NUR KIPÇAK

Din, toplumsal cinsiyet, kültür ve mekân üzerine çalışan antropologdur. 1990 yılında Fransa’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olurken aynı zamanda edebiyat alanındaki çalışmalarını ilk kitabında bir araya getirdi. Yüksek lisansını İstanbul Üniversitesi Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı’nda, toplumsal cinsiyet kuramında uzmanlaşarak tamamladı. Doktora derecesini, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde İstanbul camilerindeki toplumsal cinsiyet deneyimleri üzerine yürüttüğü saha araştırmasıyla aldı. Akademik ve popüler mecralardaki yazılarıyla tanınmaktadır.

NUR KIPÇAK

Din, toplumsal cinsiyet, kültür ve mekân üzerine çalışan antropologdur. 1990 yılında Fransa’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olurken aynı zamanda edebiyat alanındaki çalışmalarını ilk kitabında bir araya getirdi. Yüksek lisansını İstanbul Üniversitesi Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı’nda, toplumsal cinsiyet kuramında uzmanlaşarak tamamladı. Doktora derecesini, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde İstanbul camilerindeki toplumsal cinsiyet deneyimleri üzerine yürüttüğü saha araştırmasıyla aldı. Akademik ve popüler mecralardaki yazılarıyla tanınmaktadır.

TÜM YAZILARI

Semâzen, yüzyıllar boyu zulmedilen dervişlik hareketini bir anlığına canlandırıp ortadan yok oluyor. Dervişler gitmeyi bilenlerdir. Semâzen gitmeyi bilen olarak muktedirin karşıt imgesini temsil ediyor. Dolayısıyla Saraçhane’deki sahnenin “Orta sınıf zevkine hitap ettiğini; Batı için egzotik bir imge olarak semâzen konseptini temsil ettiğini ve marjinalleştirilen grupların acılarını görünmez kıldığını” iddia etmek, tarihsel ve analitik bağlantılar kurmaksızın aceleci davranmak demektir.

Üsküdar Kaymakamlığı Valide-i Cedid Camii’nde inceleme başlattı. Olayın arka planında, erkeklerin sosyal medyada kadınların camiye gitmesini eleştiren paylaşımları var. Yüzlerce paylaşımla kıyasıya savunulan, kadınların bakım emeği, ev işleri ve ibadet için evde kaldığı; erkeklerinse çayevi gibi cami lokallerinde sosyalleşip camide ibadet ettiği toplum düzenidir. Türkiye’de kadınların camilerde insanlık haysiyetine uygun şartlarda ibadet edebilme talebi, başka birçok unsurun yanı sıra bu hezeyan, vehim ve söylemlere karşı verilen bir mücadeledir.

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.