Rusya’nın Tek Adamı Korona Virüsü Krizinde Nerede?
Demokrasiler seçimlerle hükümet değiştirerek kendilerini yenileyebilir. Modern Rusya ise yenileyemez. Olayların çakışmasıyla Putin kendi iç siyasi geleceğini tahmin edilemez faktörlere bağlamış oldu: Küresel pandemi ve küresel ekonomik toparlanma.
Pandemi Rusya’da hem muhalefeti hem de yetkilileri hazırlıksız yakaladı. Başkan Vladimir Putin rejimini büyük ölçüde daha etkili olan demokrasilerle karşılaştırıp yermeye alışmış muhalefet şimdi hasta, ölü sayısı ve Putin’in dediği gibi kifayetsizlikte dünyada birinci sırada olan ABD gibi Batı ülkelerinin başarısızlıklarıyla baş etmek zorunda. Ama Putin destekçileri de Rusya’nın krizde otoriter modelin faydaları konusunda örnek teşkil ettiğini savunamıyor. Aksine Rusya kısa bir süreliğine vaka sayısında ikinci sıraya yükseldi (birkaç gün önce yerini Brezilya’ya bıraktı) ve kararlı bir merkezi yönetim sergileyemedi. Resmi rakamlara bakılırsa Rusya için uzun bir süredir yolsuz ve işlevsiz bir demokrasi örneği ve rejim değişikliğinden korkanların kâbusu olan Ukrayna bile pandeminin yayılmasını kontrol altına almada daha başarılı.
Putin pandemi krizini yönetme tarzıyla rejimine ne şan kattı ne de onu tamamen itibarsızlaştırdı. Destekçileri güçlü bir liderlik gösterisi bekledi ama olmadı; aleyhtarları ise yalancılık ve zorbalık gösterisi bekledi ama Putin bunu da yapmadı. Müdahalesinin sessizliğiyle Putin bazı siyasi avantajları yitirdi ve hatta iktidarının geleceğindeki sorunların tohumlarını ekti. Rusya pandemi krizini jeopolitik çıkarları doğrultusunda kullanamazken ülke içinde de pandemi Putin’in yükselen gücünü zayıflatarak ülkenin yönetici elitleri arasındaki çatışmayı yoğunlaştırdı.
Kararsız Bir Müdahale
Pandemi başladığında birçok Rus Putin’in kişisel güvenliklerini görmezden gelen bir despotlukla davranacağını varsaydı. Ünlü bir televizyon dizisi yakın zamanda Rus izleyicilere 1986’da Sovyet devletinin siyasi nedenlerle Çernobil’deki patlamadan beş gün sonra tehlikeyi haber vermeden vatandaşlarını 1 Mayıs yürüyüşlerine katılmaya teşvik ettiğini hatırlattı. Putin’den de daha azı beklenmiyordu.
Pandemi ülkeyi vurmaya başladığında iki resmi olayın takvimdeki yeri değiştirilemez görünüyordu. Bunlardan biri Putin’in kendi yetkilerini genişletmek amacıyla planladığı anayasa değişikliği referandumunun olacağı 22 Nisan’dı. Diğeri ise Rusya’nın normalde fiili ulusal bayramı olarak kutladığı Zafer Günü olan 9 Mayıs’tı. Birçok Rus Putin’in ikisini de halkın güvenliği pahasına gerçekleştireceğini bekliyordu. Putin’in Belaruslu mevkidaşı Alexander Lukashenko kendi 9 Mayıs askerî geçit törenini düzenledi ve hatta ülkenin milli futbol liginin seyrinde de değişikliğe gitmedi. Ama Putin bu eleştirmenleri şaşırttı. Referandumu erteleyip Zafer Günü kutlamalarını iptal etti.
Rusya’daki Covid-19 vakaları sayısı başlangıçta oldukça düşüktü ve bu da bazı eleştirmenlerin Putin’in Çernobil tarzı bir örtbas politikası benimsediğini düşünmeye sevk etti ama burada da muhalifler yetkililerin Mayıs ortasında ülke genelinde artarak süren yaklaşık 300.000 vakayı halka duyurmasıyla mahcup oldu. Şu anda ülke genelindeki günlük yeni vaka sayısı 5.000’i ülkenin en ciddi etkilenen en kalabalık kenti Moskova’da olmak üzere 10.000 vaka civarında sabitlenmiş durumda. Yeni vaka sayısı hafif azalmaya da başladı ki, bu da zirve noktasına varıldığını ve ülkenin bir platoya ulaştığını gösteriyor.
Putin hiç kuşkusuz pandeminin Rusya’daki sayıların aşırı yüksek olmadığı ve Moskova’da hayatın diğer birçok Batı metropolüne kıyasla çok daha normal göründüğü başlangıç döneminde Rusya için bir fırsat gördü. Dünya düzenini kendi lehine değiştirmek isteyen bir ülkenin lideri olarak Putin’in avantajı krizle Batılı mevkidaşlarından daha iyi başa çıktığı göstermekten geçiyor. Mart ayında Çin ve Rusya hem geleneksel müttefiklerine hem de ABD dahil Batılı demokrasilere yardım gönderme konusunda aceleci davrandı. Bu yardım sadece bir dayanışma ifadesi değil aynı zamanda yumuşak güç aracı ve üstünlük gösterisiydi fakat birkaç hafta içinde Rusya ABD’den ventilatör yardımı almaya Putin’in üstünlüğü ise buharlaşmaya başladı.
Zarar kısmen kendi kabahatleriydi. Rusya diğer ülkelerden sonra pandemiyle karşılaştığı için Moskova daha iyi hazırlanmak için ders çıkarabilirdi. Ancak bunu yapmamış görünüyor. Dahası Rus yetkililer sık sık Doğu’ya yönelip Çin ile ittifak arayışına girmekten bahsediyordu. Fakat pandemi vurduğunda hükümet Çin ve diğer Asya ülkeleriyle olan sınırlarını kapatmada hızlı ve sert davranırken aynı tavrı Batı’ya karşı göstermedi. Bu refleks Rus elitlerin gerçek zihinsel ve finansal yönelimlerini açığa vuruyor. Bunun sonucunda virüs, Rusya’nın uzak doğusuna Çin’den değil Avrupa’dan ulaştı.
Salgın, Putin rejiminin otoriter ekolün en iyi argümanlarına yaraşır güçlü bir müdahale yapmasına neden olmadı. Rusya tecrit, kısıtlama ve cezaları Çin’e kıyasla çok daha gevşek uyguladı. Yetkililer en etkili kontrolleri insan hareketliliğini kare kodlarla, araçları da MOBESE görüntüleriyle takip ettikleri Moskova’da icra etti. Ancak orada bile sokaklar çoğunlukla gidilecek bir yer olmadığı (Putin işverenlerin çalışanlarını ücretli izne çıkarmaya zorlamış ve dükkân ve restoranlar kapatılmıştı) ve insanlar hastalanmaktan korktuğu için boştu.
Putin kriz vesilesiyle halka bazı güçlü lider kişiliği gösterilerinde bulunabilirdi. Bunun yerine, yaptığı müdahaleler gecikmeli ve kafa karıştırıcı göründü. Pandemiyle ilgili ilk konuşmasını ancak 25 Mart’ta, Moskova belediye başkanı Sergei Sobyanin virüsün yayılmasını kontrol altına alma amaçlı kısıtlayıcı tedbirleri duyurduktan üç gün sonra yaptı. O noktadan bakınca bilgi, hatta liderlik merkezi hükümetten değil Moskova’dan tecelli ediyordu. Putin hiç OHAL ilan etmedi ve adımlarını olaylardan önce değil sonra attı.
Belki de en kayda değer olanı Putin’in halka hitap etmeyip perde arkasından davranmayı sürdürmesiydi. Bir krizde gücünü sağlamlaştırmasını bekleyebileceğimiz bir lider bunun yerine birçok karar yetkisini bölge yöneticilerine bıraktı. Bu hamle özellikle merak uyandırıcı çünkü Putin yaklaşık yirmi yıldır tutarlı bir şekilde yerel liderlerin gücünü kendi elinde toplamakla uğraştı. Şimdi haberler kötü politikalar kısıtlayıcı olunca Putin yerel yöneticilerin sağlık hizmetlerindeki kusurlar ve kişilere yönelik kısıtlamalardan sorumlu kötü adam rolünü oynamasını tercih ediyor. Kendisi içinse ücretli izin ve mali yardım biçiminde hediyeler dağıtan bir velinimet rolünü seçti.
Bu kurnazlık planlandığı gibi yürümedi. Putin’in görev onayı yüzde 86 gibi bir zirve noktasından tarihinin en düşük oranı olan yüzde 56’ya düştü. Rusya’nın güçlü makroekonomik performansı, üç kat artan cari fazlası ve güçlü rezervlerine ilişkin haberlere alışmış olan Rus vatandaşları bir felaket durumunda güçlü ve cömert Putin’in tüm kontrolü eline alıp krizi bertaraf ederek halka yardım edeceğini hayal ediyordu. Bu görüşün gerçeklikten çok kopuk olduğu anlaşıldı. Başkan ve merkezi hükümeti kriz anında kontrolleri sıkılaştırmak yerine gevşetti. Putin arka plana çekilerek başkalarının salgınla mücadele sorumluluğunu üstlenmesine izin verip insanların beklediğinden daha az mali yardım yaptı. Destekçilerini cesaretleri kırılmış ve mahcup bir halde bıraktı.
Cesaret Bulan Rekabetler
Putin, Rusya’nın pandemiyle mücadelesini merkezden yerele kaydırarak sadece kendi prestijine zarar vermekle kalmadı, aynı zamanda rejimi bünyesindeki hizipler arasındaki güç mücadelesinin de yoğunlaşmasına katkı sağladı. Pandemi, bir süre Putin’in muhtemel varisi olarak görülen ve yakın zamanda başbakanlığa atanan Mikhail Mishutin’in konumunu da zayıflattı. Şu anda Mishutin diğer isimlerin gölgesinde kalmış durumda ve virüse yakalandıktan sonra tamamen perde arkasına çekildi. En çetin hizip mücadelesinin merkezinde devasa bütçesi ve ülkenin başkenti olarak itibarlı konumuyla Moskova yer alıyor. Birçok aktör krizi şehrin hırslı belediye başkanı Sobyanin’i yerinden edip güçlü koltuğunu ele geçirmek için bir fırsat olarak görüyor. Belediye başkanının baş rakipleri arasında daha fazla yetki kazanmak ve pandemiden nemalanmak için hamle yaptıkları söylenen Rus güvenlik servislerinin (siloviki) temsilcileri bulunuyor.
Pandemi Rusya’ya varmadan hemen önce Putin yüzsüz otoriteryanizm için şansını deneyerek 2024’te tekrar aday olabilmesi için başkanlık dönemleri hakkındaki yasayı değiştirmeye kalktı. İki olay, Putin’in kendini gizlemeyen otokrasiye geçişi ve korona virüsü musibeti aynı döneme denk geldiği için şu anda da siyasette birbirlerine bağlı. Putin’in Rusya’nın daimî lideri olma iddiası virüsü yenme kapasitesi ve bu mücadeleye liderlik etmesinin nasıl görüldüğüyle değerlendirilecek. Kendisi şimdiye kadar yaygın beklentileri karşılayamadı ama aynı şekilde birçok demokrasi de karşılayamıyor.
Pandemi dünyanın yapısının gerçekte ne kadar karmaşık olduğunu ortaya çıkardı. Yaşam tarzları, boş zaman etkinlikleri ve gündelik yaşam kültürü virüsü kontrol altına alma veya alamamada siyasi sistemlerden daha önemli çıktı. Demokrasiler seçimlerle hükümet değiştirerek kendilerini yenileyebilir. Modern Rusya ise yenileyemez. Olayların çakışmasıyla Putin kendi iç siyasi geleceğini tahmin edilemez faktörlere bağlamış oldu: Küresel pandemi ve küresel ekonomik toparlanma.
Putin, Mart’ta iki dönem daha iktidara gelmesinin yolunu açmıştı. Talihin her zaman yüzüne güleceğine inanmış görünüyordu. Tıpkı sıradan bir ajandan Rusya başkanlığına hızla yükseldiği dönemin başından beri güldüğü gibi… Bir süreliğine talihine güvenmesi için bir nedeni vardı ama Ruslar, Putin’in iktidar süresinin uzatılması için oy sandıklarına gitmeleri gerektiği gün evlerine kapatılıp dünyanın en büyük ikinci salgınıyla ikna edici olmayan mücadelesini izliyorlardı. Rusya Başkanı, o daha iyimser geçmişe dönüp planlarını insanlara Haziran sonunda onaylatmaya çalışacak ama zayıflattığı bir konumdan.
____
Bu yazı 27 Mayıs 2020 tarihinde Foreign Affairs sitesinde yayımlanmış olup, Mustafa Kaymaz tarafından Perspektif için çevrilmiştir. Yazının orijinal linki için burayı tıklayınız.
En son çıkan yazılardan anında haberdar olmak için bizi @PerspektifOn twitter hesabımızdan takip edebilirsiniz.