Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 27 Nisan 2021 tarihli Genelgesinin yöneldiği asıl hedefin, emniyet güçlerine sınırsız ve kontrolsüz güç kullanma yetkisini tanımak olduğu, bu yönüyle de hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığı görülmektedir. Öte yandan yapılan açıklamalar, Türkiye’nin demokrasinin aslî unsurlarından olan hukuk devleti ilkesinden uzaklaşarak otoriterizmin ve yönetimde kişiselciliğin bir unsuru olan kanun devletine evrildiğini ortaya koymaktadır. Önceki […]

Alkollü içeceklerin satışının engellenmesine dair tartışmalarla ülkenin karşı karşıya kaldığı en hayatî konuların – ekonomik kriz, pandemiyle mücadele ve bu mücadele kapsamında aşı temini – bir süre için dahi olsa tartışılması önlenmiştir. Dahası bu tartışmayla hükümet yönünden en çok prim yaptığı düşünülen bir alanda, laiklik temelinde yeni bir ayrışma ortaya çıkmıştır. Böylece toplum, mütedeyyin olanlar […]

Yasama dokunulmazlıkları çağdaş demokrasinin önemli bir unsurudur. Yasama sorumsuzluğu milletvekillerine her türlü görüş ve eleştirilerini serbestçe ifade imkânı vermekte; yasama dokunulmazlığı da Meclis çoğunluğunun muhalif milletvekillerini uydurma nedenlerle görevlerini îfâdan alıkoymalarını engellemektedir. Yasama dokunulmazlığının keyfî ve siyasi nedenlerle kaldırılabilmesi, Meclisin gerçek iradesinin ifade bulmasını engelleyebilir. Yasama sorumsuzluğu ve yasama dokunulmazlığı, kökenleri Yeniçağın İngiliz Parlâmentosuna çıkan […]

Biz genel olarak panik yasalar yapıyoruz. Bizim ülke olarak en büyük sıkıntımız bu. Çoğulcu ve güçlü bir yasama geleneğini oluşturamadık. Özellikle son yıllarda giderek artan şekilde toplumsal olaylar sonrasında moral panikler yaşıyor ve temel hakları ilgilendiren çetrefilli konularda, uzmanları ve konunun paydaşlarını dinlemeden, toplumsal bir uzlaşı sağlamadan tepki yasaları, düzenlemeleri yapıyoruz. Hukuk Türkiye’de siyasi mücadelenin […]

Uzun süreli iktidarlar, kaçınılmaz olarak, sahiplerinde bir görüş kaybına neden olur. Muktedirler, zamanla hukuku bir ayak bağı olarak görürler. Kendi iktidarlarını korumak adına bazen hukukun etrafından dolanır, bazen de açıktan hukukun dışına çıkarlar. Bugün kapı dışı ettikleri hukuk yarın onların en fazla aradığı şey olabilir. Çünkü hukuk hava gibidir ve eninde sonunda herkes hukuka ihtiyaç […]

Bu ülke herkesin ülkesi, muhalefetin vatan hainliğiyle, teröristlikle itham edilmesinin ne kadar yanlış olduğunu hepimiz yaşayarak öğrendik. Bu ülkeyi herkesin ülkesi haline getirmenin yolu herkesin üzerinde uzlaşacağı yeni bir Anayasa yapmaktan geçer.  Türkiye’de adalet sistemi her dönemde siyasal tartışmaların odağında yer aldı. Gündemi son dönemde işgal eden reform tartışmalarının başlangıcı da sonu da yine hukukta […]

AYM Türkiye’nin en üst mahkemesidir ve kararlarının bağlayıcılığı noktasında herhangi bir istisna söz konusu değildir. Kararları herkesi bağladığı gibi mahkemeleri de bağlar. Derece mahkemelerinin AYM’nin kesinleşmiş kararlarına karşı bir takdir yetkileri yoktur. Mahkemeler, çeşitli gerekçelerin ardına sığınarak AYM’nin hükmünü icra etmekten kaçındıklarında anayasayı ihlal etmiş olurlar. Anayasa Mahkemesi, (AYM) Genel Kurulu, 17 Eylül 2020 tarihinde […]

Hukuk devleti, demokratik bir anayasa düzeninin sine qua non’u, yani olmazsa olmazıdır. Bu nedenle ülkemizde anayasa yargısını etkisiz kılmaya yönelik girişimler, bir süreden beri güçlenen sınırsız iktidar anlayışını pekiştirerek hukuk devleti ve demokrasinin mutlak anlamda sona ermesine yol açabilir. Bir süreden beri Türkiye kamuoyu, hükûmet sistemlerinin dayandığı temel kurumlar ve işleyişleri hakkında yanlış yönde bilgilendirilmek […]

Güçlendirilmiş Parlementer Sisteme geçişten daha önemli olan husus evrensel normlar ile vicdanlarımız arasında kurduğumuz bağ ve hukukun pozitif yönünden ziyade kendisini referans aldığımız alandır.  Yeni Sistem, Yeni Zihniyet “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” tabiri tüm partilerin gündeminde. Başkanlık Sistemi’nde yaşanan olumsuz tecrübelerin ardından halkın bir bölümünün ve sivil toplumun da dahil olduğu kamuoyunda da tartışmaların gün geçtikçe […]

Türkiye’nin zaman kaybetmeksizin yönelmesi gereken asıl hedef, hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı ilkelerinin esas alındığı, bireyin hak ve özgürlüklerinin korunduğu, parlamentarizmin klasik modeline geçişi sağlayacak bir anayasa değişikliğini yürürlüğe koymaktır. Türkiye’nin son on yıla damgasını vuran en önemli meselesi, hukuk devletinden uzaklaşarak keyfîliğe yönelmek olmuştur. Böylece hak ve özgürlükler, anayasal güvencelerinden yoksun kalmış; toplumun hemen […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.