Ülkeler arasındaki normalleşme adımlarının da bir sınırı var. Bu girişimlerin ve bahar havasının birkaç yılda, hatta birkaç ayda, bölgedeki tarihsel ve jeopolitik husumetlerden kaynaklanan sert saha gerçeklerine gelip dayanacağını öngörmek kehanet sayılmamalı. İyimser olmak için şartlar mevcut, ama burası Ortadoğu ve burada bahar çok çabuk hazana dönüşebiliyor; hesapsız yakınlaşmaların da rotasız uzaklaşmaların da bedelleri var […]

Mısır ve Türkiye, uzun bir tarihsel sürece dayanan ve Arap Baharı sonrasından karmaşıklaşan ilişkilerinde yeni bir dönemin eşiğinde. Hem Ankara hem de Kahire’nin ekonomik işbirliğinin genişletilmesi ve bölgesel krizlerin çözümüyle ilgili potansiyelin hayata geçirilmesi konusunda istekli olduğu anlaşılmaktadır. Bu sürecin başarıya ulaşması her iki ülkenin halklarının yanı sıra daha geniş bir bölgeye de fayda sağlayacaktır.

Mısır’da Haziran 2014’te yemin ederek cumhurbaşkanlığı görevine başlayan Abdülfettah es-Sisi’nin topluma iki temel vaadi vardı; iki yıl içinde ekonomik refahı sağlamak ve ülkedeki terörü ortadan kaldırmak. Fakat 10’uncu yılda Mısır halkı hızla fakirleşmeye devam etmekte, Sina’daki güvenlik zafiyeti sürmekte ve ülkedeki muhalifler yoğun bir şekilde baskı altında tutulmaktadır.

Müslüman Kardeşler daha önce benzeri görülmemiş bir dağılma ve yeniden bir araya gelme sınavı vermektedir. Sürgünün boyutu hareket içi parçalanmayı da artırmıştır. Kökleri 1980’lere dayanan gelenekçi değerlere ve hiyerarşiye yaklaşımdaki farklılıkların ortaya çıkardığı “muhafazakârlar” ve “reformistler” ayrımının yanı sıra coğrafi bağlamda da bir parçalanma yaşanmaktadır.

ABD/IMF ile BAE’nin döviz ve yüksek enflasyon krizleri yaşayan Mısır’daki varlık biçimleri, benzer döngüde sıkışan Türkiye ekonomisi-Erdoğan rejimi açısından ders ve örnek niteliğinde. Şimşek yönetiminde uygulanan IMF tipi programla ekonomide istenen yönde gelişmeler elde edilemezse, yerel seçimlerden sonra işlerin varacağı bir sonraki durağı göstermesi açısından bu örnek önemli. Mısır’da Sisi’nin cumhurbaşkanı olması sürecinde yaşananlarla 10 […]

İsrail ve Hamas arasında ateşkes sağlanamaz ve çatışmalar devam ederse Mısır’ı önemli ikilemlerde kalacağı oldukça zor günler beklemektedir. Refah kapısından geçişlerin artırılmaması veya mültecilerin alınmaması durumunda dünya genelinde Mısır’a karşı gösteriler ve baskı artacaktır.

Suudi Arabistan’la, Birleşik Arap Emirlikleri ile, İsrail ile, yakında Mısır ile, belki çok uzak olmayan bir gelecekte Suriye ile ilişkiler normalleştirilirken, Türkiye’nin ulusal çıkarları gerektirmediği halde ideolojik saiklerle başka ülkelerin iç işlerine müdahale edilen bir dönem kapanmış mı olacak, yoksa konu Türkiye’nin cari açığının finanse edilmesiyle sınırlı mı kalacak?   “Amerikalıların her zaman doğru olanı […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.