Demokratik toplumların neredeyse tamamında bütçe hakkı olarak tanımlanan hak parlamentolara aittir. Hatta devlet başkanına, cumhurbaşkanına sınırsız olarak kanunları veto etme hakkı verilmiş demokrasilerde dahi bütçe kanununun reddi yetkisi bu makamlara verilmemiştir. Demokrasi en yalın haliyle halkın halk tarafından halk için yönetilmesidir. Böylece politikaların oluşturulmasında ve kararların alınmasında her vatandaşın eşit bir etkileme gücü olur. Bu […]

Kur Korumalı Mevduat (KKM), genişleyici bir ekonomi politikasına zaman kazandırıp sorunların üstünü örttü. Bu özelliği nedeniyle de çok tehlikeli bir silaha dönüştü. KKM’nin hükümete açtığı zaman tüneli işsizliğin yükselmesini ertelerken, tünelde üç büyük patlama yaşandı. Bu patlamalar kalıcı yapısal sorunlara dönüştü. Son haftalarda Kur Korumalı Mevduat (KKM) tekrar gündeme oturdu. Ege Cansen’in “KKM’nin Merkez Bankası’na […]

“Lozan 2023’te sona erecek Türkiye şahlanacak” gibi toplumun eksik ve tahrike açık tarih bilgisi ve muhakeme bilinci üzerine inşa edilen ideolojik hülyaların meltemi, tatlı ama kısa soluklu olurken; yanlış iktisadi politikalar ve vatandaşın sırtına bindirilen ekonomik çöküntünün faturası ise acı ve vadesi uzun bir gerçeklik barındırmaktadır. Emperyalizm karşısındaki örgütlü direnişin ilk ve en büyük örneklerinden […]

TCMB Başkanı’nın yapacağı sunumun ardından soruları cevaplayacağı Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı 27 Temmuz’da düzenlenecek. Toplantıda en çok gündem yaratacak konu, yeni başkanın açıklayacağı enflasyon tahminleri olacak. Bu tahminler gerçekçi bulunmaz ise iki aydır devam eden rasyonelleşme beklentileri hızla kaybolacak. Eğer gerçekçi bir tahmin ortaya konulursa, bu kez para politikasının bu tahminlere nasıl uyumlanacağı tartışılacak. 27 […]

1989’dan bu yana 11 TCMB başkanının icraatlarına tanık oldum. Son yıllarda kurumun tamamen iktidarın aparatı haline gelmesi nedeniyle artık başkanların tek başına performansından söz edilemeyeceğinin farkındayım. Ancak paramızda imzası olanların dönemlerini analiz etmek de gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Ekonomi Modeli’nin ilk işaretini 4 Ağustos 2021’de çıktığı bir yayında vermişti: “Bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması […]

Seçmen ister “Doğru Zaman, Doğru Adam” kampanyasının işaret ettiği yönde isterse “Haydi Türkiye Haydi” çağrısına uyarak tercihte bulunsun, önümüzdeki dönem kolay olmayacak. “Türkiye Yüzyılı” diyenlerin son beş yıldaki karnesi yaşanabileceklerle ilgili neden endişe duyduğumuzu açıklayacak somut bulgular sunuyor. Ama “Her şey çok güzel olacak” olsa bile dikensiz gül bahçesi hayal etmemek gerekiyor. Seçimlerin sonucunu öğrenmemize […]

18 Nisan 2018’de alınan erken seçim kararı sonrasında sadece yönetim sistemimiz değişmedi. Demokrasimiz, ekonomimiz, dış politikamız hatta devlet ile vatandaş ilişkisi kökten değişti. Bu değişimlerin sonuçlarının sandıkta ölçüleceği tarih ise 14 Mayıs olacak.  Bundan beş yıl önce, 18 Nisan 2018’de aşağıdaki haber ülkenin gündemini tamamen değiştirdi.   “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe’de önce MHP lideri Bahçeli ardından […]

Sorunun, “beyinsizler, cahiller, koyunlar” ya da “üç-beş kuruş yardım karşılığında ülkenin geleceğini satanlar” etiketinden daha derin olduğunu görmek lazım. Gündelik tartışmaların ötesine geçip bu konuları açık fikirli biçimde irdelemeye, geçmişimizle ve kimliğimizle yüzleşmeye, gerçekliği temel varoluşsal hakikat edindiğimiz dogmalara yeğlemeye cesaretimiz ve daha önemlisi niyetimiz olması gerekiyor. Seçimlere altı haftadan daha az bir zaman kaldı. […]

2 ay sonra yapılacak seçimlerde olası hükümet değişikliği ile finans sektörüne ve reel sektöre verilen zararın çok büyümeden kontrol altına alınması hâlâ mümkün. Aksi durumda demokrasimiz, insan haklarımız, yargımız, medyamız ve ekonomimiz için bizi ne bekliyorsa, bankalar ve reel sektör için de onu beklemek zorunda kalacağız. Önce Silicon Valley Bankası sonra Credit Suisse. Bu iki […]

Hükümet, bu afetin ekonomik faturasının kamu kurumları ve vatandaşlardan gelecek bağışlarla ve mevcut bütçeyle ödenebileceğini sanıyorsa çok yanılıyor. Karşılaştığımız afet 1999’da olduğu gibi çok acil yeni bir bütçe yapılmasını gerektiriyor. Yeni vergilerle ve borçlanmalarla, hatta belki de TCMB aracılığıyla yapılacak parasal genişlemeyle kamu harcama kapasitesinin artırılması gerekiyor. Bunların sonucunda da enflasyon, cari denge, borç stoku, […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.