Siyasi alanda kalem oynatan bir yazarın tesiri, günü ve geleceği ciddi ve düzgün okuyabilme becerilerine bağlıdır. Daha doğrusu, öyle olmalıdır. Normali budur. Ancak Türkiye’de normalden sapan bir durum var. Bir köşe yazarının bazı sorumlulukları bulunur. Yazar bir konu hakkında halkı, elinden geldiğince, doğru bilgilendirmeye gayret eder. Meselelere kendi perspektifinden bakar. Doğru bildiklerini destekler, yanlış gördüklerini […]

İlmihal aydınlığı, aidiyeti, teslimiyeti öne çıkarır; düşünmeyi, eleştirmeyi değil. İlmihal aydını koşulsuz abonedir. Esasa dair sorgulamayı, hatta şüpheyi içermez. Araştırmacı değil, çokbilmiştir. Her şeyi biliyorsanız araştırma zahmetine girmenin bir anlamı da yoktur zaten! Geçen hafta Perspektif’te “Skolastik Aydın” başlıklı bir yazı yazmıştım. Yazıya olumsuz bir tepki aldığımı hatırlamıyorum. Bunu, başlık “oksimoron” kavramını çağrıştırsa da, okuryazar […]

Seküler olmak, solcu olmak, liberal olmak sizi otomatikman skolastikten azade etmeyebilir. Marksist bir skolastisizm mümkün olabileceği gibi, skolastik olmayan bir teoloji de mümkündür. Antropolojik kültürel manada Batılı bir skolastik olmanız da, doğulu bir anti-skolastik olmanız da imkânsız değildir. Yazıya, yazının başlığının pek çoklarına “tuhaf” gözükebileceğini kabul ederek başlayayım. Kavramsal olarak öyle gibi gözüküyor olabilir ancak […]

Doğu/Batı, ilerici/gerici, yerli/yabancı ayrımlarının bu kadar güçlü olduğu bir kültürel ortamda kanonik bir okuryazarlığın yeşermesi hiç de kolay değil. Bu ayrımlar bir yandan okuryazarların zihinlerini teslim alıp, idrak seviyelerini düşürürken; diğer yandan da fikri bir kamunun oluşmasını engelliyor ya da en azından bu kamuyu daraltan bir işlev görüyor. Bugün artık tıp dünyası iyi beslenmenin çok […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.