Son günlerde vergilerde yapılan artışlar, içinde bulunduğumuz durumun şakaya gelir tarafı olmadığını gösterdi. Belli ki ülke ciddi bir darboğazda. Sorumlular belli. Lakin çözüm de aynı ekibe devredilmiş durumda. Yüzyıllar önce kamu maliyesi ve piyasa ekonomisine ilişkin yazdıklarını düşününce, İbn Haldun’un ne kadar ileride, bizim de ne kadar geride olduğumuzu düşünmeden edemiyor insan. 27 Mayıs 1332’de […]

Muazzez İlmiye Çığ, yaşam felsefesi ve enerjisiyle, hepimizin zaman zaman yaşamın anlamını yitirdiğimiz, görmezden geldiğimiz ve kendimizi sorguladığımız bir çağda, bu kişisel mücadelemizde adeta bir buzkıran gemi rolü üstleniyor. “Boş vakit geçirdin, neye yaradı?”  Bir Sümer atasözü    20 Haziran 1914’te Bursa’da doğdu. “Hayata gözlerimi açtığımda Birinci Dünya Savaşı başlamış” diye anlatıyor.    Babası, sanki […]

Doktora yeterlilik hocalığa açılan ilk kapıdır. Bu kapıda verilen tavizler, ileride kapatılması hiç de kolay olmayacak olumsuz sonuçlara neden olmaktadır. Bunun tipik sonuçlarından biri, alan ve kanon hâkimiyeti olmayan hocaların üniversitede çoğunluk haline gelmesidir. Perspektif’te bu seriye “Sosyolojik Mezuniyet”le başladım. Ama bir türlü sonu gelmedi. Bu yazının hemen başında, okumakta olduğunuz yazının bu serinin son […]

Devrimin üzerinden 100 sene geçmesi ile halkımızın tümüne yakını, seçimi/sandığı politik meşruiyetin temeli olarak görmektedir. Yarısı, katı-muhafazakâr olarak -ne pahasına olursa olsun- değerlerine bağlılığını sürdürmektedir. Diğer yarısı ise, Batı’nın geliştirdiği hukuk devleti, anayasal demokrasi, kuvvetler ayrılığı, şeffaflık/denetim, laiklik (sekülerlik değil), kurum-kural ve hukuku talep etmektedir. Seçimi ufak-tefek olayların dışında “oylama kurallarına” uygun olarak ve yüksek […]

Toplumsal zihniyette sosyoloji, memleketin halinin ne olacağına yönelik kahve muhabbetinden daha kıymetli bir şey olarak görülmemektedir. Bu anlamda herkes memleketin halini diğerlerinden daha iyi bildiği için, sosyoloji bir uzmanlık alanı olarak addedilmemektedir. Sosyolojik formasyondan beklenen asgari bir sosyolojik düşünme (Baumann), sosyolojik tahayyül (Mills) ya da sosyolojik nazardır. Ki daha önce yazdığım birçok metinde Türkiye’de sosyoloji […]

Asgari sosyolojik marifete sadece sosyoloji mezunlarının ihtiyacı yoktur. Hekimlerin, hukukçuların, ilahiyatçıların, mühendislerin, iletişimcilerin, sanatçıların da ihtiyacı vardır sosyolojiye. Meseleye aslında olması gerektiği gibi, daha kamusal bir çerçeveden bakarsak, toplumun asgari sosyoloji formasyonu olan uzmanlara ihtiyacı vardır. Perspektif’te haftalardır yazmaya devam ettiğim bu yazı dizisine üniversitelerden mezun olan sosyoloji diplomalı gençlerin iş bulamamaları meselesiyle başlamıştım. “Sosyolojik […]

Aslında sosyoloji Türkiye şartlarında Açık Öğretim’i yapılmaya en müsait disiplinlerden biridir. Gerisi minibüs şoförlerine, kampüs yurtlarına, kantin ve kafelere ekmek parası çıkarmaktan öte değildir. Perspektif’te yazdığım bu yazı dizisinin ilk yazısı “Sosyolojik Mezuniyet” idi. Onun ardından “Beşeri Çalışmalar” ve “Toplumun Doğabilimi” geldi. Okumaya başladığınız bu yazıyla bu diziye devam edip, biraz da konuyu en baştaki […]

Disiplinlerin hem bir “doğa”ları hem de bir “tarih”leri vardır. Ve her ikisi de içinde yer aldıkları kurumların ve toplumların yapılarından etkilenirler. Sosyoloji de bundan muaf değildir. Hiç de olmamıştır. Ülkede sosyoloji öğretiminin sorunlarını, sosyoloji diplomasının olmayan değerini, mezunların iş bulamamasını tartışırken bu tür mahiyet tartışmalarına girmemek olmaz. Son haftalarda Perspektif’te birbirinin devamı olan iki yazı […]

Hiçbir akademik, üniversiter disiplin sadece kendi mezununu, kendi diplomasını üretmek için var değildir. O işin sadece bir kısmıdır. Disiplinler aynı zamanda içinde bulundukları toplumu, bütün insanlığı kültürel olarak beslerler. Toplumun, insanlığın kendini yeniden üretmesine önayak olurlar. Müfredat ile maarif arasında çok güçlü bir ilişki vardır, olmalıdırlar da zaten. Disiplinler işte bunu mümkün kılarlar. Geçen hafta […]

Türkiye’nin bu kadar sosyoloji bölümüne, sosyoloji mezununa kesinlikle ve kesinlikle ihtiyacı yoktur. Bu basit gerçeğe göz kapatılarak uygulanacak her politika gündelik, palyatif, eyyamcı olmaya mahkûmdur. Uzun yıllardır sosyoloji hocası olmanın olağan sonuçlarından biri, düzenli olarak sosyoloji mezunlarının özellikle kamuda iş bulma imkânlarını genişletici birtakım kampanyalara destek olma taleplerine muhatap olmaktır. Eski öğrencilerim, okurlarım bazen imza […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.