Merkel Dönemi Henüz Başlıyor Olabilir
CDU cumartesi günü, Merkel’in panteonda, Helmut Kohl ve Margaret Thatcher gibilerin yanında yer almasına yönelik büyük bir adım attı. İşte bu nedenle Merkel dönemi son bulmaktan çok uzak, hatta belki sadece yeni başlıyor.
Angela Merkel’in ismi, üyesi olduğu Hristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) cumartesi günü gerçekleşen kongresinde, oy pusulasında yer almıyordu. Merkel, şöyle bir görünmek için bile sahneye çıkmadı. Yine de varlığı, tıpkı sahne perdesi gibi, kongrede asılı olmayı sürdürüyordu.
Partinin Cumartesi günü Merkel’in tercih ettiği adayı yani Kuzey Ren-Vestfalya’nın sıcak kanlı başbakanı Armin Laschet’i destekleme kararı, Hristiyan Demokrat Birlik’in kısa vadede Merkel’in belirlediği yolda kalmayı sürdüreceğine dair bir işaretten fazlasıydı. Bu, Merkel’in Almanya’nın en büyük siyasi partisinde, muhtemelen gelecek yıllarda da etkili olacak, kalıcı bir iz bıraktığının resmi olarak kabul edilmiş olduğu anlamına geliyordu.
Alman muhafazakarların çoğu Merkel’in mülteciler, ekonomi ve hatta salgın konularındaki politikalarına karşı çıkıyorlar. Son iki yılda, ellerine sadece bir değil iki kere Merkel dönemini sonlandırma fırsatı geçti, iki denemede de başarısız oldular.
Geçmişe dönme ve Hristiyan Demokrat Birlik’in hem sosyal hem de ekonomik konulara ilişkin geleneksel muhafazakar yaklaşımını canlandırma fırsatı göz önünde bulundurulduğunda, parti delegeleri Merkel’in katılımcı merkezi siyasetini sürdürmeyi seçti.
Ardındaki partiyi birleştirme gibi zorlu bir görevle karşı karşıya kalan Laschet, yaklaşan çok sayıda bölge seçimi öncesinde kenara çekilip şansölyelik yarışında Bavyera başbakanı Markus Söder’e yol verse dahi, Almanya’nın muhafazakar blokunun Merkel’in senaryosunu terk etmesi pek mümkün değil.
Bunun nedenini anlamak için şansölyelik siciline bakılabilir. 16 yıldır, aralarında ideolojik ayrım olan iki tarafı da idare ederek Alman siyasetine hakim olmayı başardı. Merkel’in yaklaşımı partinin, pek çoğu aşırı sağ parti Almanya için Alternatif’e (AfD) kayan bazı muhafazakarların desteğini kaybetmesine mal olduysa da Hristiyan Demokratlar’ın daha geniş bir kesime, özellikle de kadınlara hitap etmesini sağladı. Bu da seçimde başarılı olmak için önemli bir unsur.
Cumartesi günü yapılan oylama, Hristiyan Demokrat Birlik’in egemenliğini sürdürmek istiyorsa, pek çok konuda daha esnek, daha liberal bir yaklaşım ve pek çoklarının Merkelizm olarak adlandıracakları bir strateji benimseyerek Alman toplumu ile birlikte değişmesinin gerektiğinin bir kabulüydü.
Önce Merkel Sonra Parti
Laschet’in, Hristiyan Demokrat Birlik sağ kanadının favorisi olan geleneksel muhafazakâr Friedrich Merz’e karşı zaferi ilk bakışta pek etkili görünmüyordu. Laschet, Merz’in yüzde 47’sine karşı oyların yüzde 53’ünü aldı. Ancak, bazı ulusal seçimlerin bir avuç oyla belirlendiği bu parçalanmış siyaset çağında, yüzde 5’lik bir yönelim pratik olarak açık ara farkla kazanmak anlamına gelir.
Bültenimize Üye Olabilirsiniz
Dahası, onlarca yıldır Merkel’e rakip olan Merz sadece Laschet’e yenilmekle kalmadı. Aynı zamanda iki yıl önce şansölyenin yerini alması için seçtiği Annegret Kramp-Karrenbauer’e de mağlup olmuştu.
Başka bir deyişle, Hristiyan Demokratların doğrultusuna ilişkin tartışmada, öngörülebilir gelecekten yana karar verilmişti.
Merkel, Cumartesi günü bu hususta çok az şüphe bıraktı. Yenilgisinden sadece birkaç saat sonra Merz, Merkel’in sırdaşı Peter Altmaier’in halen görevde olduğu ekonomi bakanlığına talip olarak, Merkel’in Kabinesi’ne katılmayı teklif etti. Merkel sözcüsü aracılığıyla bir değişiklik planı olmadığını söyleyerek bu fikri derhal reddetti.
Merkel şimdi sadece iktidardan çekileceği zamanı değil, aynı zamanda kendi yerini alacak olan kişinin kimliğini ve partisinin uzun vadeli gündemini belirleyerek, parlamenter bir demokraside liderlerde çok ender rastlanan siyasi ustalıkları sergilemeye hazır.
Laschet, hem dış politika hem de ekonomi konusunda, Merkel’in politikalarına benzer bir yol izleme niyetinde olduğunu gizlemiyor. Delegelere sunum yaparken bile kusursuz bir biçimde Merkelci idi: Kongre’ye “Büyük bir şovmen olmayabilirim; ama ben Armin Laschet’im ve buna güvenebilirsiniz” dedi.
Laschet muhafazakar dostlarını nadiren konuşulan bir gerçekle yüzleşmeye de teşvik etti. “Pek çok kişi önce Angela Merkel’den ve sonra CDU’dan etkileniyor” dedi ve Merkel’in ülke içinde ve dışında sahip olduğu güven ve itibarın basitçe bir liderden bir sonrakine geçemeyeceğini ancak “kazanılmak” zorunda olduğunu ekledi.
Tarih, siyasi liderleri sadece görevdeyken başardıklarıyla değil, etkilerinin kalıcılığıyla yargılar. CDU cumartesi günü, Merkel’in panteonda, Helmut Kohl ve Margaret Thatcher gibilerin yanında yer almasına yönelik büyük bir adım attı. İşte bu nedenle Merkel dönemi son bulmaktan çok uzak, hatta belki sadece yeni başlıyor.
Bu yazı, 16 Ocak 2021 tarihinde Politico sitesinde yayımlanmış olup, Evrim Yaban Güçtürk tarafından Perspektif için çevrilmiştir. Yazının orijinal linki için burayı tıklayınız.