Sağlıklı bir yaşam sürdürmek ve kronik hastalıklardan korunmak için hayati öneme sahip olan güvenilir gıdalara adil ve eşit erişim her bireyin temel hakkıdır ve erişimdeki adaletsizlikler dünya çapında genel bir sorun olmaya devam etmektedir. Kişilerin inisiyatifine bırakılmayacak derecede önemli olan gıda güvenliği konusunda politika yapıcılar, üreticiler ve tüketiciler ortak sorumluluk almalıdır.

Fiziksel aktivite düşüşü, endüstriyel beslenme ve sağlıksız yaş alma üçlüsü kronik hastalıkların ana nedenlerini oluşturmaktadır. Bu nedenlerin ortadan kaldırılabilmesi bugünden yarına söz konusu olmadığı gibi devasa endüstrilerin karşısında politika oluşturup aynı zamanda insanların davranış kalıplarını değiştirmek oldukça zor görünmektedir. Ancak ne kadar zor olursa olsun politika yapıcıların bu konuda net bir şekilde kamu sağlığı lehine toplum ile beraber daha fazla adım atması gerekmektedir.

Sanayi Devrimi sonrası ortaya çıkan değişim, yaşamın olağan akışına paralel iken dijital devrim sonrası ortaya çıkan dönüşüm tam anlamıyla bir yaratıcı yıkım örneğini oluşturacaktır. Bu durum, son yıllarda sağlık sisteminde dijital dönüşüm anlamında birçok uygulamayı başarıyla hayata geçiren ülkemiz için çok ciddi bir fırsattır. Sağlık sistemimizde olduğu gibi yüksek öğretim sistemimizde de dijital uygulamaları yaşama […]

Tıbbın birtakım sektörler eliyle kişilerin yaşamında bu kadar fazla söz sahibi olması, bireyin hasta olsun ya da olmasın sağlık noktasında tüketici olarak konumlanmasına, sağlıkta kışkırtılmış bir talep patlamasına ve bunun sonucunda yeni ve devasa bir pazar oluşmasına yol açmıştır. Endüstri, insanların sağlık ile ilgili kaygılarını tıbbın otoritesi ve bilgisinin gücü ile birleştirerek stratejisini oluşturmuştur. 17’nci […]

Hekim-hasta ilişkisi birçok sosyokültürel ve ekonomik etmen ile uygulanan sağlık politikalarından etkilenmektedir. Tüm dünya genelinde bu değişimin son yıllarda hissedilir bir şekilde arttığını söylemek mümkündür. Bu değişim ülkemizde geri döndürülemez bir noktayı henüz geçmemiştir. Oluşturulacak politikalarla mevcut fotoğrafın olumlu bir duruma evrilmesi zor ama imkânsız değildir. İnsanların tarih sahnesine çıktığı dönemden bugüne sağlıklı olma hali, […]

Tıp eğitiminden başlamak üzere tüm temel bilimlerde nitelik artırılmadıkça, özlük hakları iyileştirilmedikçe, hekimler kendilerine yönelik ölüm tehditleri yüzünden dört duvar arasında beklemek zorunda kaldıkça, yepyeni bir ufka doğru yelken açarak gidenler büyük oranda huzur ve itibar bulur. Kalanlar ise karşılarında kanser hücreleri gibi yayılan bir çözümsüzlük, cehalet ve vasatlık… İnsanoğlu niye turnalar misali göç eder? […]

Ya hep beraber güçleneceğiz ya da bu şiddet sarmalı içerisinde hep beraber batacağız. Ya hep beraber yaşayacağız ve yaşatacağız ya da hiçbirimiz nefes alamayacak bu şiddet bataklığında. Ne olursa olsun, bu sürecin bedelini hep beraber ödeyeceğiz. COVID-19 pandemisi sırasında hepimiz koruyucu hekimliğin ne kadar önemli ve değerli olduğunu gördük. Artık koruyucu ve önleyici toplumsal barış […]

Bir zamanlar sağlık sistemlerinin öznesi konumunda olan hekimler bu sistem içerisinde giderek nesne konumuna düşürülmekte ve özne olmanın bedelini ise şiddet görme, tükenmişlik, ekonomik yetersizlik, mesleki tatminsizlik ve itibarsızlaştırılma ile büyük bir hayal kırıklığı olmak üzere en ağır şekilde ödemektedirler. Bireyin zihinsel, ruhsal veya beden bütünselliğine yönelik bir eylem olan şiddet, antropolojik bir bakış açısıyla […]

Sağlık alanında aşırı düzeyde bilgi yüküne maruz kalınan çağımızda bu bilgilerden hangilerinin doğru hangilerinin yanlış olduğunu ayırt etmenin belirli düzeyde sağlık okuryazarlığı gerektirdiği oldukça açıktır. Sağlık hizmetlerinin sağlıklı işlemesi için bu yönde politikalar oluşturulmalı ve toplunum geneline yayılmalıdır. Toplumda sağlık okuryazarlık seviyelerinin yüksekliği, o toplumun gelişmişlik göstergelerinden biri olmakla beraber insanların daha kaliteli bir yaşam […]

Toplumsal hayatın karmaşık ve çok katmanlı doğasından kaynaklı sosyal olguların sonuçlarının nerede ve ne zaman ortaya çıkacağı kestirilemez. Bu nedenle sosyolojik bir değerlendirmeye karşı “Neden Enes Kara intihar etti de diğerleri intihar etmedi” sorusu iyi düzenlenmemiş bir trafik sisteminde “Neden ben kaza yapmazken diğerleri yapıyor” sorusu gibidir. Türkiye, neredeyse her hafta bir şekilde basına yansıyan […]

  • 1
  • 2
Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.