Mehmet Ali Çalışkan uzun yıllardır toplum içindeki görünür-görünmez bariyerleri ortadan kaldırmak, önyargı ve kutuplaşmaları azaltıp teması artırmak için çalışan, üreten biri oldu. Sivil toplum, özel sektör ve siyaset için ürettiği her veride hep ‘iç cepheyi güçlendirmeyi’ esas aldı. Bilgisini, emeğini, desteğini ihtiyaç duyan hiç kimseden esirgemedi. Bu desteği verirken mahalleler üstü diyaloglar kurmayı da hep […]

CHP, 2018’den beri hem yerel hem de genel seçimlerde Kürt seçmenlerden ciddi bir siyasi destek alıyor. Lakin buna rağmen CHP’nin bütüncül bir Kürt politikası bulunmuyor. 2019’dan beri CHP yerel yönetimlerde iktidar; büyük şehirlerin mühim bir kısmı CHP tarafından yönetiliyor. Yani CHP “Ne yapalım biz muhalefetiz” bahanesinin arkasına sığınamaz. 19 Mart’ın ardından toplumsal muhalefet, ana adres […]

Genciyle yaşlısıyla bu toplum ‘başka çaresi olmadığından değil’, çareyi burada görmek istediğinden harekete geçmiş durumda. Çünkü burası tam da sevildiği için ‘dünyanın en güzel yeri’. Yerli ve milli kavramlarının bu kadar çok kullanıldığı bir vasatta; topraktan suya coğrafyanın, kültürel mirasın ve insan kaynağının bu kadar kolay heba edilmesinin ironisini ne zamana kadar yaşayacağız? Bugünün sorusu […]

Semâzen, yüzyıllar boyu zulmedilen dervişlik hareketini bir anlığına canlandırıp ortadan yok oluyor. Dervişler gitmeyi bilenlerdir. Semâzen gitmeyi bilen olarak muktedirin karşıt imgesini temsil ediyor. Dolayısıyla Saraçhane’deki sahnenin “Orta sınıf zevkine hitap ettiğini; Batı için egzotik bir imge olarak semâzen konseptini temsil ettiğini ve marjinalleştirilen grupların acılarını görünmez kıldığını” iddia etmek, tarihsel ve analitik bağlantılar kurmaksızın aceleci davranmak demektir.

19 Mart, her ne kadar toplumda sürece yönelik şüphelerin büyümesine neden olduysa da, aktörler düzeyinde bir kırılmaya sebebiyet vermedi. Bazı yorumcuların iddialarının tersine, süreç ne askıya alındı ne de akamete uğradı. Son bir haftada yaşananlar, işlerin planlamaya uygun olarak ilerlediğine ve sürecin hitamına yakın olduğumuza işaret ediyor. 19 Mart’taki İmamoğlu operasyonunun, 1 Ekim’de kamuoyuna duyurulan […]

Türk demokrasisi 1876’dan bu yana milletin işlere vaziyet etmesi ve bunun devlet dışı alandaki tezahürleriyle kendini devletin muhafızı olarak tanıtan güç sahiplerinin çekişmesine sahne oldu. Bugün de birileri kendini devletin sahibi ve muhafızı olarak görmek, bu imtiyazın arkasına sığınarak statükoyu korumak ve halk iradesine el koymak istiyor olabilir; ama son olaylar gösterdi ki artık ne halk o halk ne de Türkiye o Türkiye’dir.

Erdoğan’a geçen seçimde kazandıran, karşısındaki adayı belirlemesi ve Kılıçdaroğlu’nu buna yönlendirmesiydi. Erdoğan’ın bu kez karşısında Özgür Özel’i aday olarak görmek istediğini düşünüyorum. CHP’nin halkın beklentilerini dikkate almadan Özel’i aday yapmasının sonucu, ikinci Kılıçdaroğlu vakası ve Erdoğan’ın bir kere daha seçim kazanması olacaktır. Yavaş’ın dışlanması ya da CHP içerisinde Yavaş’a yönelik olumsuz tavır, önümüzdeki süreçte CHP’yi bekleyen en büyük sorundur. Güncel deyimle turpun büyüğü budur.

19 Mart yargı eliyle siyasi mühendislik hamlesi sonrasında vaziyet şu: Erdoğan ve kurmayları başa dönmüş durumda. Durum 18 Mart’taki tabloyla neredeyse aynı. Hem de “yarışırsak kaybetmemiz mukadder” diye görülen İmamoğlu, en azından bugün itibarıyla ve formel olarak, oyundan düşürülmüş görünmesine rağmen. Lenin’in meşhur çalışması ve Wilson’ın yine meşhur prensipleri sebebiyle daha ziyade milletlerle ilgili bir […]

Siyaset, çoğu kez niyetlenmemiş sonuçlar üzerinden şekillenir. Görünen o ki; 19 Mart da AK Parti’nin niyetlerinin aksi bir resim ortaya çıkardı, hem ibreyi muhalefete taraf çevirdi hem de kendi zaafını gözler önüne serdi. 19 Mart’ın üzerinden iki hafta geçti.    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nu hedef alan yargı kuşatmasından sonra […]

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınma süreci ile başlayan olaylar, toplanan kitlenin motivasyonu düşse de bir süre daha devam edeceğe benziyor. CHP’nin çağrısına icabet ederek meydanları dolduranların kimlerden oluştuğuna bakmak, önümüzdeki dönem Türkiye siyasetinin yönelimlerini kısmen açığa çıkarabilecek toplumsallığı anlamak açısından önemli.

  • 1
  • 2
Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.