Madun öldürülmemek için zalim olmak zorundadır. Çünkü zalim yaşar ve ölür, madun ise sadece öldürülür. Ölme hakkı bir vatandaş hakkıdır. Filistin halkı kendi toprağında dahi sürgün olarak hayat bulur ve öldürülerek sürgün hali devam ettirilir.

Modern dönem savaşları çoğunlukla asimetrik güç dengeleri içinde ve sofistike tekniklerin kullanılması şeklinde cereyan ediyor bir süredir. Son olarak İsrail’in Eylül 2024’te çağrı cihazlarını infilak ettirmek suretiyle binlerce aktif Hizbullah üyesini yaralama eyleminde görüldüğü üzere, daha önce tanık olunmamış saldırı usulleri denenebiliyor. Uluslararası ilişkiler ve Ortadoğu jeopolitiğinde, göğüs göğse savaşlar ve konvansiyonel ordularla yüz binlerce […]

1979’u ya da 11 Eylül’ü “yakıt” kabul eden kuşakların artık depoları boşalıyor. Diplomasinin ve istihbarat oyunlarının sert dünyasına çarpıyorlar. Birbirlerine düşürülüp cephenin her iki tarafına geçenler benzer kaderi paylaşırken bunu farklı kelimelerle anlatıyorlar.

İsrail orta ve uzun vadede saldırganlığının getirdiği bütün risklerle karşı karşıya kalacaktır. Ancak bu noktada ve daha kısa vadede cevap aranması gereken öncelikli soru, İran’ın İsrail’e karşı düzenlediği füze saldırıları da dikkate alınınca İsrail’in Nasrallah suikastının ve Lübnan’daki saldırganlığının bölgeyi nasıl etkileyeceğidir.

Lübnan’da Hizbullah üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarını patlatan İsrail, bölgedeki en büyük düşmanlarından birinin ceplerinin içine kadar girebildiğinin mesajını da vermiş oldu. Peki şarj edilebilir bir pil taşıyan ve radyo frekans üzerinden veri gönderip alan yahut sadece gönderen veya alan cihazların her biri potansiyel bir suikast silahı olarak değerlendirilebilir mi?

27 Temmuz’da, Golan Tepeleri’ndeki Mecdal Şems kasabasına gerçekleştirilen roket saldırısında çoğu çocuk 12 kişi hayatını kaybetti ve birçok kişi yaralandı. İsrail Savunma Kuvvetleri, roketlerin Lübnan’ın güneyinden fırlatıldığını ve saldırının Hizbullah tarafından gerçekleştirildiği iddia etti. Hizbullah ise bu suçlamayı kesin bir dille reddetti.

Arap Baharı döneminde bir katalizör görevi gören rap müzik, son yıllarda ekonomik ve sosyal krizlerin pençesinden bir türlü kurtulamayan Lübnanlı gençlerin seslerini duyurmasında önemli bir rol oynuyor. Bu isimlerden birisi de Bu Nasser Touffar. Uzun süredir Türkiye’de yaşayan Touffar, birçok protesto ve gösteriye şarkılarıyla damga vurmuş biri. Touffar, kendi deyimiyle “devletin yoksullaştırdığı ve susturduğu marjinal […]

Lübnan, halihazırda hükümet kurma görevi için başbakanını, Ekim ayında da yeni cumhurbaşkanını seçeceği yeni bir sürece hazırlanıyor. Ancak içinde bulunduğu kısır döngü nedeniyle mezhep temelli siyasi sisteme göre Sünni olması gereken başbakanın kim olacağına dair geniş kapsamlı tahminlerin üretilmesinden uzak bir döneme sahne oluyor. Lübnan’ın eski başbakanlarından Saad Hariri’nin, partisi Müstakbel Hareketi’yle birlikte 15 Mayıs […]

Lübnan şimdi farklı geleceklere açık. Uluslararası kamuoyu doğru istikamette ilerlemesine yardım edebilir. Bugün ülkenin halkın güvendiği ve Lübnan’ı ekonomik ve siyasi boşluktan çıkarmakla yükümlü olacak bir geçiş hükümetine ihtiyacı var.  Beyrut’un kimliği limanıyla iç içe. Liman, kentin dünyaya açılan kapısı ve daha geniş Doğu Akdeniz bölgesine giriş noktasıydı. Beyrut 1800’lerde limanın çevresinde büyüyerek Mısır ile […]

Beyrut limanı patlaması muhtemelen Lübnan’ın siyasal yapılanmasında bir dönüm noktası olarak tarihe geçecek. Geride 200’den fazla ölü, 6000’den fazla yaralı bırakıp şehrin büyük bir kısmını harabeye çeviren patlama Ekim 2019’dan beri siyasi elit sınıfını tamamen devirmeye çalışan Lübnan protesto hareketini yeniden canlandırdı. Geçen yıl ekonomi altından kalkılamayacak borç ve kötü yönetim altında çöktüğünde birçok Lübnanlı […]

  • 1
  • 2
Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.