ENES KORU

İLKE Vakfı Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi’nde araştırmacı olarak çalışmaktadır. Türkiye’deki toplumsal yapıya dair çalışmalar yürütmektedir. Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde yüksek lisansına devam etmektedir.

ENES KORU

İLKE Vakfı Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi’nde araştırmacı olarak çalışmaktadır. Türkiye’deki toplumsal yapıya dair çalışmalar yürütmektedir. Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde yüksek lisansına devam etmektedir.

TÜM YAZILARI

TÜİK’e göre en üst ve üst seviye grubunda yer alan hanehalklarının yaklaşık üçte biri İstanbul’da bulunuyor. Anadolu’daki küçük ilçelerin yaşlanan yapısıyla İstanbul’un merkezileşmiş gücü sosyoekonomik dengesizliği büyütüyor. Türkiye’de bölgesel kalkınmadaki eşitsizlikler ise uzun süredir varlığını sürdüren yapısal bir sorun.

İstanbul’un deprem riski, yalnızca fiziksel altyapının zayıflığıyla sınırlı değil; sosyal eşitsizlikler, mekânsal adaletsizlikler ve yönetsel yetersizliklerle derinleşen, çok katmanlı bir kırılganlık alanıdır. Nüfus yoğunluğu, açık ve kamusal alanların yetersizliği, altyapı sistemlerindeki baskı ve kontrolsüz yapılaşma, afetlere müdahale kapasitesini zayıflatmakta ve afet yönetimini daha karmaşık hale getirmektedir.

Sunduğu ekonomik ve sosyal fırsatlar açısından Türkiye’nin en dinamik kentlerinden biri olan İstanbul’da ilçeler arasındaki sosyoekonomik uçurum eğitim olanaklarına da yansıyor. Eğitimin sosyoekonomik statüyü belirleyen temel unsurlardan biri olduğu göz önüne alındığında, kamusal hizmetlerdeki eşitsizlik uzun vadede toplumsal ayrışmayı daha da pekiştirme riskini beraberinde getiriyor.

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.