Dünyada Yükselen Sağın Ana Dil Bütünlüğü Söylemi

Ekonomi, savaş, hastalık ve doğal afetler gibi dünya geneline sirayet eden durumların tetiklediği kitlesel göç dalgalarının tüm dünyayı farklı oranlarda etkisi altına aldığı bu dönemde, artan milliyetçilik ve ana dil duyarlılığının göçmen karşıtı/yanlısı vatandaşlar ve liderler tarafından nasıl çözümleneceği, günümüzün meselelerinden biridir.

dünyada sağ

İtalya’dan Hollanda’ya, İngiltere’den Macaristan’a Avrupa’da milliyetçilik son zamanlarda hiç olmadığı kadar yükselişe geçerken, Donald Trump’ın MAGA Cumhuriyetçiliği ile ABD de milliyetçiliğin sert estiği ülkelerden biri haline dönüşmüştür. ABD’nin son düzlemde daha milliyetçi bir eğilime sürüklenmesinin temel nedenlerinden biri şüphesiz ki Trump’ın da seçim gündemlerinden biri haline gelen yasa dışı göçtür. Özellikle de Meksika üzerinden ABD’ye akın eden günlük on binlerce kaçak, gençlerin başlıca ölüm nedenlerinden biri haline gelen ve yine Meksika sınırı üzerinden ülkeye girdiği düşünülen fentanil gibi uyuşturucu maddelerinin konuşulduğu ABD’de bu konu ülke gündeminden düşmemektedir.

 

Göç dalgaları konusunda Trump’ın temsil ettiği MAGA Cumhuriyetçiliği’ne nazaran daha hoşgörülü bir duruş sergileyen Demokratlar ise halkın gündeme taşıdığı ve rahatsızlığını gösterdiği yasa dışı göç konusuna iktidardaki parti olarak etkili bir çözüm bul(a)mamaktan dolayı vatandaşın tepkisini çekmektedir. Göçmen akışını durdurmak noktasında kararlı bir tavır sergileyen Trump ise halktaki olumlu geri dönüşlerin farkında olarak konu özelindeki görüşlerini günden güne daha sert bir söylemle dile getirmektedir. 

 

Şüphesiz ki Trump’ın yasa dışı göç hususundaki politikalarını seçim kampanyasının merkezine konumlandırmasının temel nedenlerinden biri de Biden’ın yaş sorunuyla beraber başkanlık yarışından çekilip yerini Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e bırakmasıdır. Keza Harris, Biden’ın seçildiği ilk gün itibarıyla ABD’nin sınır güvenliği konusunu üstlenmiş, fakat dört sene boyunca halk nezdindeki endişeleri yatıştıracak çözümlere imza atamamıştır. Üstelik, Biden’ın başkanlığı döneminde yasa dışı göç hiç olmadığı kadar artmış, halk nezdindeki huzursuzluk da sınırdan içeri akın eden yabancı popülasyonu ile eşgüdümlü olarak yükselmiştir. Halkın enflasyonla beraber belki de en sık dillendirdiği konu olan yasa dış göç meselesini siyasi bir kaldıraç olarak gören Trump, söylemlerini de bu bağlamda oluşturmakta ve kimi zaman oldukça sert çıkışlarda bulunmaktadır. 

 

“Kimsenin Bilmediği Diller”

 

Trump’ın son zamanlardaki sert söylemlerinden biri de “ABD’ye akın eden yasa dışı göçmenlerin kimsenin bilmediği dilleri konuşuyor” olmasıdır.¹ Toplumca bilinmeyen ve öğretecek öğretmenin bulunamadığı dillerin sınıf içi dengeleri bozduğuna ve Amerikalı çocukların eğitimini akamete uğrattığına dikkat çeken Trump, söz konusu dil kalabalığının “Amerikan kanını zehirleyen”² unsurlardan yalnızca biri olduğunu belirtmektedir. 

 

Dil, bir ülkedeki ulus bilincini tesis eden yegâne faktörlerden biridir. Yalnızca bir iletişim aracı olmaktan ziyade ait olduğu toplumun kolektif kültür ve tarihini de teşkil eden dil faktörü, tarih boyunca toplumların milli bilinçlerini korumak için önem atfettiği unsurlardan biri olmuştur. MAGA Cumhuriyetçiliği’ni temsil eden kişilerin göçmen karşıtlığına ve yasa dışı göçün ülkeye verdiği zararlara ilişkin belirttiği ekonomik, sağlık ve güvenlik gibi sorunlara ek olarak milli bilinç ve bütünlüğün bozulmasını da dahil ettiklerini görmek mümkündür. Kendileriyle beraber dillerini de getiren göçmenler şüphesiz ki dilleriyle birlikte uluslarının kültürünü de getireceklerdir. Son zamanlarda milliyetçi bir yönelim sergileyen Amerikalıların güvenlik ve ekonomi sorunlarının yanı sıra milli bilinç ve kültürlerinin de bozulacağına dair şüphelerinin Trump tarafından dile getirilmesi, Trump’ın son anketlerde -karşısındaki muhtemel rakipten bağımsız olarak- önde yer almasının başlıca sebeplerindendir. 

 

Esasında ABD, Joseph Nye’ın Is the American Century Over? (2015) isimli eserinde de belirttiği üzere, dünyadaki güçlü konumunu sahip olduğu çokkültürlü ve çok çeşitli zengin toplumuna yoran bir anlayış içerisinde şekillenegelmiştir. “Amerikan Rüyası” konseptinin de çıkış noktası olan bu anlayış, Amerika’nın yıllardır diğer ülkelerden gelen eğitimli, başarılı ve zeki insan popülasyonundan yararlandığı bir sistem kurmuştur. Bu nedenle de ABD gerçek anlamda yalnızca tek bir dilin konuşulduğu bir ülke hiçbir zaman olamamıştır. Bu gerçeklik, ABD Anayasası’nda da yer bulmuş ve ülkede resmî bir dilin tesis edilemeyeceği, vatandaşların istedikleri dilde konuşabilecekleri anayasal bir hak mahiyetinde tanımlanmıştır. Öyle ki, resmî kayıtlara göre halihazırda ABD’de 350’den fazla dil konuşulmaktadır. Dolayısıyla Trump’ın “göçmenler kimsenin bilmediği dilleri konuşuyor” söylemi, ABD’deki güncel bir sorun olmaktan ziyade tarihi bir gerçekliktir. Bu bağlamda Trump’ın ana dil söylemleri, tarihi bir sorunun çözümüne yönelik olmaktan ziyade siyasi bir karşılığı olmasından dolayı toplumdaki göçmen karşıtlığıyla aynı potada eritilip sıklıkla kullanılan bir strateji haline gelmiştir.  

 

Yalnızca ABD’de değil, milliyetçiliğin dünyadaki yükselişiyle beraber dil olgusunun siyaset gündemine diğer ülkelerde de dahil olduğunu görmek olasıdır. Üstelik, ana dillerine önem atfetmeye başlayan pek çok ülke bunu yalnızca yasa dışı göç bağlamında değil aynı zamanda İngilizcenin bir yumuşak güç olarak artan kullanımı bağlamında da gerçekleştirmektedir. Yazının başında ifade edildiği gibi, dünya üzerinde yükselen sağ eğilimine ayak uyduran ülkelerden biri olan İtalya da İngilizcenin İtalya’ya olan olumsuz etkisi neticesinde İngilizce kullanımını çeşitli yerlerde yasaklayan yasa tasarısı ile ana dil bütünlüğüne önem atfeden ülkelerden biridir.³ Hollanda ise üniversitelerde yer alan İngilizce derslerin sayısını azaltmaya yönelik planlamalarda bulunmaktadır.⁴ Dolayısıyla dünya üzerinde ana dil bütünlüğüne ilişkin artış gösteren söz konusu fikir ve hareketler, salt yasa dışı göçmen bağlamında değil, aynı zamanda İngilizcenin bir yumuşak güç ve kültür emperyalizmi aracı olarak kullanımından da kaynaklanmaktadır. ABD’de göçmenler üzerinden sürdürülen ana dil söylemlerinin Avrupa’da göçmenler üzerinden olmaktan ziyade İngilizcenin kültür emperyalizmi olarak kullanımı nezdinde irdelenmesinin sebebi şüphesiz ki Avrupa’nın ev sahipliği yaptığı kısıtlı göçmen sayısıdır. Ancak her halükârda her iki kutupta da artan bir ana dil söyleminin tezahür ettiğini belirtmek mümkündür. Dolayısıyla hem ABD hem de Avrupa, kendi sorunları çerçevesinde bir ana dil söylemi yaratmışlardır. Bu noktada çarpıcı olan unsur Türkiye’nin hem ABD hem de Avrupa’nın sahip olduğu hassasiyetleri taşıyor olmasıdır. Keza Trump’ın yüksek sesle dile getirdiği mülteci gerçeği belki de dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar Türkiye ile özdeşleşmiş bir durumdur. Buna ek olarak, Türkçenin konvansiyonel ve sosyal medya araçları üzerinden karşı karşıya olduğu İngilizce etkisi ise aşikârdır. Bu bağlamda, ABD ve Avrupa’da ayrı ayrı olarak ana dil söylemlerine yol açan unsurların Türkiye özelinde bulunduğunu belirtmek mümkündür. 

 

Ana dil bütünlüğünü sağlamak ve milli bilinci korumak her toplumun hedeflemesi gereken kutsal görevlerden biridir. Lakin ekonomi, savaş, hastalık ve doğal afetler gibi dünya geneline sirayet eden durumların tetiklediği kitlesel göç dalgalarının tüm dünyayı farklı oranlarda etkisi altına aldığı bu dönemde, artan milliyetçilik ve ana dil duyarlılığının göçmen karşıtı/yanlısı vatandaşlar ve liderler tarafından nasıl çözümleneceği, günümüzün meselelerinden biridir. Türkiye’nin ise gerek coğrafi gerek kültürel olarak sahip olduğu gerçeklikler göz önüne alındığında, dünyada yaşanan söz konusu ana dil tartışmalarına yönelik Türkçenin korunması amacıyla nasıl bir tutum alacağı, gözlemlenmesi ve irdelenmesi gereken bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.

 

__

¹https://www.nytimes.com/2024/03/10/opinion/language-diversity-america.html

²https://www.nbcnews.com/politics/2024-election/trump-says-immigrants-are-poisoning-blood-country-biden-campaign-liken-rcna130141

³https://edition.cnn.com/2023/04/01/europe/italian-government-penalize-english-words-intl/index.html

⁴https://www.euronews.com/2023/06/28/a-worrying-trend-dutch-universities-rebel-against-plan-to-limit-english-courses

İLGİLİ YAZILAR

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.