Sert taban ve aktivizme meyyal olma, CHP’nin iki büyük marazı olarak öne çıkıyor.  İktidara giden yolu kısaltması, CHP’nin bunların üstesinden gelmesine, yani tabanını dönüştürmeye ve siyasete odaklanmasına bağlı. 31 Mart 2004 yerel seçimlerinde CHP büyük bir başarı elde etti. Hüsranla neticelenen Altılı Masa tecrübesinden gerekli dersleri çıkaran CHP, seçimlere tek başına girdi ve AK Parti […]

İktidar güç kaybediyor ve düştüğü kuyudan kendi çabasıyla çıkması zor görünüyor. Buna mukabil, CHP’de olan-bitenlerin gösterdiği üzere, Türkiye’de muhalefetin iktidara can simidi uzatmada göz kamaştıran bir maharete sahip olduğunu da unutmamak gerekiyor. Son günlerde Özgür Özel yönetimindeki CHP’yi değerlendirirken dikkate alınması gereken iki hadise gerçekleşti.    Hadiselerin ilki, İzmir’dendi; genç bir kadın, Dilruba Kayserilioğlu, bir […]

CHP’deki dönüşümün zor yanının toplumsal dönüşüm aşaması olduğu açıktır. Toplumun dönüşüme ikna edilmesi, yukarıda üretilen eşitlik-adalet-özgürlük söyleminin bir bütün olarak içselleştirilmesi gerekir. Bu süreç içerisinde elit dolaşımın güçlendirilmesi, siyasete yeni yüzlerin katılması bir zarurettir.

Erdoğan’ın Cumhur İttifakı’yla devam kararını anlaşılır kılanın yatkınlıklar ve mecburiyetler olduğunu düşünüyorum. Bir de bu yatkınlık ve mecburiyetlere “rağmen” ya da bunlardan dolayı var olan imkânlar. Erdoğan, “eski Erdoğan” olarak yeni seçimlere girebilir ama CHP’nin ve muhalefetin aynı lüksü var görünmüyor. 31 Mart seçim sonuçlarının ve seçimlerin üzerinden geçen dört ay boyunca yapılan kamuoyu yoklamalarının […]

31 Mart seçimlerinde seçmenler CHP çok bir şey yapmadan, hatta biraz CHP’ye rağmen, 6’lı Masa’dan da büyük bir masayı CHP’de kurdu ve CHP’nin senelerdir arzulayıp da yapamadığını yaptı, CHP’yi herkesin evi kıldı. Şimdi, CHP’nin evvela bu durumu sürdürebilmesi, bu durumu süreklileştirebilecek bir hüviyet, bir çehre edinmesi gerekiyor. Bahçeli’nin art arda gelen “ayağınızı denk alın, güç […]

Reform Ensitüsü’nün araştırması, 31 Mart’ta oluşan ve Türkiye siyasetinde deprem yaratan siyasi tablonun kalıcı olduğunu, yaşanan siyasi depremin seçimlerin yerel seçimler olmasıyla ilgili olmadığını ve seçmenin iktidarı değiştirme arzu ve eğiliminde olduğunu, CHP’yi iktidar adayı olarak gördüğünü gösteriyor. Ne var ki, aynı seçmen, CHP’nin hükümet etme ehliyeti hakkında soru işaretleri taşıyor. Reform Enstitüsü’nün “yerel seçimlerin […]

Tabiatları gereği birbirlerine benzemeyen aktörlerin kurdukları ‘zoraki’ ittifaklar ya da çıpa siyaseti yerine, geliştirdikleri müzakereci/açık dil üzerinden Türkiye’nin sorunlarını çözmeye yönelmelerinin daha işlevsel, hakkaniyetli ve demokratik bir yöntem olacağı söylenebilir.

CHP’nin doğruları çok ancak yanlışları da az değil. 2028’e daha çok zaman var, endişeye mahal yok diye düşünülebilir. Ancak, “Nasıl başlarsa öyle gider” sözünde bir hikmet olabileceğini hesaba katmak lazım. Bir de ‘işlerin’ 2028’e kalmama ihtimalini. Beklenenden büyük seçim başarısından dolayı görmesi, idrak etmesi biraz zor olabilir ama CHP’nin 31 Mart sonrası siyasetinde doğrular kadar […]

Yılların birikimlerini, ezberlerini, öğrenilmiş çaresizliklerini kitlelere bir anda sorgulatmak elbette mümkün değildir; ama artık bir manifestolar zincirinin de CHP içinden çıkmasını beklemenin, gerçek bir normalleşme/yumuşama iklimine bunun yapacağı katkıları bilenler açısından şapkadan tavşan çıkarmaktan, konjonktürel olanlarla yetinmekten daha evla olduğu vakidir.

Artık topyekûn siyaseti, devleti, kişileri tapınma, kalıba sokma konusu olmaktan çıkarma zamanıdır. Ya otokratik siyaset ya demokratik siyaset, bunların ikisinin arası yoktur. Biraz ondan biraz bundan, ortaya karışık siyaset olmaz. Şahsa bağlı mutlak bir devleti değil, demokratik, sosyal ve laik devleti savunmak, devleti hukukla taçlandırmak gerekir. Seçimlerde partiler tartıya çıktı. Yurttaş hayatından memnunsa, Erdoğan’ın temsil […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.