Hem iktidarı hem de muhalefeti iki yönlü eleştirecek, toplumu selim bir akıl ve uygun bir dille sığınmacılarla ilgili olarak doğru yönde bilgilendirecek, gerçek bekamızın onların felaketine bağlı olamayacağını cesurca dile getirecek uzun soluklu bir perspektife ihtiyaç var. Dileyelim Serik’te öldürülen Suriyeli çocuğun acısı bizi sarsıp uyandıran son trajedi olsun ve Türkiye bu sorunun üstesinden gelebilsin.

Ben Sair Avda… Ya da İstanbul’daki Türk arkadaşlarımın deyişiyle Muhammed. Bugün 13’üncü yılına giren Suriye savaşı benden sadece çocukluğumun hatıralarını almadı. Aynı zamanda ismim de değişti..

Göç İdaresi Başkanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de 23 farklı şehirde toplam 27 adet Geri Gönderme Merkezi bulunmaktadır. Türkiye’ye gelen göçmen sayısı arttıkça Göç İdaresi yeni politikalar üretmekte ve hareket tarzını değiştirmektedir. Maalesef idare standart uygulamalarını kaybetmiş, güncel tartışmalara göre tepkisel davranmaya başlamıştır.

15-20 senedir Türkiye’de yaşayıp statüsüz kalan yaklaşık 500 kişilik bir Karaçay-Malkar sığınmacı grubu var. Sivil toplum kuruluşları üzerinden devlet yetkililerine aktarılan problemlerin bürokratik çarklar arasında kaybolduğu söyleniyor. Büyük hayallerle Türkiye’ye sığınan Karaçay-Malkarlılar umutlu bekleyişlerini sürdürüyorlar.

Duygusal yardımlarla kendini ayakta tutmaya çalışan kaderci anlayış terk edilip, aklın ve mantığın ölçüleri devreye sokulmadığı müddetçe, sadece deprem gibi doğa olaylarında değil, farklı birçok konuda da ölmek, yaralanmak ve sürekli yardımlaşmak mümkün. Afetler neticesinde muhtaç kalmamak için sadece iyi müteahhitlere değil, günü kurtarma mantığının terk edilmesine ve bütün alanlarda plan ve stratejiler üretilmesine ihtiyaç […]

Yeni göç dalgasıyla gelen Kafkasyalı sığınmacılarla ilgili özellikle son birkaç aydır olumsuz gelişmeler yaşanıyor. Devlet aygıtları, muhalif partiler, medya ve sivil toplum kuruluşları konuyla ilgili yeterli duyarlılık göstermiyor ve konu konuşulmadan kapanıyor. Türkiye’de son dönemde yazılar, seçim dönemine girildiği belirtilerek başlıyor. Genel seçimler, yerel seçimler, referandumlar ve hatta son dönem tekrar edilen seçimler derken aslında […]

Son dönemde artan mülteci karşıtı dalga sebebiyle Suriyeli Araplar siyasetin birincil gündem maddelerinden biri olmaya başladı. Önümüzdeki dönem sığınmacıların Türkiye’de yerleşik bir nüfus haline gelmesi kuvvetle muhtemel. Suriyelilerin yerleşik Araplar ile benzer şekilde “Türklüğe hevesli” bir politik sürece uyum mu sağlayacaklarını yoksa kimlik taleplerini politik düzleme taşıyacakları bir yola mı gireceklerini bugünden tahmin etmek zor.  […]

Sığınmacılar sorunu, giderek gerçek bir beka sorunu niteliği almaktadır. İktidarın bu konuda rasyonel ve etkili bir politika geliştirmek niyetinde olmadığı açıktır. Dolayısıyla inisiyatifi altı muhalefet partisinin alması ve ortak bir politika oluşturarak bunu kamuoyuna açıklamaları şarttır. Son haftaların kamuoyu araştırmaları, sığınmacılar sorununun, ekonomik sorunlarla birlikte Türk kamuoyunu en çok meşgul eden iki konudan biri olduğunu […]

Türkiye’nin 1980 sonrası siyasal tercihlerini ve kültürel yapısını ciddi manada etkileyen kırdan kente göç olgusu, bugün mülteciler üzerinden yeniden şekilleniyor. Kentin dış mahallelerine yerleşip çalışmak için merkeze her gün göç etmek zorunda kalan mültecilerin yaşadıkları dışlanma, Kürt nüfusun tecrübesi ile benzer özellikler barındırıyor. İşsizlik maaşını almak için PTT şubesine giden 30’lu yaşlardaki genç adam memura […]

Son günlerde sıklaşan spazmlarımız, göçmenlerle ilgili meselemizin ciddi olduğunu gösteriyor. Hem de birileriyle bir arada yaşamakla ilgili sicilimize yeni utanç sayfaları eklememize ve 2023 seçimlerinin muhtemel kıldığı yerli ve milli rejimden ‘çıkış’ imkânımızı heder etmemize yol verebilecek kadar ciddi. İşin şaka kaldırır tarafı yok, olsaydı “nihayet bir yerinden de olsa muasır toplumlara benzedik, onlar gibi […]

  • 1
  • 2
Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.