İYİ Parti’de Yaralar Sarılacak mı?
“Hür ve müstakil” kararı, İYİ Parti oylarının üçte ikisini eritti. Artık pek çok İYİ Partili kendisini CHP’li kabul ediyor. Dervişoğlu’na göre CHP’yi hedef alan kampanya söylemi yanlıştı. Eskiden olduğu gibi AKP karşıtı muhalefet İYİ Parti’nin siyaset çizgisinde ağır basacak. Bu, partinin CHP’ye kaptırdığı seçmenleri geri kazanması ve yapısal bütünlüğünü koruması bakımından oldukça olumlu bir tavır.
“6’lı Masa” sürecinin seçim başarısızlığıyla sonuçlanması en çok, son bir yıla damgasını vuran tartışmalı bir siyasal çizgi izleyen İYİ Parti’yi etkiledi. Meral Akşener’in görünüşte AKP ve CHP’ye aynı ölçüde mesafe koymayı amaçlayan, gerçekte ise CHP’yi cezalandıran “Hür ve müstakil” kararının, parti oylarının üçte ikisini erittiği anlaşılıyor. Artık pek çok İYİ Partili kendisini CHP’li kabul ediyor. Aralarında son kongrenin güçlü başkan adaylarından biri olan Koray Aydın’ın da dahil olduğu pek çok parti eliti ayrılmayı seçti. Meclise 44 vekille giren partinin şu anki vekil sayısı 32. Üstelik sorun sadece elitlerin çözülmesi değil. Partinin tabanı da çöküyor. Teşkilatlardaki üye kaybı 100 bine dayandı. Böylesi çılgın bir süreçteki devasa bir enkazın gölgesinde toplanan İYİ Parti kampı ise ihtiyatlı bir iyimserlikle bitti.
Partinin bugünkü durumu üzerinden geleceği tartışmaya açıldığında ise bir dizi çelişkili unsur ön plana çıkıyor. Her şeyden önce kongrede mağlup olan Koray Aydın’ın bireysel istifasını kitlesel bir kopuşun izlememesi parti açısından olumlu. Demek ki parti, yapısal bütünlüğünü koruma konusunda direnç gösteriyor. Geleceğini partinin geleceğinde arayan elitlerin sağduyulu tavrı hala ağır basmakta. Ancak partinin önemli isimlerinin, Ekrem İmamoğlu’yla görüştüğü haberleri, “Dağılmanın durduğuna dair izlenim geçici olabilir” duygusu yaratıyor. Meclis tekrar açıldığında daha büyük sürprizler bizi bekliyor olabilir.
Bu noktada Akşener’le ilgili genişçe bir parantez açmak lazım. CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu’yla olan ilişkisinin bir benzeri İYİ Parti’de, Meral Akşener bakımından söz konusu. Her iki hareketin de bir “eski genel başkan sorunu” var. Müsavat Dervişoğlu, Akşener çizgisini devam ettirmeyeceğini gösterdi. Ona göre “Hür ve müstakil” kararı da CHP’yi hedef alan kampanya söylemi de yanlıştı. Eskiden olduğu gibi AKP karşıtı muhalefet İYİ Parti’nin siyaset çizgisinde ağır basacak. Bu, partinin CHP’ye kaptırdığı seçmenleri geri kazanması ve yapısal bütünlüğünü koruması bakımından oldukça olumlu bir tavır. Ancak “Akşener bu kanaati paylaşıyor mu, Akşener’e yakın vekiller Dervişoğlu’nun çizdiği sınırlara uyacak mı” soruları yanıtlanmayı bekliyor.
İYİ Parti Grubu Tehlikeye Girebilir
Akşener’in Erdoğan’la yaptığı görüşmenin içeriğini açıklamaması ise spekülasyonları arttırıyor. Üstelik anayasa meselesi hâlâ masada. AKP’nin anayasa konusunda İYİ Parti’nin tam, bu mümkün olamıyorsa kısmi desteğine ihtiyacı var. Bu arada erime durdurulamazsa Meclis grubunun düşmesi de ihtimal dahilinde. İş o noktaya kadar gelirse partinin anayasa dahil olmak üzere önemli siyaset konularındaki pazarlık gücü bir hayli zayıflayacak.
Tüm bu olasılıklar karşısında ise yapısal sorun hala devam ediyor. Türkiye’de başkanlık sistemi koşulları var. AKP ve CHP, iki büyük parti olarak bu sistemin kazananları. Tüm seçenekleri ikiye indiren bu kurumsal daralmaya karşı İYİ Parti’nin ayakta kalması zor. CHP’yle karşı karşıya gelinen ilk seçimde oylarının ezici bir çoğunluğunu kaybetmesi, büyük partilerden biriyle daha yakın bir ilişkinin politik bir zorunluluk olduğunun işareti. Ne İYİ Parti ne de başka hiçbir parti aynı anda hem CHP hem de AKP’ye mesafe koyacak güce sahip değil. Dahası İYİ Partililer son bir yılda ciddi bir türbülans yaşadı. Mevcudu korumak için bile yeni katılımlara ihtiyaç var. Düşen enerjinin yeniden yükselmesi, motivasyonları kırılan teşkilatların ayağa kaldırılması, bir anlamda eskinin unutulması için yeni şeylerin söylenmesi gerekiyor. Bu noktada da iki büyük zaaf partiyi aşağı çekiyor: Öncelikle genel başkan Dervişoğlu’nun tanınırlık düzeyi düşük. İYİ Parti genel başkanının bir lider olarak halkta karşılığı yok. Ayrıca medya desteği de ciddi bir sorun. Medyanın büyük bir kısmı AKP ve CHP kontrolünde. Bu iki büyük partinin kendi yandaş/yanlı medyaları var. İYİ Parti’nin ise hiçbir şeyi yok. Dolayısıyla yeni ve önemli şeyler söylense dahi bunların halka ulaşması o kadar da kolay değil.
Özetle şu söylenebilir: Parti kendini toparlayabilir. Çünkü bir sonraki seçimlere kadar yeterince zaman ve elde bu iş için çalışacak yeterince siyasetçi kadrosu var. Ama süre azalırken parti de küçülüyor. Bu nedenle partinin ne yapacaksa bir an önce yapması gerekiyor.