İşçi sınıfının mücadeleleri, yalnızca hak arayışı değil, üretici güçlerin gelişimini tetikleyen tarihsel bir dinamiktir. Grevler ve toplu talepler, kapitalistleri teknik yeniliklere zorlayarak üretimi dönüştürmüştür. Bu nedenle grev hakkının kısıtlanması, sadece sendikal değil, toplumsal ilerlemeye karşı da bir engeldir. Tarihsel deneyimler, güçlü sendikaların hem işçi refahını hem de ülke ekonomisini ileri taşıdığını göstermektedir.

1 Mayıs’lar, eskinin anılması, övülmesi ya da ona üzülmek yerine yeni nesil emekçi kitlelerin bu mücadeleye, düşen ama hâlâ devam eden dirence katılımını sağlamakla canlı tutulabilir. Sadece çalışma ilişkilerinin değil yeni bir hayatı birlikte kurmanın siyasetini örgütleyebilmek için gelecek nesillerin bugünkü deneyimlerinin dikkate alınması gerekiyor.

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.