“Erdi Çift Haneli Enflasyonum 50 Şeref Yaşına”
50 yılda enflasyonla mücadele diye yola çıkan siyasetçiler çoğu zaman bu sözlerinin altında kaldılar. Kimi ilk karşılaştığı krizde popülizmi tercih etti, kimi ekonominin gerçekleri yerine zihni sinir kolaycı fikirlerin esiri oldu, kimi yapılması gerekeni bilse de cesaret edemedi, kiminin de yeterli sabrı veya süresi olmadı. Enflasyon da bu fırsattan faydalandı ve tüm siyasetçilere hükmünü kabul ettirdi. Siyasi rakipleriyle çetin mücadeleye girenlerin hiç biri enflasyon karşısında uzun süre direnemedi.
Cumhuriyetimizin 50’nci yıl kutlamaları için bestelenen 50. Yıl Marşı’nı hatırlıyorsanız 40’lı yaşlarınızı çoktan geçmişsiniz demektir. Marşın ilk dizeleri “Müjdeler var yurdumun toprağına taşına, erdi Cumhuriyetim 50 şeref yaşına” diye başlar.
1971 yılında hayatımıza giren çift haneli enflasyon da 3 Ocak 2022’de 50 yaşını bitirdi ve 51’inci yaşına girdi. Nüfusumuz 35 milyonken ülkeye giren yüksek enflasyon virüsü şimdi 84 milyonla buluştu. Enflasyon 50 yıldır kötü siyasetçilerden, kur krizlerinden, enflasyon lobilerinden ve enflasyonu kader olarak gören kitlelerden beslenip büyüyor.
Bu vahşi yüksek enflasyon 50 yılda nice vatandaşın umutlarını nice girişimcinin hayallerini söndürdü. Bazıları kur krizine yenik düştüğünü, diğerleri yüksek faizlerin veya bankaların kendini batırdığını sandı. Oysa arka plandaki azmettirici hep yüksek enflasyon ve onunla aslında samimi şekilde mücadele etmeyen iktidarlardı.
50 yılda enflasyonla mücadele diye yola çıkan siyasetçiler çoğu zaman bu sözlerinin altında kaldılar. Kimi ilk karşılaştığı krizde popülizmi tercih etti, kimi ekonominin gerçekleri yerine zihni sinir kolaycı fikirlerin esiri oldu, kimi yapılması gerekeni bilse de cesaret edemedi, kiminin de yeterli sabrı veya süresi olmadı. Enflasyon da bu fırsattan faydalandı ve tüm siyasetçilere hükmünü kabul ettirdi. Siyasi rakipleriyle çetin mücadeleye girenlerin hiç biri enflasyon karşısında uzun süre direnemedi.
Enflasyonun tek haneye indirilebildiği göreceli tek başarı dönemi 2004-2016 arasında gerçekleşti. Türkiye’de son 50 yılın en düşük yıllık enflasyonu 2011 yılı Mart ayında görülen yıllık %3,99 olsa da, o yılı yine %10’un üstünde kapattı. Aşağıdaki grafikte göreceğiniz gibi son 51 yılın 40 yılı çift haneli, 11 yılı da %5-%10 arası enflasyon ile sonuçlandı.
500 Gün Savaşları
İktidara gelenler hep enflasyonu düşüreceklerini vaat ettiler. Enflasyon ise bunun sonuçlarına katlanmak istemeyen lobileri vekalet savaşı ile kullandı. İktidarlar enflasyonu düşürmekte başarısız olunca da “biraz enflasyon büyüme için iyidir” veya “enflasyonun sebebi faizdir” gibi teorilerin arkasına saklanmaya başladılar.
Geçmişte enflasyona savaş ilan edilirken ileriye dönük hedefler orta vadeli belirlenirdi. 1992’de Başbakan Süleyman Demirel aşağıdaki konuşmasında makul süre olarak tanımladığı 500 günde enflasyonu indireceğini söylemişti.
Tutmayınca 8 Ay Geriye Çekilen Hedef…
Konuşmasında 20 Kasım 1991’de devraldığı anda %48,6 olan ancak yılı %71 ile kapatan enflasyonunun yüksekliğinden yakınmıştı. Bir yıl sonra enflasyon %68 oldu. Süleyman Demirel, ortağı Erdal İnönü ile 14 Nisan 1993 tarihinde yaptığı 500 günün bilançosunda konu enflasyona gelince “1991 Mart /1993 Mart itibarıyla 20 puanlık düşüş sağlanırken” diyerek referans noktasını 8 ay geriye çekmiş olsa da, o sırada enflasyon görevi devraldığı güne göre %10 daha yukarıdaydı.
Demirel görevini 1993 yılında Ekonomi Bakanı Tansu Çiller’e devretti. Henüz bakanken “Bir mesajı kesin olarak vermek istiyorum; enflasyon inecektir” diyen Çiller, başbakanlığı sırasında enflasyonda Türkiye tarihinin en yüksek rekorlarından biri olan %130,6’ya imza attı. Yıl sonu enflasyon rekoru da 1994 sonu %125,5 ile yine kendisine ait. Ekonomi bakanlığından başlayarak Merkez Bankası’nın işleyişine müdahil olmak isteyen Çiller ve TCMB başkanı Saraçoğlu ile 1992’de Mehmet Ali Birand’ın yaptığı 32. Gün söyleşisi çok şey anlatıyor.
Kırılma Noktası 1 Ayda Kırılır
Bugünlerde enflasyon üzerine verilen sözler veya tahminlerin vadesi oldukça kısaldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 4 Ağustos 2021’de şu açıklamayı yaptı:
“Enflasyon noktasında da Ağustos’u geride bıraktığımızda düşüşü göreceğiz. Şu anda bulunduğumuzun çok çok altında olur. Bunu da özellikle buradan sinyalini belli bir yerlere vermiş oluyorum.
Bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil zira faiz oranlarında düşüşe geçiyoruz. Yüksek faiz bize yüksek enflasyonu getirecektir. Ağustos ayı kırılma noktasıdır. Artık biz düşük enflasyona inşallah geçeceğiz.”
Cumhurbaşkanı bu açıklamayı yaptığında tüketici enflasyonu %18,95, üretici enflasyonu ise %25,05’ti. Bu açıklamadan tam 31 gün sonra tüketici enflasyonu önce %19’a çıktı, yıl sonunu da %36 ile kapattı. Üretici enflasyonu da sırasıyla %28 ve %80 oldu. Yani enflasyon o günden sonra bir daha hiç düşmedi.
67 Günde İki Katına Çıkan Enflasyon
Merkez Bankası da kısa vadeli enflasyon tahmininde yanılma rekorunu bu yıl kırdı. 28 Ekim 2021’de yayınladığı enflasyon raporunda yıl sonu tüketici enflasyonunu %18,4 olarak tahmin etti. Sadece 67 gün sonra açıklanan veri neredeyse bunun iki katı olan %36,08 oldu.
Eksi Enflasyon Balonunun Ömrü 36 Saat
Cumhurbaşkanlığı finans ofisi başkanı Göksel Aşan, 30 Aralık’ta canlı yayında, “Kurun bu seviyelerde devam ettiği ortamda fiyat düzeltmelerinin etkisiyle Ocak ayında eksi enflasyon bekliyorum” dedi. Aradan 36 saat geçmeden 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere elektriğe, doğalgaza ve akaryakıta tarihi zamlar geldi. Finans ofisi başkanı da bu zamları vatandaşlar gibi yılın son günü televizyondan öğrenmiş olmalı. Ocak enflasyonu 3 Şubat’ta açıklanacak. Göksel Bey’in yanılması da TCMB’ninki gibi muhtemelen çift haneli olacak.
Piklerden Pik Beğen Al
Bakan Nureddin Nebati 14 Ocak’ta “Enflasyon Ocak’ta pik yapar ama Haziran 2023’te tek hane olur” tahminini yaptı. Bakanın bu tahmininin yanılma süresi ise 48 gün olacak. Enflasyonun Ocak ayında pik yapıp düşüşe geçebilmesi için Şubat enflasyonunun %0,91’in altında çıkması ve ilerleyen aylarda da geçen yıla göre daha düşük aylık enflasyonlar çıkması gerekiyor ki bu imkânsız. 2022 Haziran’a kadar her ay yeni bir pik yapması bile olası.
Bakanın 2023 Haziran’da enflasyonu tek haneye düşürme tahmini ise Süleyman Demirel’in 1993’te yaptığı gibi bizlere tam 500 günlük bir ufuk çiziyor. O zamanki Başbakan çözümü referans noktasını 8 ay geriye taşımakta bulmuştu. Bakanın bu sözünün akıbetinin de benzer olması muhtemel.
Ne Baz Etkisiymiş…
Bakanın son tahmini ise geçen hafta ekonomistlerle olan toplantısında geldi. Enflasyon oranının, Ocak ayında aylık %6-8 arası olacağını söyleyen Nebati’nin, “Şubat da yüksek olacak, ama yılsonu yani Aralık’ta baz etkisi ile 14 puan inecek” dediği aktarıldı.
Bakan bu kez enflasyonun Şubat’ta da yüksek olacağı tahmini ile daha bir hafta önce yaptığı “Enflasyon Ocak’ta pik yapacak” tahminini kendi sözleriyle çöpe atmış oldu.
Ocak ayında enflasyonun bakanın iddia ettiği gibi %6-%8 arasında olabilmesi için bu ay elektrik, doğalgaz, tütün ürünleri ve akaryakıttan başka hiçbir mal ve hizmetin fiyatının artmamış olması gerekiyor. Ocak ayında tek hane enflasyon bekleyen neredeyse hiç bir analist yok. Bakanın bu iddiasının sınanmasına da sadece yedi gün kaldı.
Baz etkisi demişken, tek görevi enflasyonla mücadele etmek olan TCMB son Para Politikası Kurulu (PPK) metninde; “Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan adımlar ile birlikte, enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir” cümlesini eklemiş. Tek görevi enflasyonla mücadele etmek olan kurum da enflasyonu düşürme umutlarını baz etkisine bağlamış görünüyor.
Yanılgılardan Beslenen Canavar
50 yaşını bitirmiş ama hiç yaşlanmayan enflasyonumuz, kendisi hakkında yapılan tahminlerin süresi kısalıp yanılgılar arttıkça beklentiler kanalıyla daha da güçleniyor.
Bence enflasyonla mücadeleyi çoktan bırakmış, enflasyonda ülkemizi dünya sekizinciliğine yükseltmiş, sadece popülizm yapan veya vakit kazanmaya çalışan siyasetçilerin ve bürokratların bu konuda tahmin yapmayı bırakmaları çok daha doğru olur. Böylece en azından hızla bozulan enflasyon beklentilerine bir darbe de kendileri vurmamış olurlar.
Enflasyonun kalıcı olarak %5’in altına düştüğü bir zaman elbette gelecek. O zaman gelene kadar enflasyon müjdelerle bir 50 yıla daha ermese iyi olur.
Aşağıdaki Sezen Aksu sözleri ile umarım ki 50 yaşını devirmiş enflasyona bir an önce veda ederiz.
Hep susuyorsam, sabrediyorsam
Sanma ki senin aşkından ölüyorum
Sabır taşına benzedim diye
Aptal sanma, gününü bekliyorum…
__
- Enflasyon her siyasetçiye kendi döneminde değişik rekorlar tattırdı. 1971’den bu yana Türkiye’yi yöneten siyasetçilerin görev süreleri boyunca gördükleri yıllık enflasyon rekorları aşağıdaki tablodaki gibi oldu. Tabii ki bazıları çok yüksek, bazıları daha düşük enflasyonlar devraldılar ve göreve gelir gelmez onların hanelerine yazıldı. Ancak Süleyman Demirel, Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz devraldıkları enflasyonu üç haneye taşıyan liderler oldular. Darbe yönetimi başbakanı Bülent Ulusu ise düşürülen reel ücretler ve kapatılan sendikalar sayesinde üç hanede devralıp Turgut Özal’a çift hanede teslim etti.
- Süleyman Demirel’in 22 Ocak 1994’te Tansu Çiller’in politikalarını eleştirirken şunları söylediği iddia ediliyor: “Faiz ve kur piyasada serbestçe oluşursa hiçbir dengesizlik olmaz. Ama siz serbest ekonomi değil, kumandalı ekonomi uygularsanız dengeyi bulamazsınız. Bu elma ağacının altında kiraz aramaya benzer.”
- Süleyman Demirel ve Erdal İnönü’nün 14 Nisan 1993’te yaptıkları 500’üncü gün toplantısı haberi (15 Nisan 1993 Cumhuriyet)
- Tansu Çiller’in ekonomi bakanı olarak atandıktan iki gün sonra enflasyonla ilgili iddiası (22 Kasım 1991 Cumhuriyet)