürlüğe girdi. Yeni yasa, devlet-polis ve polis-halk ilişkisindeki hiçbir polisiye soruna değinmiyordu. Aynı zamanda Askeri Polis’e (Türkiye’de jandarmaya karşılık gelen ve şehirlerde asayiş görevleri icra eden polis grubu) “istihbarat ve karşı istihbarat operasyonları” yapma özerkliği vererek bunları genişletiyordu.
Başka bir deyişle yasa, Askeri Polis komutanlarının 1985 yılına kadar cunta yönetiminin muhalifleri yakalamak, işkence yapmak ve öldürmek için kullandığı Sosyal ve Siyasi Düzen Dairesi’ne (DOPS) benzer casusluk/istihbarat organları kurmasına izin vererek polis teşkilatını hem güçlendiriyor hem de güvenlik bürokrasisine istihbarat konusunda çeşitlilik sunarak kapasite artırımı sağlanmış oluyordu. Bu detayın ne kadar önemli olduğuna dair Sao Paulo eyaletinden örnek verebiliriz: Askeri Polis 100 bin kişilik devasa bir güce ulaştı; bu, Brezilya’nın daimî ordusunun neredeyse yarı büyüklüğüne karşılık geliyordu.
Sonuç olarak; ordudan polise ve istihbarata kadar Brezilya devletinin güvenlik bürokrasisi yasa dışı casusluk nedeniyle birbirlerini suçlarken; Bolsonaro’nun muhalifleri gözetleme, istihbarat toplama, şantaj yapma ve kendi ailesini koruma çabası ve geliştirdiği “paralel istihbarat” ağına dair kanıtlar Brezilya demokrasisinin çürümüşlüğünü de ortaya çıkarıyor.