İktidar güç kaybediyor ve düştüğü kuyudan kendi çabasıyla çıkması zor görünüyor. Buna mukabil, CHP’de olan-bitenlerin gösterdiği üzere, Türkiye’de muhalefetin iktidara can simidi uzatmada göz kamaştıran bir maharete sahip olduğunu da unutmamak gerekiyor. Son günlerde Özgür Özel yönetimindeki CHP’yi değerlendirirken dikkate alınması gereken iki hadise gerçekleşti.    Hadiselerin ilki, İzmir’dendi; genç bir kadın, Dilruba Kayserilioğlu, bir […]

Ordunun demokratikleşmesi ya da demokratik düzen ordusu haline gelmesinin bir dizi koşulu vardır ve bunların en kritiği subay kimliğiyle ilgilidir. Orduda işleyişin esası itaat ve hiyerarşi üzerine kurulur. Toplumda bunun karşılığı eşitlik ve özgürlüktür. Sivil alanda da itaat ve hiyerarşi elbet vardır ancak özgürlük ve eşitlik, itaat ve hiyerarşinin arkasındaki ana gövde halindedir. Dolayısıyla bir subayın, bunların ikisini de aynı anda zihninin değişik yerlerinde yaşatmasını sağlayacak bir süreç, eğitim ve bu eğitimin tatbikatı lazım. Salt kadro değiştirmekle bu işler olmaz.

Milliyetçilik form değiştiriyor. Bizim bildiğimiz milliyetçiliğin dışında, sosyal medyadan beslenen, Akçura’dan bile habersiz, milliyetçiliğin “şehirli” alanına temas etmemiş, motivasyonunu mülteci-yabancı karşıtlığından alan, 2000’lerdeki ABD yayılmacılığına karşı güçlenen ulusalcılıktan bile farklı olarak Avrupa’daki aşırı sağcı, popülist ulusalcılığa benzeyen bir milliyetçilik türü kitlelerce satın alınmaya başladı.

İktidarın, içinden gelmediği için orduya ‘doğal’ bir yakınlık hissetmemesi; aksine, geçmişte yaşananlar, ordunun emniyet de dahil diğer birçok kurumdan çok farklı bir yapıda olması, nihayetinde bir NATO ordusu da olması, dolayısıyla iktidarın orduyu tam anlamıyla nüfuz sağlayabildiği, kendinden saydığı ve emin olabildiği bir kurum olarak görmemesi, depreme müdahale için TSK’yı kullanmakta gönülsüz kalmasına neden olmuş […]

104 emekli amiralin imzasını taşıyan ordu ideolojisi ve dış politika hakkında bir itiraz metni sadece Türkiye’de değil, ABD’den Fransa’ya her demokratik ülkede sorun oluştururdu. Bunun yanında bildirinin iktidar tarafından, siyasi tahkimat unsuru olarak kullanılacağı, hatta bir “sus emri”ne dönüştürüleceği şimdiden anlaşılıyor. Emekli amirallerin bildirisi bir bomba etkisi yaptı. Bildirinin darbe çağrışımlı bir açıklama niteliğinde olduğunu […]

Dünya askeri tarihinde görülen dönüşümler doğal olarak Türk Ordusundaki değişimleri de etkilemiştir. Askeri dönüşüm için ise ülkenin tehdit algılaması, stratejisi, teknolojide meydana gelen gelişmeler, bu gelişmelerin strateji ve taktiğe yansıması gibi birçok faktörün sivil-asker ilişkilerinin yanında ele alınması gerekir. Türkiye’de silahlı kuvvetlerin dönüşümü ya da savunma reformu hakkında yazmak neredeyse tabu gibi bir durumdur. Çünkü […]

Türkiye’nin savunma sanayiinin yapılanması, altyapısının ve kabiliyetlerinin gelişimi ve geçirdiği dönüşüm incelendiğinde aslında önümüze Türkiye’nin ulusal güvenlik mekanizmasının, algılarının ve politikalarının dönüşümünün tarihçesi çıkıyor. Türkiye, savunma ve havacılık sanayiinde son 15 yılda dikkat çekici bir ilerleme kaydetti. Bu gelişmenin somut çıktıları olan platform ve sistemler hem kamuoyunun hem de siyasetin gündeminin öncelikli ve daimî maddeleri […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.