Rusya’nın Suriye’deki Operasyonu ‘offshore’ Oluyor
Moskova’nın müttefiklerine yönelik dış politikasının adı çıkmış; Kremlin ya partnerinin kaçamaklarına göz yumuyor ya da onu o kadar sıkboğaz ediyor ki partner histeriye kapılarak başka bir hami aramaya başlıyor.
Devrimin beşiği Güneybatı Suriye çelişkili gelişmelere tanık oluyor: Esedsiz bir ülke isteyip daha sonra rejimle ‘uzlaşan’ yerel halk tekrar protestolar düzenliyor, hatta hükümet yanlısı güçlerle silahlı çatışmalara giriyorlar. Ancak bunlar artık muhalefet mensupları değil, Rus yanlısı 5. Kolordu’nun 8. Tugayı’nın savaşçıları. Tugay komutanı Arap Baharı’na katılmış ve 2018’e kadar İsrail, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından desteklenmişti. Daha sonra Rus himayesini kabul edip askerlerinin sayısını ikiye katladı. Bağımsız hareket etmesi Şam’da öfke ve şaşkınlık yaratıyor: Moskova Esed’i muhaliflerini zayıflatarak kurtardı sayılır ama şimdi alternatif bir güç merkezine yardım etmeye başladı. Bu durum Rusya’nın İsrail ve Batı’nın arzularını yerine getirip güneybatı Suriye’deki Şii grupların güçlenmesini engellemek için verdiği diğer sözlerden de caymaya hazır olduğu anlamına mı geliyor?
Rusya Suriye’de ülkenin genelinde siyasi baskı oluşturacak kendisine bağlı gruplar kuramadı. Suriye silahlı kuvvetleri içerisinde özel bir konum da elde edemedi. Bu paradoks lobi eksikliğinden kaynaklanıyor. Bu eksiklik Moskova ile Şam arasındaki ilişkileri karmaşıklaştırıyor: Rusya çoğu zaman Suriye sahnesindeki çeşitli aktörlerle ilişkilerini riske sokacak konularda taviz vermek zorunda kalıyor. Mesela İdlib çatışmasındaki her tırmanış Moskova-Ankara ilişkilerini karmaşıklaştırıyor, Rusya’nın esnekliğini azaltıyor ve eylemlerinin Sünni monarşiler ve Batı gözünde daha da toksik görünmesine yol açıyor.
Aynı zamanda Rusya kendi kapasitesini değerlendirmede oldukça gerçekçi. Ekonomik koşullar ve itibara yönelik riskler bu kapasiteyi sınırlıyor. Görünen o ki Rus yetkililerin Şam’daki iktidar yapılarında başat bir konum elde etmek veya İran’ın Suriye’deki nüfuzunu sınırlamak istememelerinin nedeni de bu. Bu zıt dinamikler askeri operasyon sırasında elde ettikleri kaynakların akıllıca kullanılması ve nüfuz alanlarının dikkatlice seçilmesini gerektiriyor.
Her ne kadar Rusya Esed karşıtı muhalefetle diyalog kuruyormuş gibi davranıp daha sonra radikal güçleri bertaraf etme bahanesiyle onlarla da savaşmış olsa da Moskova’nın nüfuzunu korumak için resmi olarak rejimle ‘uzlaşmış’ bu muhalifleri desteklemek zorunda olduğu anlaşıldı. Güneybatı Suriye’de 5. Kolordu bünyesinde kümelenen Sünni isyancılar sadece ağır silahlarını bıraktı ve tam olarak silahsızlandırılmadı. Moskova’nın teslim olsa da ezilmeyen eski muhalefetle olan bağlantıları Moskova’ya sadece bir uzlaşma sağlayıp dini gruplar arası dengeyi sürdürme imkanı tanımadı aynı zamanda İran’ın belli bölgelerdeki genişlemesini de caydırmasını sağladı.
Beşinci Taarruz Kolordusu (BTK) Rus nüfuzunun önemli bir uzantısı. Bu kısmen Rusya’nın kurduğu ve denetlediği bir yarı düzenli özel askeri oluşumdur. Bu kolordu her ne kadar bağımsız taktik operasyonlar yürütebilen muharebeye hazır etkili bir birliğe dönüşmemiş olsa da bazı tugayları İran nüfuzu altındaki ordu birlikleriyle yarışabilecek güçte.
Daha önce teslim olmuş isyancılardan oluşan BTK 8. Tugayı Daraa ve Kuneytra vilayetlerinde Rusya’nın tamponu rolü oynuyor. Mayıs 2018’de Moskova, Tel Aviv ve Washington güneydeki çatışmasızlık bölgesini İran yanlısı güçlerin İsrail’i tehdit etmesini önlemesi sözü karşılığında Esed’e bırakma konusunda anlaştı. Anlaşmadan kısa bir süre sonra Suriye’de Humeynici güçlerden arındırılmış bir bölgenin varlığının söz konusu bile olmadığı anlaşıldı.
Radikaller rejim idaresindeki yerlerde hala görülüyor. Yine de BTK 8. Tugay’ı temsil eden protesto potansiyeli olan insanların bazı sınır bölgelerini kontrol etmesi İran yanlısı güçlerin konuşlandırılmasını aksatıp karmaşıklaştırıyor. Suriye güvenlik güçleri buralarda serbest hareket edemiyor. Mesela 8. Tugay’ın sıradan bir askerinin bile sahte beyanla tutuklanmaya çalışılması çatışmalara ve askerin daha sonra serbest bırakılmasına neden olur. Şam kontrolünün ötesinde olan 8. Tugay’la doğrudan bağlantılı sivil yapılar tugay idaresindeki bölgelerde hareket ediyor. Rusya’nın örtük onayıyla bu bölge bir tür Suriye ‘offshore sahasına’ dönüştü.
8. Tugay’ın gayrı resmi adı Liva Usud el-Harb ‘Savaş Aslanları Tugayı’ anlamına geliyor. Genel merkezi ve birliklerinin çoğu Daraa vilayetinin doğu kesimlerindeki Busra Şam kasabasında yer alıyor. Bu oluşum kurulduğundan beri Kuvvat-ı Şebab-ı Sünne (Sünni Genç Güçleri) adlı muhalif grubun eski bir lideri olan Ahmed Oda’nın komutası altında. Oda doğrudan BTK merkezinden emir alan Rus karargahı irtibat subayı tarafından destekleniyor. Nisan 2019’da BTK 8. Tugayı’nın siviller hariç 1.585 personeli bulunuyordu. Bu sayı şu anda yaklaşık 3.000 olmuş durumda. Teslim olmuş ama henüz resmi yapılara entegre edilmemiş diğer isyancı gruplar da 8. Tugay’ın kontrolündeki bölgelerin civarında yoğunlaşmış durumda. Oda da bölgede birleşik bir ordu kurulması çağrısında bulundu.
Başından beri Şam ve Tahran Rusya’nın yerel nüfusla temas kurmasını engellemeye çalıştı. Ruslar üç tane planlasalar da sadece bir tugay (8. Tugay) kurabildiler. Hala istese de Rusya şimdiye kadar Daraa-Kuneytra ve Suveyda’da birer tugay kuramadı. Bu sırada İran’ın temsilcileri ve devlet başkanının kardeşi Mahir Esed’in komuta ettiği 4. Zırhlı Tümen’in İran yanlısı komutanları eski isyancıları saflarına katmaya devam ediyor. Temmuz 2020’de eski isyancılardan oluşan beş taburdan (641. ila 645.) müteşekkil bir tugay Mahir’in tümenine katıldı. Diğer eski muhalefet mensupları da rejimin askeri güvenliğinin saflarına katılıyor.
Rusya Suriye’de teslim olmuş isyancılardan oluşan Moskova yanlısı silahlı oluşumların kontrolünde başka ‘offshore’ bölgeler de kurmayı planlıyor. Bunların başında Rusya’nın nüfuzunun Ekim 2019 Soçi Mutabakatından sonra nüfuzunu güçlendirdiği kuzeydoğu Suriye bölgeleri geliyor. Mutabakat Suriye sınır güvenlik bölgesinde Rus-Türk ortak devriyelerine zemin hazırladı. Bu da Rus askeri varlığının bölgede güçlenmesi anlamına geliyor.
Bu bölgede İran için önem arz eden alanlar (‘Şii koridoru’ dahil) İran yanlısı çeşitli grupların kontrolünde. Moskova farklı muhalif gruplara dayanarak İran’ın etkisini kendi güvenli bölgesinden temizleyebilir. Rus ordusunun böyle bir planı olduğu açık. Bunu doğu Suriye’de konuşlanmış 3. Tümen birliklerinden 6. Kolordu kurma girişiminde görebiliriz. Bu birliklerin saflarını hem teslim olmuş isyancılar hem de uzun bir süredir İranlılarla çatışmada olan, hükümet yanlısı Ulusal Savunma Güçleri’nin yerel birlikleriyle doldurma planları vardı. Daha önce Amerikan yanlısı Kürt-Arap Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) bir parçası olan çeşitli Arap grupları bu gölgedeki Rus yanlısı birliklere gerekli insan gücünü sağlayabilirdi. Bu gruplar SDG’den komuta kademesinde Kürtlerin fazlaca temsil edilmesi nedeniyle ayrılmıştı. Aynı şey Ahmed Cerba’nın Suriye’nin Yarını Hareketi’nin askeri kanadı olan ‘Suriye Elit Güçlerinden (Kuvvat-ı Nuhba) ayrılanlar için de geçerli olabilir. Eski bir muhalefet lideri olan Cerba hala düzenli olarak Rus Dışişleri Bakanlığı’nın üst düzey yetkilileriyle müzakerelere katılıyor.
Rusya’nın güneybatı ve kuzeydoğu Suriye’deki ‘offshore bölgelerinin’ kapsamlı bir siyasi gündem oluşturabileceği inkar edilemez. Mesela Cerba birleştirici bir cumhurbaşkanı adayı olarak onları temsil edebilir. Bu senaryo mümkün. Bunun amacı Esed’e karşı gerçek bir muhalefet oluşturmak değil alternatif bir seçenek sunup siyasi hayatın sözde liberalleştiğini göstermektir. Bu adımlar Suriye rejimiyle yapılan neredeyse tüm anlaşmaları yasaklayan ABD Caesar Yasası’nı ihlal etmeden Suriye’ye yardım yolunu hukuken açabilecek Suudi Arabistan ve BAE’yi memnun etmeye yönelik.
Fakat bu senaryolar ilk aşamanın ötesine geçemeyebilir. Moskova’ya bağımlı olmasına rağmen Esed kendi oyununu kurup iki taraftan da nemalanmak için İran’ın omzuna yaslanıyor. Vahim ekonomik durum Şam’ın perde arkasında oyunlar oynamaktan alıkoymuyor: Esed rejimi halkının refahını umursamadığını gösterdi. Esed rejimin varlık ve esnekliğinin güvenlik güçlerine bağımlı, hoşnutsuzluk belirtmekten kaçınan ve varlıklarını Beşşar Esed’in etrafında toplamayı kabul eden sadık politikacı, iş adamı ve askerlerle sürdürülmesi gerektiğine inanıyor. Moskova’nın alternatif güç merkezleriyle temasları sabotaj anlamına geliyor. Bu yüzden bu adımların ilk başta rejimle uyumlu olarak atılması gerekiyor. Ancak Rus yetkililer söz konusu olduğunda iç güdülere (sezgilere) veya münasip davranışlara güvenilemez.
Moskova’nın müttefiklerine yönelik dış politikasının adı çıkmış; Kremlin ya partnerinin kaçamaklarına göz yumuyor ya da onu o kadar sıkboğaz ediyor ki partner histeriye kapılarak başka bir hami aramaya başlıyor. Suriye mevcut iktidar yapısıyla giderek Kuzey Kore’yi andırırken Rusya için Rusya’nın Suriye’ye öneminden daha önemli hale geliyor.
Bu yazı 17 Ağustos 2020 tarihinde Riddle sitesinde yayınlanmış olup Mustafa Kaymaz tarafından Perspektif için çevrilmiştir. Yazının orijinal linki için burayı tıklayınız.
En son çıkan yazılardan anında haberdar olmak için bizi @PerspektifOn twitter hesabımızdan takip edebilirsiniz.