Türkiye’den Sahra Altı Afrika’ya “Nitelik” Transferi

Türkiye’nin Sahra Altı Afrika politikası; siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda katlanarak artarken Sahra’nın güneyine verilen mesleki eğitimler aynı zamanda kıtadaki nitelikli iş gücünü artıyor.

türkiye sahra altı afrika ilişkileri

Türkiye’de 2005 yılının Afrika Yılı ilan edilmesinin ardından Ankara’nın kıtaya yaklaşımında büyük gelişmeler görüldü. Afrika açılımının Türkiye’nin uluslararası alanda görünürlük kazanma ve daha etkili bir aktör olma çabasının uygulama alanı olduğu sıklıkla dile getiriliyor. Gerçekten de birçok açıdan değerlendirildiğinde özellikle de Ankara’nın Etiyopya’daki Tigray krizinde aldığı rol ve “dron diplomasisi” olarak kayıtlara geçen yaklaşımı etkili bir aktör olma çabalarının göstergesiydi. Türkiye’nin Afrika’ya yönelik yaklaşımı çok çeşitli şekillerde gerçekleşti. Bu çalışmanın konusu ise Ankara’nın Sahra Altı Afrika’ya yönelik mesleki eğitim diplomasisini kapsıyor. Bununla birlikte çalışmaya bazı genel bilgileri hatırlatmakla başlamayı faydalı görüyoruz.

 

17-18 Şubat’ta Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da toplanan Afrika Birliği (AfB) 37’nci zirvesinde yılın teması, “21’inci yüzyıla uygun bir Afrikalı yetiştirmek: Afrika’da Kapsayıcı, Yaşam Boyu, Kaliteli ve İlgili Öğrenime Erişimin Artırılması için Dayanıklı Eğitim Sistemleri Oluşturmak” oldu. Dolayısıyla AfB, 2024 yılında eğitim ve öğretime özel bir dikkat çekmeye çabalayacak. Afrikalı liderler, insani ve sosyal sermayeyi geliştirmek amacıyla eğitime önemli yatırımlar yapılmasını hedefliyor. Zirve’de temel hedefler başlığı ile eğitim seferberliği duyuruldu. Bu başlıklardan biri de Teknik ve Mesleki Eğitim ve Öğretim (TVET) oldu. Afrika Birliği, hem orta hem de yüksek düzeyde TVET fırsatlarını genişletmeyi ve iş dünyası ile eğitim ve öğretim sistemleri arasındaki bağlantıları güçlendirmeyi temel hedefler arasında saydı.

 

Diğer yandan Ankara’nın Afrika’ya yönelik ilk önceliği ‘dinlemek’ oldu. Güney Kaliforniya Üniversitesi Annenberg İletişim ve Gazetecilik Okulu Kamu Diplomasisi Yüksek Lisans Programı’ndan öğretim görevlisi Nicholas J. Cull’ın kamu diplomasisi sınıflandırmasında ilk sırada yer alan dinleme, halklar ve kamuoyu nezdinde bilgi toplamayı içeriyor. Buna göre diplomatların ilk görevi olan dinleme ile ülkeler hedef ülkenin beklenti ve ihtiyaçlarını tespit ediyor. Türkiye de Afrika ülkelerinin birçoğunda büyükelçilikler açıp dinleme bileşenin ilk basamağını gerçekleştirerek sahadan bilgi toplamaya başladı. 2002 yılında Sahra Altı Afrika’da sadece yedi büyükelçiliği bulunan Türkiye’nin büyükelçilik sayısı 2020 yılında 39’a yükseldi. Sahra Altı Afrika ülkeleri de Türkiye’de elçilik açarak çift taraflı iletişimin oluşmasını sağladı. Türkiye’nin 32 Sahra Altı Afrika ülkesiyle karşılıklı büyükelçiliği bulunuyor[1] ve yeni büyükelçilikler açılmaya devam ediyor.

 

Sonrasında Ankara, ilki Ağustos 2008’de gerçekleştirilen Türkiye- Afrika İşbirliği Zirveleri ile Afrika’nın taleplerini toplamaya devam etti. 2010’lu yıllarla birlikte Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü (Sonradan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na bağlandı), Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü ve Maarif Vakfı gibi yapılar oluşturularak Türkiye’nin kamu diplomasisi anlayışı şekillendirildi. Diğer yandan Türk Hava Yolları’nın yeni destinasyonları Türkiye’den Afrika’ya ve Afrika’dan Türkiye’ye ulaşımı kolaylaştırdı. Tüm bu yatırımlar elbette hem siyasi hem de ekonomik olarak karşılık buldu.

 

Türkiye, 17 Ekim 2008 tarihindeki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) geçici üyeliği seçimlerinde Afrika ülkelerinin büyük desteğini alarak 2009-2010 yılları arasında BMGK’de yer almaya hak kazandı. Her ne kadar 2014 yılında yapılan oylamada aynı desteği göremese de 2008 yılında elde edilen başarı önemli bir siyası kazanım olarak tarihteki yerini aldı.[2] Diğer yandan Türkiye ile Sahra Altı Afrika ülkeleri arasındaki ticaret hacmi de bu dönemde büyük artış yaşadı. 2002 yılında 810 milyon dolar seviyelerinde olan toplam ticaret hacmi 2018 yılında 7 milyar 427 milyon düzeyinde gerçekleşti.

 

Elbette Türkiye’nin Afrika’ya yönelik politikasını sadece siyasi ve ekonomik unsurlarla ilişkilendirmek yeterli değildir. Her şeyden önce Ankara, Afrika’ya yönelik yaklaşımını kazan-kazan politikası üzerine kurduğunu vurguluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer üst düzey Türk yöneticiler, Türkiye’nin sömürgeci olmadığına vurgu yaparak Türk milletinin Afrika ilgisinin çıkara değil, gönül bağlarına dayandığına vurgu yapıyor. Kendini anlatma çabasını bu avantaj üzerine kuran Ankara, değer temelli politika geliştirmeye çalışıyor. Özellikle 2011 yılında Somali’deki insani krizde aktif rol alarak Doğu Afrika’da kendine alan açan Türkiye, Etiyopya’da Çin’den sonra en çok yatırım yapan ülke konumuna geldi. Bununla birlikte Türkiye’deki uluslararası öğrenci varlığını artırma çabasında olan Ankara, Doğu Afrika’dan çok sayıda öğrenciyi misafir etmeye başladı. Hatta bu öğrencilerden bazıları kendi ülkelerine döndüklerinde üst düzey görevlere gelerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tabiriyle Türkiye’nin misyon şefleri oldular.[3]

 

Türkiye, uluslararası öğrencileri misafir ederken aynı zamanda mesleki eğitim programlarıyla farklı bir diplomasi türü ve yerinde eğitim modelini uygulamaya başladı. Uluslararası öğrencilik açısından hatırı sayılır bir literatür oluştu ve oluşmaya devam ediyor. Ancak ne tuhaftır ki Türkiye’nin yerinde uyguladığı mesleki eğitim programları araştırmacılardan yeterli ilgi görmüyor. Bu yazının amacı Türkiye’nin Sahra Altı Afrika’ya yönelik mesleki eğitim programlarına dikkat çekmek.

 

Mesleki Eğitim Programları

 

Az gelişmiş ülkelere daha adil geçim fırsatları sunmak, bireylerin ve toplulukların kapsamlı beceri sistemlerini inşa edebilmek için TVET programları geliştiriliyor. Bilgi ve pratik bilgilerin geliştirildiği bu programlarda ekonomik güçlenmenin yanında sosyal hareketlilik, iyi yönetişim ve bölgesel entegrasyon teşvik ediliyor.[4] Ancak Sahra Altı Afrika ülkelerine yönelik mesleki eğitim programları büyük ölçüde sömürgeci devletler için işgücü geliştirme stratejilerinin bir parçası oldu. Sömürge sonrası dönemde ise Afrika ülkeleri eğitime erişimi genişletme çabasına girişirken aynı zamanda farklı devletler, sanayileşme yoluyla kalkınmaya odaklanmayı destekledi. Örneğin Çin’in Kenya’ya yönelik TVET projesi, Kuşak ve Yol Girişimi ile Kenya’daki mesleki eğitim ve istihdam oranlarının iyileştirilmesine odaklandı. Güney Kore ise Afrika ülkelerine sağlık, eğitim, kalkınma ve altyapı için yardım sağladı.

 

Kalkınmaya yönelik dönüştürücü bir yaklaşım sergilemesi gereken mesleki eğitim programları aynı zamanda Türkiye’nin mesleki eğitim diplomasisi çalışmalarının bir parçasını oluşturdu. Teknik yardım programlarının yanı sıra çeşitli eğitim programları düzenleyen Türkiye, bu programlarla bölge ülkelerinin ve halkının ilgisini de üzerine çekti. Afrika ülkelerine yönelik mesleki eğitimlerin yanında su, tarım ve hayvancılık konularında da eğitimler veren Ankara, aynı zamanda turizm, sağlık, adalet, yerel yönetimler konusunda da ilgili Sahra Altı Afrika ülkelerinden Türkiye’ye uzmanları getirerek eğitim verdi. Türkiye, mesleki eğitim programı ile kazan-kazan durumunun pekişeceğine ve karşılıklı fayda geliştirileceğine inanıyor.

 

Sık sık kuraklıkla gündeme gelen Afrika ülkelerinin önemli problemlerinden biri suya erişim. Türkiye, bu kapsamda temiz su konusunda uzmanlara eğitimler verdi. Afrika’da sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumlarıyla binlerce su kuyusu açan Türkiye, Sahra Altı Afrika’da sürdürülebilir bir su politikasının oluşmasını planlıyor. Aynı zamanda Ankara, tarım ve hayvancılıkta kendine yeten bir Afrika’nın hayalini kuruyor. Afrikalıların GAP Bölgesi, Konya, İstanbul ve Ankara’daki su kaynaklarını ziyaret etmesini de sağlayan Türkiye, “toprak ve arazi kullanımı”, “bitkisel üretim ve zirai mücadele”, “hayvancılık”, “balıkçılık”, “tarım ürünlerinin işlenmesi” ve “tarımsal mekanizasyon” alanlarında eğitimler veriyor.

 

Ancak Ankara’nın eğitim politikası bununla sınırlı değil. Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve diğer bakanlıklar, Sahra Altı Afrika’dan uzman ve profesyonellere hem Türkiye’de hem ülkelerinde eğitim veriyor. Dışişleri Bakanlığı, çeşitli akademi ve eğitim programlarıyla Türkiye’nin değişim diplomasisine katkı sunuyor. Dünyanın dört bir yanından bürokratlar Dışişleri Bakanlığı’nın programlarına katılarak eğitim alıyor. İkili planda birçok Afrika ülkesinden diplomata (Somali-Somaliland dâhil, Madagaskar, Lesotho, Güney Sudan, Sudan, Kenya, Nijerya, Namibya) eğitim programları sağlandı. Bakanlık, ülkelerin diplomatlarına protokol seminerleri dahi düzenliyor. Programla resmî tören ve ziyaretler, sofra düzeni, bayrak protokolü, temsil ve uluslararası toplantıları organize etme gibi konularda eğitim veriliyor.

 

2014 yılı itibarıyla Afrika ülkelerinden 2.200 personel Türkiye’de askeri eğitim aldı. Tanzanya (2014 ve 2018), Etiyopya, Gambiya, Gana, Moritanya ve Senegal (2016) ve Uganda’dan (2018) gelen üst düzey askeri heyetler, NATO Mükemmeliyet Merkezi’ne ziyaretlerde bulunarak buradaki eğitim faaliyetleri hakkında bilgilendirildi. 2013 yılında Gine Emniyet Genel Müdürlüğü’ne 700 adet güvenlik malzemesi hibe edilirken Gine Polis Teşkilatı’na 14 günlük eğitim verildi. Öte yandan TİKA ve AA Haber Akademisi işbirliğinde gerçekleştirilen muhabir eğitim programı (MEP) savaş muhabirliği eğitimi önemli bir program olarak dikkat çekiyor. Zira Afrika’nın pek çok noktasında zaman zaman çatışmalar yaşanıyor.

 

Tüm verilen örnekler Türkiye’nin Sahra Altı Afrika’ya nitelik transferinin yalnızca küçük bir bölümü. Türkiye’nin mesleki eğitim diplomasisi; teknolojiyi paylaşmaya ve geliştirmeye, yoksulluğun hafifletilmesine ve istihdam yaratılmasına yardımcı olarak Afrika ülkelerinin ekonomisini destekliyor. Dolayısıyla Afrika ülkelerinin kapasitelerini güçlendiren eğitim programlarının sürdürülerek artırılması hem Afrika’nın kalkınmasına hem de Türkiye ile ilişkilerin güçlenmesine katkı sağlıyor. Diğer yandan eğitim programlarının Türkiye’deki çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarının işbirliğinde düzenlenmesi, eğitim konusunda güçlü bir koordinasyon ağının oluşturulduğunun göstergesi oluyor.

 

2011-2015 yılları arasında eğitim ve teknik altyapı destek çalışmalarından bazıları:

 

  • Gine, Nijerya, Tanzanya’dan katılımcılara Para Politikası Uygulamaları ve Enflasyon Hedeflemesi Eğitim Programı” (2011)
  • Mozambik, Nijerya, Sudan’dan katılımcılara “İslami Finans: Yapı ve Araçlar” konulu eğitim (2011)
  • Tanzanya – Uzmanlara girişimcilik eğitimi (2012)
  • Burkina Faso – Tarımsal Sulama Kapasitesinin Geliştirilmesi Eğitimi (2013)
  • Etiyopya – Kalkınma Bankası’nın kurumsal kapasitesinin geliştirilmesi ve personelin eğitimi (2013)
  • Gabon – Uzmanlara girişimcilik eğitimi (2013)
  • Gine, Kamerun ve Senegal’den katılımcılara İBB’de eğitim (2013)
  • Güney Afrika Cumhuriyeti Hazinesi Kamu Borç ve Risk Yönetimi Kapasite Geliştirme Programı (2013)
  • Güney Sudan – Petrol ve Madencilik Bakanlığı’nda personelin eğitimi (2013)
  • Güney Sudan – Juba Havalimanı çalışanlarının eğitimi (2013)
  • Kamerun – Uzmanlara yap-işlet-devret modeli eğitim programı (2013)
  • Moritanya – Kamu hizmetleri ve yönetimin modernizasyonu eğitimi (2013)
  • Moritanya – Bilgi teknolojileri eğitim programı (2013)
  • Mozambik Ticaret Borsası kuruluşuna destek ve uzman eğitim programı (2013)
  • Nijer – İstatistik Kurumu uzmanlarına eğitim (2013)
  • Nijerya – Kamu borç ve risk yönetimi kapasite geliştirme programı (2013)
  • Senegal – Dakar’da gerçekleştirilen Afrika Güneş Enerjisi Çalıştayı’na katılan 16 Afrika ülkesi temsilcisinin desteklenmesi (2013)
  • Sudan – Bilgi Teknolojileri Eğitim Programı (2013)
  • Sudan – Tek hazine hesabı sisteminin kurulması (2013)
  • Etiyopya – Bankacılık ve Finans Kapasite Geliştirme Programı (2014)
  • Fildişi Sahili, Nijerya, Sudan, Sudan ve Zimbabve’den uzmanların “Plastik Endüstrisinde Geri Dönüşüm Teknolojileri” konulu çalıştaya katılımı (2014)
  • Kenya – Garissa Valiliği’nden 10 kişilik bir heyete Türkiye’de eğitim (2014)
  • Somali – Mogadişu Belediyesi’nden sekiz personele yönelik eğitim (2015)
  • Sudan – Uzmanlara jeoteknik ve hidrojeoloji mühendisliği konularında eğitim (2015)
  • Sudan – Uzmanların gıda üretimini geliştirme konusunda eğitimi (2015)

 

__

  1. Bu ülkeler: Angola, Benin, Burkina Faso, Burundi, Cibuti, Çad, Ekvator Ginesi, Etiyopya, Fildişi Sahili, Gabon, Gambiya, Gana, Gine, Güney Afrika, Güney Sudan, Kamerun, Kenya, Kongo, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Mali, Moritanya, Nijer, Nijerya, Ruanda, Senegal, Sierra Leone, Somali, Sudan, Tanzanya, Uganda, Zambiya ve Zimbabve.

  2. Türkiye’nin ‘Dünya beşten büyüktür’ mottosu ile Afrika ülkelerinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yapısının değiştirilmesi ve iki Afrika ülkesinin daimî üye olması talebi Birleşmiş Milletler’in yapısının değiştirilmesi açısından ortak savunu içeriyor.

  3. Bu mezunlardan biri olan Somali Adalet Bakanı Abdulkadir Muhammed Nur, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu.

  4. African Union (2007). Strategy of Revitalize Technical and Vocational Education and Training (TVET) in Africa.

İLGİLİ YAZILAR

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.