Hakkımızda

Geçtiğimiz yüzyılda, iki dünya savaşına yol açan olaylardan alınan dersler ve bu savaşların sonucuna bağlı olarak, çoğu kez de çaresizlikle benimsenen ulusal, bölgesel ve küresel düzen, bugün bir çok bakımdan işlevsiz hâlde; sorunlara karşılık veremiyor ve giderek bütün insanlık için felaketlerle neticelenebilecek bir kriz yaşıyor.

 

Geleceğe yönelik iyimser yaklaşımların yerini, korku ve karamsarlık alıyor; otoriter ve totaliteryan güçler zemin kazanıyor, popülist aktörler siyasal söylemi değersizleştiriyor.

 

Sadece ekonomik düzeni değil, bütün toplumsal ve gündelik hayatı belirleyen dijital devrim, ikincil ilişki ve kurumlara yeni fırsatlar yaratırken, geleneksel denetleme mekanizmalarıyla iş gören devletler ve birlikler için yeni problemler yaratıyor. Bu da devletlerin daha otoriter hâle gelmesine yol açan yeni bir gelişimin kapısını aralıyor.

 

Bir yanda ulus-ötesi etkileşim alanları güçlenirken diğer yanda dar milliyetçi kamplar daha belirleyici hale geliyor. Bireysel varoluş alan ve imkân kazanırken dijital yankı odaları kolektif kimlikleri besliyor.

 

Toplumsal ve kültürel dinamikler, cari ekonomik ve siyasal düzenleri zorluyor. Bireysel ve toplumsal taleplerin karşılanmasında yaşanan zorluklar, siyaseti popülizmden ve siyasal mühendislikten medet ummaya yöneltiyor. Popülizmin ve mühendisliğin siyaseti örselemesi, sahici sorunların kangrenleşmesine, taleplerin baskılanmasına, kutuplaşmanın derinleşmesine ve çözüm vizyonunun ertelenmesine yol açıyor.

 

Bir yandan olup bitenleri bütün berraklığıyla görebiliyoruz, ancak diğer yandan yaşadığımız dünyada ortaya çıkan siyasal, ekonomik ve ideolojik sorunların karşılanmasındaki karamsarlık ve bilinemezlik, varoluşsal müphemlik ve sosyal kaygıyı artırıyor.

 

Bu eşikte, toplumsal, ekonomik ve siyasi dinamikleri anlamaya, bu dinamiklerin ulusal, bölgesel ve küresel gelişmelerle etkileşimini değerlendirmeye yönelik isabetli ve soğukkanlı değerlendirme ve tartışmalara büyük bir ihtiyaç var.

 

Perspektif, gündelik yönelimlerin yüzeyselliğine ve keskinliğine tevessül etmeyen, olan-biteni derinlikli bir bakış ve öngörüyle anlamaya, tartışmaya yönelen her çabaya açık bir platform olarak yayın hayatına başlıyor.

 

Sizlerin de katkılarıyla Perspektif’in, ülkemizde ve dünyada yaşanmakta olan gelişmeleri kuşatıcı bir şekilde okumamıza vesile olmasını ümit ediyoruz.

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.