Artık 90’lı ve 2000’li yılları değil yeni bir dönemi yaşadığımızın bilinciyle içi boş, karşılığı olmayan, slogandan öte geçmeyen, cüssesinin çok üzerinde politik bir söylemden ziyade ayakları yere basan, öykünmeci olmayan ve insan hakları terazisinin sahibi gibi davranan, kendi zeminini ana mücadele zemini olarak görüp bu zemini çeşitli kariyer hedefleri uğruna araçsallaştırmayan, her başlıkta kurumsallaşmış bir bakış ve duruşla ilerlemek gerekiyor.