VAHAP COŞKUN

Lisans ve yüksek lisansını Dicle Üniversitesi'nde, doktorasını Ankara Üniversitesi'nde tamamladı. İnsan hakları, Türkiye siyaseti ve Kürt meselesi üzerine çalışmaları bulunan Coşkun, Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesidir.

VAHAP COŞKUN

Lisans ve yüksek lisansını Dicle Üniversitesi'nde, doktorasını Ankara Üniversitesi'nde tamamladı. İnsan hakları, Türkiye siyaseti ve Kürt meselesi üzerine çalışmaları bulunan Coşkun, Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesidir.

TÜM YAZILARI

Dün 367’i savunmak için bin dereden su getiriliyordu. Bugün de bu gayri-hukukiliğe kılıf uydurmak için olmadık gerekçeler üretiliyor. Canhıraş bir biçimde hukuksuzluğa sarılanlara küçük bir hatırlatma: Hukuksuzluğun yarın dönüp kimi vuracağı belli olmaz.

İnsanlık hâlen Holokost’u hatırlayıp “Bu nasıl oldu? Dünya buna nasıl izin verdi?” diye sorguluyor. Eminim, bundan yıllar sonra bu soru Gazze için soruluyor olacak. 80 yıl sonra aynı evrensel utancı yaşıyoruz. Bir önceki soykırımın mağdurlarının bu kez soykırım faili olduklarına tanıklık ediyoruz. Ve ne yazık ki dün olduğu gibi bugün de soykırımcıları izliyoruz. Bu utanç hepimize yeter…

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, genel olarak süreçle, özel olarak da Suriye’de SDG ile ilgili konularda son derece sert, buyurgan, üstenci ve had bildirici bir dille konuşuyor. Mevzu ne olursa olsun, sözü dönüp dolaştırıp Suriye’ye getiriyor ve SDG’ye gözdağı veriyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, AK Parti içinde Kürt meselesini en iyi bilen isimlerden biridir. Daha MİT […]

PKK’nin silah bırakma ve örgütü feshetme kararının ardından Meclis’te kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”, yeni çözüm sürecinin şeffaflık, toplumsallaşma ve güven inşası boyutlarını üstlenen ilk kurumsal adımı oldu. Meclis’te halkın yaklaşık %90’ını temsil eden partilerin yer aldığı Komisyon’un sağlığı için iktidarın, siyasi atmosferi yumuşatacak ve Komisyon’un elini güçlendirecek adımlar atması gerek. Yeni çözüm […]

PKK, silahını yaktı. Ne diyelim; darısı Kürdün bahsi geçtiğinde hemen zihnindeki silaha sarılan gazete köşelerindeki kalemşorların, ekranlara yuvalanmış çubuk ustalarının ve klavyelere çöreklenmiş cengaverlerin başına olsun. Türkiye gündemini 1 Ekim’de başlayan yeni çözüm süreciyle irtibatlı iki mühim konu meşgul ediyor: SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu ve SDG ile Türkiye arasındaki ilişkilerin mevcut hali ve akıbeti.   […]

Önümüze çıkan her problemde ülkenin bir başka ülkeye dönüşeceğini söylemekten vazgeçmek lazım. Zira bu söylem, bu coğrafyanın siyasi birikimini ve halkın kaderini eline almak için hemen her dönemde verdiği mücadeleyi görmezden gelmekle veya en azından bunu küçümsemekle malul. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Cumhurbaşkanı’nın bir Kürt bir de Alevi yardımcısı olsun” dediğine dönük İsmail Saymaz’ın […]

Çözüm sürecinin hukuki düzenlemeleri içeren aşamasının ilk adımı Meclis’te bir komisyonun kurulması. Meclis Başkanı, Komisyon’un teşekkülü için yoğun bir mesai sarf ediyor. Evvela partilerden Komisyon’a dair görüşlerini yazılı olarak istedi, akabinde partilerin yetkilileriyle bir araya geldi. Komisyon’un bu hafta içinde kurulması, üyelerinin belirlenmesi ve faaliyetlerine başlaması bekleniyor. İktidar çevreleri, 1 Ekim’de başlatılan yeni çözüm sürecinin […]

Cesena Mağarası’nda silahların tümüyle gömülmesinin ilk adımı atıldı. Geri dönülmez bir yola girildi. Evet, atılan ilk adımdı, daha gidilecek çok yolun olduğuna şüphe yok. Lakin artık menzil bize daha yakın ve oraya varacağımıza dair ümitlerimiz de daha kavi. Türkiye, PKK ile ilk defa bir çözüm süreci yürütmüyor. 1993’te Özal dönemindeki ilk girişimden bu yana devlet, […]

19 Mart’tan sonra yaşananların altında, iktidarın siyasi acizliği var. İktidar, siyaset üretemiyor; siyaset üretemeyince de yargı sopasıyla siyasi rakiplerini baskı altına alıyor. Kendi siyasi başarısına ve sivil bir yapı olarak halktan göreceği teveccühe değil, devlet gücüne yaslanarak iktidarda kalmaya çalışıyor. İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi…   Başta İstanbul olmak üzere CHP tarafından yönetilen belediyelere operasyon yapılması… […]

En değerli varlığını kaybetmiş bir anne bile barış dediğinde, bunun anlamı büyük olur. Kimse buna kulaklarını kapatamaz. Ocağına ateş düşen bir anne başka ocakların sönmemesi için beyaz tülbendini ortaya koyduğunda, kimse başını çevirip görmemezlikten gelemez. En ağır bedeli ödeyen bir anne barış çubuğunu tüttürdüğünde, herhangi bir bedel ödemeyenlerin uzaktan çaldıkları savaş tamtamlarının bir kıymeti kalmaz. […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.