Bilginin her geçen gün katlandığı bir çağda özellikle de muhteva değişimine kayıtsız kalamazsınız. Her dem yeni olanı kucaklamak lazım. Bununla birlikte bu müfredat aslında yeni bir şey söylemiyor, yeni bir şey de ortaya koymuyor. Sadece müfredatta olmayanı, ama hayatta olanı müfredata alıyor. Müfredatın psikolojik ve felsefi temeli ve hangi eğitimsel paradigmaya dayandığı en önemli husus. Bu konuda değişen bir şey yok.

Üniversite, halen kahir ekseriyet için meslek edinme ve bu meslekle iş hayatına atılıp göreceli rahat bir hayat sürme anlamını taşıyor. Ancak üniversiteler artık işsizlik problemini kamufle edemedikleri gibi katmerlendiriyorlarsa, çanlar çoktan yükseköğretim için çalmaya başlamış demektir. Modern üniversiteler, işsizlik probleminin kamufle edildiği park alanlarıdır. Tarihte ilk defa insanlar 30 yaşına kadar eğitim görüyor. Bu normal […]

Son şekli verildikten sonra 2024-2025 eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda kademeli olarak uygulanmaya başlanacak yeni müfredatın, eğitimin cari kalitesi göz önüne alındığında havanda yeni bir su dövme operasyonu mu yoksa sadra şifa mı olacağını bekleyip göreceğiz. Eğitim Şart!   Eğitim, Türk Dil Kurumu (TDK) […]

Politika yapıcıların ve yürütücülerin görevi, içerik başta olmak üzere eğitimle ilgili konuları-kararları, öğretmen, öğrenci ve ebeveynler için oldubittiye getirmeden ya da tepeden inme bir yaklaşımla değil tüm ilgilileri paydaş kılacak şekilde, yani gerçek bir katılımcılıkla inşa etmek. Son günlerde eğitim, ekonomiden sonra en çok tartışılan alanların başında geliyor. Öğretmen atamaları, müfredat, eğitimde şiddet gibi yakıcı […]

“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” olarak adlandırılan yeni müfredat taslağı 26 Nisan’da kamuoyu ile paylaşıldı. Peki, yeni bir müfredata neden ihtiyaç duyuldu? Bu amaçla bir ihtiyaç analizi yapıldı mı? Bu değişiklik eğitim sisteminin birikmiş olan hangi sorunlarını çözecek? Değişiklikle müfredatın felsefesi ve amaçları mı değiştirilecek? Yoksa kelimeler ve kavramlarla oynanarak, özde bir değişiklik yapmak yerine birilerine iş mi üretilecek?

Bilginin öğretilme/aktarılma metodu değiştirilirse, farklı bilgilerin ve doğruların da olabileceği varsayılabilir ve böylesi bir öğretim sisteminin sonunda, inancın ve ideolojinin dar kalıplarına sıkışmış insanlar yetişmez. Bu da toplumda daha çoğulcu, farklılıklara imkân tanıyan, yeniliklere daha müsamahalı bakan insanların çoğalmasına; böylece ilmin, hikmetin ve sanatın gelişmesine katkı sağlayacak keşiflerin, yeniliğin icadına kapı aralayabilir.

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.