Aralık ve Ocak ayındaki gelişmeler, yaşanan siyasi tartışmalar ve uzunca bir süredir muhalefet lehine işleyen seçmen hareketliliğinin iktidar lehine yön değiştirmesi, 2022 yılının muhtemel siyasi seyri ve seçimlerin muhtemel sonucu hakkında önemli ipuçları sağlıyor. Önümüzdeki dönemde iktidar, konjonktürel siyasal gelişmelerin seyri üzerinde muhalefete kıyasla daha etkili olsa bile seçimlerin kaderi büyük oranda muhalefetin performansı üzerinden […]

Erdoğan’ın 2022’deki önceliği, toplumun ekonomik şikâyetlerini azaltmak ve muhalefetin siyasal alanını daraltmak olacaktır. Muhalefet ise ülkeyi yönetme güveni oluşturma, ittifakı koruma ve genişletme ve doğru bir aday üzerinde birleşme sınavlarıyla karşı karşıya. Siyasi takvim açısından Türkiye’de 2021 yılı, Kasım 2020’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi yönetimindeki değişime paralel olarak gündemine aldığı “reform” arayışı ile başlamıştı. 2022 ise […]

Her gün halkını daha da fakirleştiren ve ucuz işgücüne dönüştüren, aynı zamanda demokrasi, ekonomi, yönetim alanlarında çoklu kriz yaratan kararlar yeni ekonomik model ya da yeni devlet politikası olarak düşünülebilir mi? Türkiye hem seçim sürecine girdi hem de ekonomik krize. Her iki süreç de bir taraftan siyaseti canlandırıyor, diğer taraftan da geleceğin belirsizliği ve muğlaklığı […]

Günün sonunda, seçmen gerçekçi bir muhasebeyle siyasi ve ekonomik açıdan ne kazandığına ve ne kazanacağına bakarak karar verecektir. Ancak nihai kertede sonuç üretip üretmediğinden bağımsız olarak iktidarın yeni tercihi; siyaseti güvenlikleştirecek, toplumu kutuplaştıracak, Türkiye’nin seçimlere kadarki süreyi gergin bir atmosferde geçirmesine yol açacaktır.   Türkiye bu yılın ikinci yarısından beri, yeni bir siyasi momentuma sahip. […]

Muhalefet Erdoğan’dan ve rejimden gelecek yeni adımlara zamanında ve bütünlüğünü koruyarak mukabele edemezse, bugün erişmiş olduğu aritmetik avantajı koruyamayabilir. Muhalefetin işlerinden, daha doğrusu muhalefetin iktidara gelebilmesi işinden söz ediyorum. Çok değil, 2018 seçimlerinden sadece bir sene sonra yapılan yerel seçimlerde iktidardaki Cumhur İttifakı adaylarının büyük şehirlerin neredeyse tamamında seçimleri kaybetmesi ve o günden bugüne yapılan […]

Siyaset-üstü bir dil ve çerçevede sunulmasına karşın oldukça gerçekçi bir siyasi bağlama yaslanan helalleşme çağrısı -şimdiki haliyle- birçok imkân ve risk barındırıyor. Mevcut riskler giderildiğinde Kılıçdaroğlu’nun ve muhalefetin lehine pozitif sonuçlar üretebileceği gibi riskler giderilmediğinde zamanla vasatlaşarak anlamsızlaşabilir. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Eylül ayından beri ivme değiştiren siyasi performansının son etkili hamlesi “helalleşme” çağrısı […]

Hak ve özgürlüklerden hukukun üstünlüğüne, denge ve denetlemeden ifade ve örgütlenme özgürlüğüne, kurumların çöküşünden yıkıcı kutuplaşmaya kadar uzanan geniş bir alanda Türkiye’nin demokrasi karnesi her geçen yıl daha da kötüleşiyor. Hatem Ete, Perspektif’te yayımlanan Kritik Eşik yazısında yaklaşmakta olan seçimlere odaklanarak önemli tespitler içeren bir Türkiye çözümlemesini okuyucuya sunuyor.  Ete’ye göre, Türkiye kritik bir eşik […]

Türkiye, siyasetin geleceği ve iktidar-muhalefet dengesi açısından kritik bir eşikte duruyor. Bu eşiğin en önemli yansımaları; iktidarın siyasal iradesinde görülen zafiyet, seçmenin iktidar aleyhine-muhalefet lehine hareketlenmeye başlaması, muhalefetin -nihayet- siyaset yapmaya başlaması ve bütün bu dinamikler sonucunda iktidarın önümüzdeki seçimleri kaybedeceği algısının gün geçtikçe güçleniyor olmasıdır.  24 Haziran 2018 seçimlerinden yakın zamana kadar siyasal gündem, […]

Erdoğan iktidarda kalabilmek, muhalefetse iktidarı değiştirebilmek için şimdiye kadar alınanlardan farklı kararlar almak, farklı seçimler yapmak zorunda. Seçimleri ve sonrasını etkileyebilecek üç aktör var; Erdoğan, ‘Muhalefet’ ve HDP. Bu üç aktör hangi kararları alabilir, hangi seçimleri yapabilir? Umumi manzara: Erdoğan’ı cumhurbaşkanı Cumhur İttifakı’nı mecliste çoğunluk kılan resim değişmiş, hem Erdoğan’ın hem de Cumhur İttifakı’nın seçmen […]

Altı muhalefet partisi arasındaki görüş birliği, sadece hükümet sistemi konusuyla da sınırlı değildir. Onun yanında, tam bağımsız yargı, hukuk devleti, temel hakların güçlendirilmesi, sosyal devlet politikalarına öncelik verilmesi, çevre hassasiyeti, kamu görevlerinde kayırmacılık ve nepotizmin kaldırılması, liyakat kriterine önem verilmesi; siyasetteki kavgacı, ötekileştirici, kutuplaştırıcı, düşmanlaştırıcı üslubun fark edilerek, kucaklayıcı, eşitlikçi bir siyasi üslubun benimsenmesi gibi […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.