İslamcıların ütopyalarını yitirdiğinin kesin olarak anlaşılması, yaşadıkları zorlu hayatta onları ayakta tutan ve onları onurlu kişiliklerine, kimliklerine, birbirlerine ve kutsallarına bağlayan tüm manevi bağların krize girmesi anlamına geldi. Ve bu durum, İslamcıların eskiden pek de kafaya takmadıkları pek çok sorunu ciddi bir biçimde masaya yatırması ve keskin ve acımasız bir özeleştiri sürecine girmesi anlamına geldi. […]

Bugünün sekülerleşmesi, geçmiştekinin aksine kendi halinde ve apolitik, muhafazakâr insanların sekülerleşmesi değildir. Aksine bugünkü sekülerleşme, İslam’ı bir ideolojik kimlik olarak gören, İslam’ı siyasal bir dava olarak görüp toplumu, kültürü ve ekonomiyi bu ideoloji doğrultusunda dönüştürmeyi hedef edinmiş kesimlerin ve onların çocuklarının sekülerleşme tecrübesidir. Yani İslam bayrağını elinde tutan militan bir grubun kendi dünya görüşüne yabancılaşması […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.