Materyalist Komünizm ideolojisi adına Stalin ve Mao tarafından yapılan katliamlar, Hitler’in Faşizm adına Yahudilere uyguladığı soykırım (Holokost), Sırpların Boşnaklara karşı işledikleri soykırım (Srebrenitsa) ve İsrail’in Gazze’de Filistinlilere karşı uyguladığı soykırım… hepsi, çağın ruhunun tipik tezahürleridir. Bu soykırımlara Hristiyanlığın veya Yahudiliğin “maske” edilmesi, gerçekçi değildir ve komiktir.

Bugün konuştuğumuz etkin dış politika da büyük ve güçlü Türkiye iddiası da ancak gündelik hayat standartları adil ve özgür bir yaşama fırsat verecek şekilde yükselmişse, yükseltilebilmişse olanaklıdır. Aksi takdirde bugün yapıldığı gibi mevzuları stratejik akıl oyunlarına indirgeyen ve oralardaki doğru hamlelerle sınırlı gören yaklaşım, üstenci bir edayla dünyanın sert gerçekçiliğinde ayakta durduğu ve büyük işler başardığı intibaını bir müddet daha sürdürebilir.

Kadim öğreti, inanç ve dinlerin temel kaidelerine göre insan özü gereği rasyonel bir varlık olmanın ötesinde duygudaş bir varlıktır. Bu özelliği onu aklı ile kalbini birlikte kullanma donanımına sahip kılar. Hakikat bu iken temel metinler ve kadim kaynakların tarif ettiği düşünen, sezen, hisseden insanı, duygusuz ve acımasız bir varlık olma haline savuran nedir?

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.