Bir Afrika atasözü der ki: Bir çocuğu büyütmek için koca bir köy gerekir. Ama bir çocuğu korumak için ayakları yere basan, çağdaş, etkin, adil ve çok güçlü bir çocuk koruma sisteminin işlemesi şarttır. Yoksa o köyün “yerel kültürü”, “normları”, “doğru bildikleri yanlışlar”, yerel dinamikler, sözde “ahlaki” değer yargıları o köydeki çocuğu büyütmek şöyle dursun öldürüp dere yatağında bir çuvala koyarak tüm hayatını noktalayabilir de…

Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi’nin bu hafta açıkladığı ‘Çocukların İyi Olma Hali İstanbul Araştırması”, sınıfsallığın çocukları eğitimden gündelik hayata kadar birçok alanda etkilediğini verilerle ortaya koyuyor. Son yıllarda genelde ideolojik ayrışmalarımızı, kutuplaşmalarımızı konuşuyoruz. Ancak sosyoekonomik, yani sınıfsal ayrımlarımız da giderek belirginleşiyor. Kızılcık Şerbeti sezon finalinde bu konuyla ilgili çarpıcı bir bölüm vardı. Nursema ve Umut; […]

Harun’un çocuk olarak yaşamasına izin verilmedi. Emek sömürüsü, cezasızlık iklimi ve denetimsizlik galip geldi. Üç saat önce üzerine çöken bir asansör sonucu can veren çocuğun yokluğunu, bu zalim dünya, saatlerce umursamadı. “Neyin eşitlik, neyinse eşitsizlik içerdiği konusu eksik bırakılmamalı.  Çünkü siyasetin açmazını ve felsefesini ilgilendiren bir meseledir bu.”  Aristoteles, Politika    Harun Yıldız… 13 yaşında… […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.