Muhalefet blokunun seçim yenilgisinin ardından kazanımlarının hepsini kaybetmesi tehlikesi ile karşı karşıyayız. Seküler orta sınıfın yeniden kabuğuna çekilmesi, yenilmişlik duygusunu kibirle telafi etmesi, mahallelerin arasındaki yüksek duvarlarda son yıllarda açılmış gediklerin yeniden kapatılması, tüm farklılıklarıyla birlik içinde olmasını hayal ettiğimiz Türkiye’nin yeniden birbirinden nefret eden toplum kesimlerine bölünmesi tehlikesi ile karşı karşıyayız. 18 Mayıs’ta gerçekleştirilen […]

Sözün özü muhalefetin, muhafazakar kesimleri ikna etmesinin başat unsuru olan “değişimde sahicilik” sınavını iyi verememesi bir yana; “güven” hissini de zedeleyici bir atmosfere kendi elleriyle odun taşıdığı söylenebilir. En azından siyasetin görünür alanında bu tablonun mevcut olduğunu söylemek gerekir. Eğer bu böyle olmasaydı, iktidarın çarpıtmaları ya da propagandaları bu derece etkili olamazdı. Başlığı erken bulanlar […]

Yeni idari kadrolar, yeni bir zihniyet ve yeni yasal düzenlemeler ile meritokrasiye dayalı bir sistem hayal olmaktan çıkabilir. Ancak bunun için uzunca bir zamana ve fazlaca emeğe ihtiyacımız var… Bir kavram olarak meritokrasinin, “Amerikan Rüyası” (American Dream) ile ilişkilendirildiğini geçenlerde bir makale ile öğrendim. ABD’ye göçmen olarak gelen birine, gelme nedenlerini sorarsanız, en olası cevap […]

Türkiye’de var olan hak ihlallerinin ve hukuksuzlukların giderilmesi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü merkeze alan yeni bir yönetim ile mümkün. Liyakat yerine biatın ödüllendirildiği ve farklı olanın hor görüldüğü bu toplumda yaşayan bireyler, aradıkları huzur ve refahı var olan düzen içinde bulamazlar. Seçmen davranışı önemli siyasal katılım biçimlerinden biridir, zira seçmen davranışı siyasal katılımın mahiyetini […]

Gayet dünyevi olan seçim mevzusunu, oy verme ilişkisini, ‘kulluk’, ‘tebaa’, ‘iman’ gibi dini kavramlarla konuştuğumuz diskurdan çıkarıp yurttaşlık eksenine taşımalıyız. Çünkü nihayetinde vatandaş oyuyla, desteğiyle, hayatını kolaylaştıracak yönetimler seçiyor, onlara siyasi ve ekonomik kazanımlar elde ettirmiş oluyor; günün sonunda farklı davrandığında ‘hayırsız evlat’ muamelesine veya dinden çıkmış gibi görülmesine gerek yok. 7 Haziran 2015’ten bu […]

Millet İttifakı’ndaki muhafazakâr partilerin şu ana kadar Kılıçdaroğlu’nun kültür savaşını sona erdirme çabasına destek vermemiş olduklarını gözden kaçırmamak lazım. Kılıçdaroğlu’nun söylemini takdir etmekle beraber, sanki geçmişte kendilerinin de içinde olduğu muhafazakâr partiler ve hükümetler başka toplum kesimlerini ötekileştirmemiş gibi kulaklarının üzerine yatıyorlar. Önümüzdeki dönemde bu eksiği gidermemeleri Kılıçdaroğlu’nun çabalarının akamete uğramasına yol açabilir. Cumhurbaşkanı adaylarının […]

Dünün meşruiyet tarafında yer almanın bu ülkeye kazandırdıkları/kazandıracakları ile bugüne dair -sırf bu iktidar kaybetmesin, sınırlı imkânlar yitirilmesin, maddi-manevi koşullar kayba uğramasın diye- eskinin kutuplaşma konularını öne çıkarmak hem züldür hem de ülkeye hiçbir şey kazandırmayacağı gibi, kaybettirecekleri bir hayli fazladır. Sevgili gençler,  Bu mektup iki kısımdan oluşacak. Özellikle ikinci bölüm, hepimizi bir iç yangınına […]

Önümüzdeki seçimlerin serbest ve adil bir ortamda gerçekleşmesi, seçim güvenliğinin hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde sağlanması, mühürsüz zarf gibi mevzuata aykırı uygulamalara izin verilmemesi, sonuçların mümkün olduğu kadar hızlı ve şeffaf bir biçimde kamuoyu ile paylaşılması, sandıkta ifadesini bulan ulusal iradeye herkesin saygı duyması, sadece dirlik ve düzenimiz açısından değil, uluslararası itibarımız açısından da büyük […]

İktidarın ördüğü buzdağının kırılması elzemdir. Hepimizin faydasınadır. Bu buzdağı kırılmadan ülkenin önce normalleşmeye, ardından istikrara kavuşması mümkün değildir. Masa’nın bilinmezlikleri olarak gördüğünüz ve sizlerde güven problemi oluşturan riskler, bu buzdağının topluma verdiği zararlar yanında devede kulaktır. Türkiye’nin tüm kimlikleri, zıt kutuplarıyla birlikte iki ayrı ittifakın içinde yer almakta. 1 yıl boyunca Masa’yı “beş benzemez” tabiriyle […]

Siyaset çeperindeki kimlik eksenli kutuplaşma çabalarına rağmen, son araştırmalar toplumun çoğullaştığını ve kimlik eksenli tartışmaları geride bırakacak bir değişim talebinde bulunduğunu ortaya koyuyor. Kimlik ve aidiyetle olan ilişki halen yüksek; ancak gruplar arasındaki ‘akışkanlık’ giderek artıyor. Siyasi muhalefetin de toplumdaki bu dönüşümü doğru bir şekilde okuyup ona göre aksiyon alması, duruşlar sergilemesi, normalleşme için hayatiyet […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.