Futbol üzerine yazmaya gelince ben sadece Galatasaray üzerine yazarım. Çünkü sistematik olarak sadece Galatasaray’ın maçlarını seyrederim. Beğenilerimin ve eleştirilerimin konusu Galatasaray’dır. Ancak ifade ettiğim bu limitler sahadaki futbol için geçerlidir. Yoksa kulüpler, markalar, onların arkasındaki kitleler hakkında söyleyecek birkaç sosyolojik tespitim vardır elbette. Sanırım Perspektif’te ilk kez futbol üzerine yazıyorum. Gazete Duvar’da birkaç yazım olmuştu […]

Galatasaray gibi kurumlarda ideolojik saflık arayışlarının kurumu otoriterleştirmekten başka bir işe yaramayacağı açıktır. Bu tip tutumlar kurumu sivil görünümlü askeri mektep haline getirir. Doğan görünümlü Şahin gibi! Yani üniformaların sivil olması, zihniyetin askeri olmasını tek başına engelleyemez. Geçtiğimiz hafta Perspektif’te “Arda Turan: Galatasaraylılığın Sosyolojisi” başlıklı bir yazı yazmıştım. Okumaya başladığınız yazı onun bir devamı. Bir […]

Arda Turan’ın artık anlaması gereken şu: Galatasaraylılığın kurumsal kimliğiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir tercihi, üstelik kamusal bir şekilde afişe ederek hayata geçirirsen, Galatasaray Kulübü yöneticilerinin ve kongre üyelerinin seni bağrına basmasını bekleyemezsin. Geçen hafta Perspektif’te yazdığım “Selçuk Tepeli: Bir Asabiyetin Sosyolojisi – II” başlıklı yazının sonunda “İçinde yaşadığımız ülkenin koşullarında ciddi iyileşmeler olmazsa, ben […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.