Sanat tabiattan herhangi bir şeyi alır ve ona sonsuz bir hayat sunar. Fani alemde yok olan tüm yaşamın tek ölümsüz tarafıdır o. Tıpkı Van Gogh’un, 25 Mayıs 1889 tarihine denk geldiği düşünülen o gece baktığı gökyüzü, onun Yıldızlı Gece’si gibi. Zengin ve soylu ailelerin finansörlük yaptığı sanatçılar, sarayların süslemeleri için ödenen yüksek ücretler, seneler süren […]

Türkiye’de siyasal düşüncenin Jön Türkler ile başladığına dair yaygın bir kanat varsa da, bu kanaatin baştan aşağıya yanlış olduğunu savunur Yahya Kemal. Jön Türklerden önce, III. Selim zamanında ve Tanzimat Devri’nde yoğun ve çetin bir siyasi mücadelenin olduğunu, muayyen siyasi fikirlerin bu dönemlerde oluştuğunu belirtir. Jön Türkler, bu siyasi ve kültürel birikimin üzerine otururlar. Yahya […]

Yahya Kemal’in el yazısıyla kâğıtlara döktüğü hatıraları, ölümünden 14 yıl sonra “Çocukluğum, Gençliğim, Siyâsî ve Edebî Hatıralarım” adıyla yayınlanır. Kapsamlı bir başlık taşıyan bu kitapta Kemal, hem özel hayatının kapılarını açarak bizi çocukluk ve gençlik yıllarına götürür hem de edebiyata ve siyasete dair fikirlerini bizimle paylaşır.    Yahya Kemal, hatırat yazmanın, edebi eserlerin en şahsi […]

Ayasofya, mimarlık tarihinde politik önemi, el değiştirip durması, sembol haline gelmesiyle; problematik kubbe tasarımı, Mimar Sinan’a ilham verdiği iddiasıyla hâlâ tartışılan yarım kubbeleri ve eklektik yapısıyla; Bizans’ın, İkonoklasmus’un, Latin İstilası’nın, Osmanlı’nın, Cumhuriyet’in tanığı. Sayısız imparator, padişah, devlet başkanı, mimar, sanatçı, turist, hırsız görmüş; ikinci bin yılına göz dikmiş bir efsane. Nika Ayaklanması, Ayasofya tarihinin en […]

Sivil toplum geleneği toplumsal doğamızın bir süreği olarak, bilinci belirleyen bir altyapı olarak değil; tam tersine yukarıdan dayatılan sentetik bir müdahale olarak hayatımıza sokulmuştur. Hiçbir geleneği olmayan bu girişim de tıpkı benzerleri gibi sahipsiz alanlarda sahipsiz kurumlar üretmenin diğer bir şekli olarak karşımıza çıkar. Oysa söz konusu yapıların Batı’da çok ciddi bir tarihi, kanla yazılmış […]

Ukrayna’daki savaş son hızıyla devam ederken, milyonlarca insan bir anda mülteci olup yuvalarından koparılırken, Eurovision’a hiç olmadığı kadar büyük bir simgesel anlam yüklendi. İzlanda adına yarışan Systur’un “Ukrayna’ya barış! Sizi seviyoruz!” dediği, Estonyalı şarkıcı Stefan’ın “Daha iyi bir yarın için umudunuzu yitirmeyin” çağrısında bulunduğu Eurovision, bu yıl olduğu gibi bundan sonraki yıllarda da siyasileşmeye devam […]

İslamo-goşizm, günümüz koşulları altında Fanon-Sartre ittifakını ortadan kaldırmak adına yürütülen bir kültür savaşıdır. Bu savaş hangi araçlarla yürütülecektir: Kelimelerle mi şeylerle mi? Kavafis’in şiirinden ilerleyecek olursak “barbarlara” yasa işlemediğinde ne olacak? Marx’ın ifadesiyle soruyu yeniden formüle edersek “eleştiri silahının” yerini “silahların eleştirisi” mi alacak? Barbarları Beklerken! Bugün Avrupa’nın en temel konularının başında Müslüman göçmenlerle ilişkileri […]

Yakup Kadri, yayınlanmasından otuz yıl sonra romanının üçüncü baskısı için yazdığı notta aradan geçen yılları değerlendirir. Birinci bölümde anlattığı milli mücadele ruhundan eser kalmadığından yakınır. Üçüncü bölümde hayalini kurduğu Ankara’ya “o zamanlar, bir gün gelip öleceğini aklımın ucundan geçirmediğim” dediği “Atatürk’ün öncülüğü ve rehberliğiyle” yirmi yıl içinde varacağını ummuştur. Heyhat, iki yirmi yıl geçmesine rağmen […]

İkinci Dünya Savaşı gezegenin her köşesini etkiledi. Peki oldukça geniş bir biçimde paylaşılmış olan bu deneyim çatışmadan sonra bizi etkilemeye nasıl devam ediyor?  İkinci Dünya Savaşı insanlık tarihinin en büyük toplumsal olaylarından biriydi. 1937 ve 1945 yılları arasında 100 milyondan fazla erkek ve kadın seferber edilerek silahlı kuvvetlere katıldı. Bunun yanı sıra yüz milyonlarca sivil […]

Covid-19 fırtınası daha geçmeden, sonumuzu konuşmayı imkânsız kılacak kadar uzun vadeli gelecek tahminleri ve hedefleri ortalığı sarmış durumda. Hatta imar rantı koklayan simsarların keskinliğiyle gelecek tahminlerinde bulunanlar, Camus’nun Veba’sından fırlamış Cottard gibi, Korona’nın “sebep olacağı fırsatlar” diye ifade ettikleri ve altında onlarca başlığın doldurulduğu yeni bir alanı bile zuhur ettirdiler. “Devran ne zamanda ola ahir […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.