Savaş yaşamış ülkelerde yeniden inşa sürecinde gördüğüm en büyük tehlike, milis liderlerinin siyasetçilere dönüşmesi, bunun da milis siyasetini doğurmasıdır. Askerî mantık ile siyasi mantık, milis mantığı ile devlet mantığı birbirinden farklıdır. Sahadaki askerî gruplar “Zafer bizim sayemizde geldi” deyip siyasette baş koltuklara oturmaya kalkışırlarsa ülkeye yazık olur. Tıpkı 1949’dan itibaren Suriye’de başlayan askerî darbelerle, ordunun siyasette etkinliğinin sürekli istikrarsızlıklara yol açması gibi.