Geçen yıl Gazze’de 625 bin çocuk okula gidemedi. Çocukların eğitim hakkı, büyükler tarafından haşince, acımasızca, fütursuzca ellerinden alınıyor. Nitekim savaş, umutları yerle bir eden en güçlü silah. Barış ise bombardımanlar altında çocuklukları ellerinden alınan bir nesle verilecek en güçlü umut. Çocuğumuzu, yeğenimizi, torunumuzu bu yıl okullarına bırakırken bu satırları düşünerek, Gazzeli çocuklar için umuda sarılalım. […]

Şimdi sorulması gereken soru, bugün Gazze’de gördüklerimizin çok yakın bir gelecekte yeni normal haline gelmesi gibi çok sahici bir olasılık karşısında nasıl bir seçim yapacağımız. Görmezden gelip mavi hapı yutacak mıyız? Yoksa kırmızı hapı tercih edip uyanacak mıyız?

Ortadoğu’daki sistematik sorunlar, bir Filistin devleti kurulduğunda sihirli bir şekilde çözülmeyecek. Ama aynı ölçüde, modern zamanların en uzun süreli işgali ele alınmadan daha geniş bir bölgede sürdürülebilir bir ilerleme de sağlanamayacak. Şam’dan Gazze’ye, Beyrut’tan Ramallah’a uzanan sonsuz bir döngüde, adaletsizlik ve cezasızlık birbirini besliyor.

Aradan 30 yıl geçmiş olmasına rağmen uluslararası adli sistemin krizlerin çözümünde etkin bir enstrüman olamayışına maalesef yeniden şahit olmaktayız. Yine beklenti, Güney Afrika tarafından yapılan başvurunun nihai karara varmasının Bosna Hersek başvurusunun neticelenmesi gibi çok uzun yıllar alacağı yönündedir.

Tanıdığım ve sevdiğim yerlerin çoğu, evim de dahil olmak üzere, tamamen yıkıldı. Gazze’nin kaderinin bu olacağını bilseydim, her anı yakalamak için daha fazla fotoğraf çekerdim. Gazze’de kadrajıma aldığım her güzel mekâna veda ederdim.

Küresel çaptaki tepki ve İsrail’e yönelik uluslararası baskı sekiz aydır ciddi herhangi bir sonuç vermedi. Bununla birlikte son haftalarda bazı büyük küresel oyuncuların konuya dair tavrında, kendi iç siyasi dengelerinin de zorlamasıyla bazı değişimler gözleniyor. Bu çerçevede, 31 Mayıs 2023 tarihinde Beyaz Saray’da önemli bir açıklama yapan ABD Başkanı Joe Biden, savaşın bitirilmesi için üç […]

Savaşa maruz kalanlara yönelik tehditlerin en korkutucusu, olan bitene alışmamız ve bu insanların durumunun hayatımızın arka planında bir uğultu haline gelmesidir.

Dünyanın en güçlü ordularından birinin hayatlarını hedef almasından bu yana geçen aylar ya da haftalar içinde Gazzeli kadınlar, soykırımın en küçük ayrıntılarını dile getirmek bir yana, geçen zamana geri dönüp bakmamışlardı, o anlara dönmemişlerdi bile…

Tarih gerçekten de tekerrür ediyorsa eğer, yeterince uyarı aldığımızın farkına varmalıyız. Uluslararası hukukun evrenselliği uygulamada can çekişiyorken ve yerini acımasız ulusal çıkarlar ve katıksız açgözlülükten başka bir şey almamışken, küresel anlamda daha büyük ölçekte yaygınlaşan öfke, daha büyük çapta bir istikrarsızlığı beslemeye hazır birçoklarınca istismar edilebilir ve edilecektir.

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.