Suriye’nin istikrarlı ve yönetilebilir bir ülke olabilmesi, merkezin çevreye olabildiğince güven telkin etmesine, çevrenin kendini mümkün olduğunca güvende hissetmesine bağlıdır. Bu da Şam’ın gücünü çevreyle paylaşmaya hazır olmasını gerektirir. Kürtlerin bu çerçevede merkezi bir öneme sahip olduğu izahtan varestedir. Şam, Kürtlerle uzlaşmadan Suriye’de bir düzen tesis edemez. Kürtler de Şam ile anlaşmadan huzur bulamaz. Şam-SDG […]

Örgütlenme yapısı ve ideolojik bağlılığı göz önünde tutulduğunda, Öcalan’ın çağrısının SDG/YPG’yi de kapsadığı aşikârdır. Lakin sahadaki mevcut şartlar SDG’nin de PKK ile aynı anda silah bırakmasını mümkün kılmıyor. O nedenle bu iki meseleyi birbirine bağlı ama ayrı takvimlerde ele almak gerekir. Yeni çözüm sürecinin kamuoyuna yönelik ilk adımı 1 Ekim’de Bahçeli tarafından atıldı. Zaman içinde […]

27 Şubat itibarıyla ortaya çıkan sabit ve yarı-sabitler zannımca şunu gösteriyor: Bitti ve başlıyor. Silahlı kalkışma biterken, siyaset Kürt meselesine geri dönüyor. Sürecin 27 Şubat itibarıyla iki büyük çıktısı bunlar. “Ne süreci, devletin sürece mi ihtiyacı var”, “Erdoğan’ın haberi bile yok”, “Erdoğan’a ebediyen başkanlık yolunu açma işi” türünden iddialı tespitlerle geçen beş ayın sonunda geldiğimiz […]

PKK’nın Kürt toplumunun bütün çeşitliliğini tek tipçi bir ideolojik potada eritme girişimi, Kemalist ideolojinin beyhude çabasına benzer biçimde gerçeğin duvarına toslamıştır. ‘Tarihsel sosyoloji’ ayrılığa, ayrışmaya, düşmanlığa direnmiş ve Öcalan’ın yarım ağız dile getirdiği gibi ‘sosyalizmin çöküşü ve ülkede kimlik inkârının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK’de anlam yoksunluğuna yol açmıştır’.

Bir çağrı yapılmasa dahi Kürt toplumundaki beklentiler, ülkenin gerçekleri ve zamanın ruhu PKK’nın silah bırakmasının çoktan geciktiğini gösteriyor. Tablo, PKK’nın arkaik bir örgüt haline geldiği ve bundan sonra varlığını ancak marjinal ve jeopolitik pazarlıkların bir unsuru olarak sürdürebileceğini ortaya koyuyor. Yeni ABD yönetimini değerlendirmek için şu an erken olabilir. Ancak seçim sonrası, başkanlık koltuğuna oturulmasından […]

Öcalan, dayandığı ve üzerinde yükseldiği düşünsel ve toplumsal zeminin yok olduğundan hareketle PKK’nin defterini kapattı. PKK belli bir çağın şartlarının bir sonucu olarak hayat bulmuştu ve yine bir başka çağın değişen şartlarının bir sonucu olarak da nihayete ermesi lazımdı. Gerçekte bu, geç kalmış bir sondu. Nitekim PKK de çok geçmeden Öcalan’ın çağrısına uyacağını duyurdu ve […]

Öcalan’ın çağrısı son derece mühim; çünkü Türkiye’de son 40 yıldır toplumsal ve siyasal hayat silahlar üzerinden şekillendi. Politik taahhütlere, ittifaklara ve karşıtlıklara silahlar yön verdi. Hülasa silahların gölgesi her yere sindi. Öcalan’ın çağrısı bu gölgenin kalkması için önemli bir fırsat yaratıyor. Birkaç kez eşiğine kadar gelinmiş ama makûs eşikten geçilememişti. PKK ile devlet arasında görüşmeler […]

Kürt sorununu çözme noktasında önemli girişimlerde bulunan, ağır bedel ödeyen Türkiye Cumhuriyeti, Devlet Bahçeli’nin girişimi, iktidarın desteği ve Öcalan’ın çağrısı ile yeni bir eşiğe adım atmış bulunuyor. Süreç; bölge, ülke ve her bir aktör için değişime gebedir ve yakından takip edilmeyi zorunlu kılmaktadır.

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi, PKK’nın varlık gösterdiği alanlar arasında olması hasebiyle İmralı sürecinin de en önemli muhatapları arasında yer alıyor. Sürecin nasıl ilerleyeceği belirsizliğini korusa da örgütün silah bırakmasıyla Kürt gruplar hem kendi aralarındaki ilişkileri hem de Ankara ile ilişkilerini yeniden kurgulayabilir.

  • 1
  • 2
Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.