Eğitim politikalarını belirleme gücüne sahip yöneticilerin hep miladı kendilerinden başlatmaları, tarih ve eğitim tarihi bilgi ve birikimlerinin yetersiz olması, bu yüzden üretilen günübirlik politikalar ve zevahiri kurtarma çabası, geçmişte yapılanları bilmeyip tekrar aynı şeyleri yapma alışkanlığı maalesef bize çok pahalıya mal olmaktadır.

Türkiye, modern eğitimin kurumsal yapısıyla Tanzimat sonrasında karşılaşmış olsa da, ilk defa Gökalp ile ideolojik, felsefî ve kavramsal tanımlar ve tasnifler yapılmaya başlanmıştır. Dolayısıyla modern Türkiye’nin eğitim felsefesine -her ne kadar inişli çıkışlı bir seyri olsa da- Gökalp’in katkısının sanıldığından daha fazla olduğu söylenebilir.

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.